Zade1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam.
Zafer1. Amaca ulaşma, başarma. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku.
ZafirZafer kazanan, üstün gelen.
ZafireZafer kazanan, üstün gelen.
ZağnosBir tür doğan kuşu.
ZahideDinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu.
Zahir1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.
Zahire1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.
ZahitDinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu.
ZaikTadıcı, tadan, tat alan.
ZaikaTat alan, tadıcı, tat alan.
ZakiSaf, katışıksız, temiz, pak.
ZambakGüzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi.
Zamir1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır. 4. Adın yerini tutan sözcük.
Zamire1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır.
Zarif1. Güzel, şık, ince,kibar tavırlı. 2. İnce esprili, esprilerle konuşan.
Zati1. Kendiyle ilgili, kendine ait, özel. 2. Özle ilgili.
ZatinurAydınlık, nurlu kişi.
ZatiyeKendiyle ilgili, kendine ait, özel.
ZebercetZümrütten daha açık yeşil olan, zümrüt kadar değerli olmayan bir süs taşı.
ZehraYüzü pek beyaz ve parlak olan kimse.
ZekâiZekâyla ilgili, zekâya ait.
ZekiAnlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
ZekireBelleği güçlü olan, unutmayan.
ZekiyeAnlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
Zemin1. Yer, yeryüzü. 2. Temel, dayanak. 3. Konu, tema.
ZemzemKâbe çevresindeki ünlü kuyu ve bu kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu.
Zengin1. Parası, malı çok olan, varlıklı. 2. Verimli. 3. Gösterişli.
ZennişanÜnlü, tanınmış kadın.
Zerafetİncelik, güzellik, zariflik.
Zerefşan1. Altın saçan, altın saçıcı. 2. Altın kakmalı. 3. Bir lale türü.
ZerenAnlayışlı, kavrayışlı, zeki.
ZeriaVesile, bahane, sebep, fırsat.
ZernişanKılıç, kalemtıraş gibi şeylerin üzerine kakma altınla yapılan işleme süs.
Zerrin1. Altından yapılmış. 2. Altın gibi sarı, parlak. 3. Fulya.
ZerrinkârAltınla süslenmiş.
ZerrişteAltın tel, sırma.
ZeycanCandan, cana yakın.
ZeyneddinDinin ziyneti, süsü.
Zeynelabidinİbadet edenlerin süsü.
ZeynepDeğerli taşlar, mücevherler.
ZeynoZeynep adının bozulmuş biçimi.
Zeyrek1. İlgi çekici. 2. Eli uz, usta. 3. Akıllı, zeki.
ZeyyatYağ yapan, zeytinyağı yapan kimse.
ZicanCanlı, cana yakın, candan.
ZihniZihinle, akılla ilgili.
ZihniyeZihinle, akılla ilgili.
Zikir1. Anma, anılma. 2. Bildirme. 3. Kur'an-ı Kerim.
ZikrullahAllah'ın anılması.
ZinnurNurlu, ışıklı, aydınlık.
ZinnureNurlu, ışıklı, aydınlık.
ZiyaettinDinin ışığı, aydınlığı.
ZiynetullahAllah´ın süsü, bezeği
Zobu1. İri yarı, kalın, kaba. 2. Delikanlı. 3. Zor, sıkıntılı. 4. Eski vezir konaklarındaki hizmetli.
ZoralZoru başar anlamında kullanılan bir ad.
Zorlu1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı. 4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken.
ZüheyrÇiçekçik, küçük çiçek.
ZühreÇulpan, Çoban yıldızı, Venüs.
ZühtiyeHer türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
ZühtüHer türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
ZuhurGörünme, meydana çıkma, baş gösterme.
ZuhuriOrta oyununda komik rolü yapan kimse.
ZülâlSaf, tatlı, hafif, güzel, soğuk su.
ZülfüSaç ile, lüle ile ilgili, saça ait.
ZülfübarDağılmış, saçılmış saç.
ZülfüyarSevgilinin zülfü, saçı.
ZülfüzarSaçı gür, bol saçlı.
ZülküfYüce, makam sahibi.
ZümrütCam parlaklığında, yeşil renkte, saydam, değerli bir süs taşı.
ZürriyetSoy, bir soydan gelenler.