Bebek İsimleri

Hepsi | A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z
481 sonuç bulundu.
M
Maarif
Bilgi, kültür.
Macide
Şan ve şeref sahibi kimse.
Macit
Şan ve şeref sahibi kimse.
Madelet
Adalet, doğruluk.
Mağfiret
Allah’ın, kullarının günahlarını bağışlaması.
Mağrip
1. Batı. 2. Akşam.
Mağrur
1. Gururlu. 2. Kendine çok fazla güvenen.
Mahbube
Sevilen, sevilmiş, sevgili.
Mahbup
Sevilen, sevilmiş, sevgili.
Mahçiçek
Ayçiçeği
Mahfer
Ay aydınlığı, ay ışığı.
Mahfi
Gizli, saklı.
Mahfuz
1. Korunmuş, gözetilmiş. 2. Gizlenmiş, saklanmış.
Mahi
Mahveden, yok eden.
Mahinur
Işıklı ay.
Mahir
Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse.
Mahire
Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse.
Mahizar
Ayın çok olduğu gece.
Mahizer
bk. Mahizar
Mahınev
Yeni ay, ayça, hilal.
Mahmude
Övülmüş, övülmeye değer.
Mahmur
1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış göz, baygın göz.
Mahmure
1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış göz, baygın göz.
Mahmut
Övülmüş, övülmeye değer.
Mahnur
bk. Mahinur
Mahpare
bk. Mehpare
Mahperi
Ay gibi, peri kadar güzel.
Mahpeyker
Ay yüzlü, güzel.
Mahra
1. Değerli kimse. 2. Elverişli uygun şey.
Mahru
Ay yüzlü, yüzü ay gibi olan güzel.
Mahrur
Hararetli, ateşli.
Mahser
Huy, tabiat.
Mahsun
Güçlendirilmiş, güçlü.
Mahsure
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.
Mahsut
1. Hasat edilmiş, ekini biçilmiş. 2. Biçilmiş ekin.
Mahten
Ay gibi beyaz, ışıklı, parlak teni olan.
Mahter
Yeni ay, ayça, hilal.
Mahya
Ramazan gecelerinde, camilerde iki minare arasına gerilen ipler üzerine kandil veya elektrik ampulleriyle yazılan yazı veya yapılan resim.
Maide
1. Yemek, ziyafet. 2. Üzerinde yemek bulunan sofra.3. Kur’an-ı Kerim'in bir suresinin adı.
Mail
1. Hevesli, istekli. 2. Eğik, eğri.
Makal
1. Söz, lakırtı. 2. Söyleme, söyleyiş.
Makbul
1. Kabul olunmuş, alınmış. 2. Beğenilen, hoş karşılanan.
Makbule
1. Kabul olunmuş, alınmış. 2. Beğenilen, hoş karşılanan.
Maklûbe
Ters çevrilmiş, devrilmiş.
Maksude
Ulaşılması istenen şey, istek, emel.
Maksum
Taksim edilmiş, ayrılmış, bölünmüş.
Maksume
Taksim edilmiş, bölünmüş.
Maksur
1. Kısaltılmış. 2. Alıkonulmuş. 3. Bir şeye ayrılmış.
Maksure
1. Kısaltılmış. 2. Alıkonulmuş. 3. Bir şeye ayrılmış.
Maksut
Ulaşılması istenilen şey, istek, emel.
Makul
Akla uygun iş gören, anlayışlı, mantıklı.
Malik
Bir şeye sahip, bir şeyi olan.
Malike
Bir şeye sahip, bir şeyi olan.
Malkoç
Kale muhafızı, koruyucu.
Malkoçoğlu
Kale koruyucusunun oğlu.
Mançer
Aşısız kiraz ağacı ve meyvesi.
Manço
Manda yavrusu.
Mançu
Kuzeydoğu Çin´de yaşayan Moğol asıllı halktan olan.
Mançuhan
Mançuların hükümsarı.
Manga
On kişilik askerî birlik.
Mangalay
1. Alın. 2. Binici, süvari.
Manolya
Çok iri, beyaz çiçekler açan, yaprakları almaşık, parlak yeşil renkte süs bitkisi.
Mansur
Tanrı’nın yardımıyla galip, üstün gelmiş.
Mansure
Allah’ın yardımıyla üstün gelen, galip gelen.
Manzur
1. Görünen, görülmüş. 2. Beğenilen.
Maral
bk. Meral
Marifet
Beceriklilik, el uzluğu.
Martı
Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı.
Maruf
1. Herkesçe bilinen, tanınmış, belli. 2. Ünlü.
Marufe
1. Herkesçe bilinen, tanınmış, belli. 2. Ünlü.
Marziye
Hoşa giden, beğenilen.
Maşallah
1. "Tanrının istediği gibi" anlamında kullanılan bir ad. 2. "Tanrı nazardan saklasın" anlamında kullanılan bir ad.3. Hayret ve memnunluk anlatan söz.
Maşuk
Sevilen, sevilmiş kimse.
Maşuka
Sevilen, sevilmiş kimse.
Masum
1. Günahsız, suçsuz. 2. Küçük çocuk. 3. Temiz, saf.
Masume
1. Günahsız, suçsuz. 2. Küçük çocuk. 3. Temiz, saf.
Matlup
İstenilen, aranılan, talep edilen şey.
Matuk
Azat olunmuş, özgürlüğü bağışlanmış.
Mavi
Gökyüzünün rengi.
Maviş
Mavi gözlü, sarışın kız.
Mavisel
Sel gibi coşkun, coşkulu olan.
Maya
1. Asıl, öz, kendi, yaradılış. 2. İktidar, güç. 3. Bilgi. 4. Para, mal. 5. Dişi deve. 6. Uzun hava, türkü.
Mazhar
1. Bir şeyin göründüğü çıktığı yer. 2. Şereflenme, onurlanma.
Mazlum
1. Sessiz, sakin, yumuşak kimse. 2. Zulüm görmüş.
Mazlume
1. Sessiz, sakin, yumuşak kimse. 2. Zulüm görmüş kimse.
Mebruk
1. Kutlanacak kimse, tebriğe layık kimse.2. Kutlu.
Mebruke
1. Kutlanacak kimse, tebriğe layık kadın.2. Kutlu.
Mebrur
Hayırlı, beğenilmiş, makbul.
Mebrure
Hayırlı, beğenilmiş, makbul.
Mebus
l. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili.
Mebuse
1. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili.
Mecdi
Büyüklük, ululuk, şan ve şerefle ilgili.
Mecdut
Talihi açık, mutlu, şanslı kimse.
Mecide
1. Büyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi.
Mecit
1. Büyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi. 3. Tanrının adlarındandır.
Mecittin
Dinin ululuğu, büyüklüğü.
Mecnun
1. Çılgın, deli, divane. 2. Çılgınca seven, tutkun.
Medar
1. Dayanak, yardımcı. 2. Neden, sebep, vasıta.
Medayin
Şehirler, kentler.
Medeni
1. Uygar. 2. Şehirli, şehir halkından olan. 3. Terbiyeli, görgülü, kibar, ince.
Medet
Yardım, imdat.
Medide
Uzun, uzun süren.
Medih
Övme.
Mediha
Övülen, beğenilen kadın.
Medine
1. Kent, şehir. 2. Hicaz’da Hz. Muhammed’in türbesinin bulunduğu şehir.
Medit
Uzun, uzun süren.
Mefhar
1. Övünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
Mefharet
1. Övünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
Mefkûre
Ülkü, ideal.
Meftun
1. Gönül vermiş, tutkun. 2. Hayran olmuş, şaşırmış.
Meftune
1. Gönül vermiş, tutkun. 2. Hayran olmuş, şaşırmış.
Mehabet
1. Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı. 2. Büyüklük, ululuk, yücelik.
Mehcur
1. Bırakılmış, unutulmuş. 2. Uzaklaşmış, ayrılmış.
Mehcure
1. Bırakılmış, unutulmuş. 2. Uzaklaşmış, ayrılmış.
Mehdi
Doğru yolu bulan, hidayete eren.
Mehdiye
Doğru yolu bulan, hidayete eren.
Mehip
1. Heybetli, azametli. 2. Aslan.
Mehir
Ay.
Mehlika
Ay parçası, çok güzel kadın.
Mehmet
bk. Muhammet
Mehmetçik
Türk ulusunun sevgi duygusuyla Türk askerine verdiği ad.
Mehpare
Ay parçası, çok güzel kadın.
Mehru
Ay yüzlü güzel.
Mehtap
1. Ay ışığı. 2. Dolunay.
Mehti
bk. Mehdi
Mehtiye
bk. Mehdiye
Mehveş
Ay gibi güzel kadın.
Mekin
1. Vakarlı, temkinli, güç sahibi kimse. 2. Oturan, yerleşen.
Mekki
1. Mekkeli. 2. Mekke'yle ilgili.
Melâhat
Güzellik, yüz güzelliği.
Melda
Çok genç, körpe.
Melek
1.Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık.2. Terbiyeli, uysal kimse.
Meleknaz
Terbiyeli, uysal, nazlı kadın.
Meleknur
Terbiyeli, uysal, güzel kadın.
Melekper
Melek kanatlı.
Melekru
Melek yüzlü.
Melekşah
Terbiyeli, uysal, güzel kadın.
Melen
İşlenmemiş, kıraç toprak.
Melih
Güzel, şirin, sevimli.
Meliha
Güzel, şirin, sevimli.
Melik
1. Hükümdar, hakan. 2. Tanrı adlarındandır.
Melike
1. Kadın hükümdar.2. Padişah karısı.
Melikhan
Hükümdar.
Melikşah
Hükümdar.
Melis
1. Bal, tatlı şey, sevgili, can. 2. Bal arısı. 3. Çayır, çayırlık. 4. Oğul otu.
Melisa
bk. Melis
Melissa
bk. Melis
Meliz
bk. Melis.
Melodi
Belli bir kurala göre yaratılan, kulağa hoş gelen ses dizisi.
Meltem
Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı.
Melûl
1. Usanmış, bıkmış. 2. Hüzünlü, mahzun.
Memduh
Övülmüş, övülecek.
Memduha
Övülmüş, övülecek.
Memik
Mehmet adının halk dilinde bozulmuş biçimi.
Memiş
Mehmet adının halk dilinde bozulmuş biçimlerinden biri.
Memnun
1. Sevimli, sevinçli. 2. Razı olan, kabul eden.
Memnune
1. Sevinmiş, sevinçli. 2. Razı olan, kabul eden.
Memo
Mehmet adının halk dilinde bozulmuş biçimi.
Memun
Korkusuz, tehlikesiz, sağlam.
Menaf
1. Dağın sivri tepesi. 2. Arap tarihinde Kureyş kabilesini oluşturan boylardan biri.
Menderes
Bir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım.
Menekşe
Mor renkli, güzel kokulu çiçekler açan, çok yıllık otsu bir bitki.
Menevşe
bk. Menekşe
Mengi
bk. Mengü
Mengli
Benli, beni olan.
Mengü
Ölümsüz, sonsuz, ebedîleştirilmiş.
Mengüalp
Ölümsüz yiğit.
Mengübay
Ölümsüz kimse.
Mengüberti
Tanrı verdi anlamında kullanılan bir ad.
Mengüç
Yaşlı.
Mengücek
Erzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar´ı içine alan bölgeyi fethederek XIII. yy.´ın ilk yarısına kadar elinde tutan Türk sülalesi.
Mengüer
Adı ölümsüzleşmiş kimse.
Mengûş
Küpe.
Mengütaş
Ölümsüz anıt.
Mengütay
Adı ölümsüzleşmiş kimse.
Mengütekin
Adı ölümsüzleşmiş hükümdar.
Mennan
1. Çok ihsan eden, veren. 2. Tanrının adlarındandır.
Mensup
Bir kimseyle, bir şeyle ilgisi veya bağıntısı bulunan.
Mensur
1. Saçılmış, dağılmış. 2. Ölçüsüz, uyaksız, manzum olmayan söz.
Mensure
Saçılmış, dağılmış.
Menzur
1. Adanmış, söz verilmiş. 2. Adak olarak belirtilmiş.
Menzure
1. Adanmış, söz verilmiş. 2. Adak olarak belirtilmiş.
Meral
Geyik, ceylan.
Meram
İstek, niyet, amaç.
Mercan
1. Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan.2. Bu hayvanın iskeletinden elde edilen ve süs eşyaları yapımında kullanılan madde.3. Açık kırmızı renkte bir balık türü.
Merdan
Erkekler, yiğitler, mertler.
Merdi
1. Mertlik, erlik. 2. Cesaret, yüreklilik. 3. İnsanlık.
Mergen
Usta nişancı.
Mergube
Sevilen, beğenilen, aranılan.
Mergup
Sevilen, beğenilen, aranılan.
Meriç
Kuş iskeleti.
Merih
1. Ateş rengi.2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.
Mersin
1. Yaprakları yaz kış yeşil kalan, beyaz çiçekli bir ağaç. 2. Akdeniz bölgesinde bir şehir.
Mert
1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan.
Mertel
Özü sözü doğru kimse.
Merter
Sözünün eri kimse.
Mertkal
Her zaman sözünün eri ol anlamında kullanılan bir ad.
Mertkan
Mert soydan gelen kimse.
Mertkol
Özü, sözü doğru, güvenilir kimse.
Mertol
Sözünün eri ol, verdiğin sözü tut anlamında kullanılan bir ad.
Merttürk
Sözünün eri Türk.
Merve
1. Çakıl taşı.2. Mekke’de hacıların yedi kez gidip geldikleri kutsal dağın adı.
Meryem
1. Peygamber İsa’nın annesi. 2. Dindar kadın.3. İbr. İsyan, ayaklanma.
Merziye
bk. Marziye
Merzuk
1. Mutlu. 2. Rızkı verilmiş.
Merzuka
1. Mutlu. 2. Rızkı verilmiş.
Mesadet
Mutluluk, kutluluk.
Meşahir
Ünlü kimseler.
Meşale
1. Ucunda alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan aydınlatmaya yarayan değnek. 2. Herhangi bir konuda ışık tutan kimse, önder.
Mescur
1. Taşkın su, deniz. 2. Alevli ateş.
Meserret
Sevinç, şenlik.
Meşhur
Ünlü, şöhretli, tanınmış.
Mesih
1. Meshedilmiş, kutsanmış.2. Başka bir biçime girmiş, şekli bozulmuş.3. Hz, İsa´nın lakabı.
Meşkûr
1. Beğenilmiş, övülmüş. 2. Teşekkür edilmeye değer olan.
Meşkûre
1. Beğenilmiş, övülmüş. 2. Teşekkür edilmeye değer olan.
Meşru
Yasaya, dine uygun olan.
Mesrur
Memnun, sevinmiş.
Mesrure
Sevinmiş, memnun.
Mestan
1. Savruk kimse. 2. Sarhoşlar.
Mestinaz
Çok nazlı, naz sarhoşu.
Mestur
1. Örtülü, kapalı, gizli. 2. Namuslu.
Mesture
1. Örtülü, kapalı, gizli. 2. Açık saçık gezmeyen nazlı kadın.
Mesude
Mutlu, sevinçli, bahtiyar.
Mesure
Rivayet yoluyla öğrenilmiş olan ünlü, önemli haber.
Mesut
Mutlu, sevinçli, bahtiyar.
Mete
Büyük Türk-Hun İmparatoru. (M.Ö. 209-174)
Metehan
Hükümdar olan Mete.
Methiye
1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Metin
Sağlam, dayanıklı, güçlü.
Metine
Sağlam, dayanıklı, güçlü.
Metiner
Sağlam, dayanıklı, güçlü kimse.
Metinkaya
Sağlam, dayanıklı, güçlü kimse.
Meva
Sığınacak yer, yurt, mesken.
Mevcude
1. Var olan, bulunan. 2. Hazır olan, hazır bulunan.
Mevcut
1. Var olan, bulunan. 2. Hazır olan, hazır bulunan.
Mevdut
Sevilmiş, sevilen.
Mevhibe
Allah vergisi, ihsan, bağış.
Mevlâna
1. "Efendimiz" anlamında kullanılan bir ad. 2. Hazret anlamında bir san.
Mevlide
1. Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğulan zaman.
Mevlit
1. Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğulan zaman. 3. Hz. Muhammet´in doğumunu, yaşamını anlatan manzum yapıt.
Mevlûde
1. Yeni doğmuş bebek. 2. Doğulan zaman veya yer.
Mevlût
1. Yeni doğmuş bebek. 2. Doğulan zaman veya yer.
Mevsim
Yılın, iklim koşulları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri.
Mevzun
1. Biçimli, yakışıklı.2. Güzel.
Mevzune
1. Biçimli, yakışıklı.2. Güzel.
Meyil
1. Eğimli, eğiklik. 2. Sevme, tutulma. 3. Gönül akışı.
Meymun
Uğurlu, bereketli, kutlu.
Meymune
Uğurlu, bereketli, kutlu.
Meyransa
Mihrinisa adının bozulmuş biçimi.
Meyyal
1. Çok istekli, düşkün. 2. Eğilen, meyleden.
Mezide
Ziyadeleşmiş, artmış, büyümüş.
Mezit
Ziyadeleşmiş, artmış, büyümüş.
Meziyet
Bir kişiyi benzerlerinden üstün gösteren nitelik.
Mezun
1. İzinli, izin almış. 2. Bir okuldan diploma almış.
Midhat
Övme, methetme.
Mihin
Büyük, ulu.
Mihine
Büyük, ulu.
Mihman
Konuk, misafir.
Mihri
Güneşle ilgili.
Mihriban
Şefkatli, güler yüzlü, yumuşak huylu, dost.
Mihrican
1.Sonbahar. 2.İranlılarda bir bayram.
Mihrimah
Güneş ile ay.
Mihrinaz
Çok nazlı güzel.
Mihrinisa
1. Kadınlığın güneşi.2. Erdemli, nitelikli kadın.
Mihrinur
Gün ışığı, güneş ışığı.
Mihrişah
Güneş gibi ışık saçan padişah.
Mihriye
Güneşle ilgili.
Mikâil
Dört büyük melekten rızkları bölüştürmekle görevli olanı.
Mimoza
Sarı, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, yaprakları akasya yaprağına benzeyen bir süs bitkisi.
Mina
1. Billur, şeffaf.2. Şarap şişesi. 3. Mine. 4. Gökyüzü. 5. Ar. Liman.
Mine
1. Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı. 2. İnce ve parlak nakış. 3. Çiçekleri başak durumunda, alacalı, mavi veya menekşe renginde, ıtırlı bir bitki.
Minnet
İyilik yapana karşı duyulan teşekkür, gönül borcu.
Mir
Baş, amir, bey.
Miraç
1. Yükselme, çıkma. 2. Hz. Muhammet'in göğe yükselmesi.
Miran
Beyler.
Miranmir
Beyler beyi.
Mirat
1. Ayna. 2. Ünlü bir tür lale.
Miray
Ay gibi ışık saçan bey.
Mircan
Gerçek dost olan değerli kimse.
Mirhan
Kadın hükümdar.
Mirkelâm
Güzel, nazik konuşan kimse.
Mirnur
Etrafına ışık saçan kadın hükümdar.
Mirrih
bk. Merih
Mirza
1. İranlılara özgü "beyzade" anlamında bir soyluluk sanı. 2. Bir yıldızın adı.
Mirzat
Beyzade, bey oğlu.
Misal
1. Örnek. 2. Benzer, eş. 3. Rüya, düş. 4. Masal.
Misli
Mis kokulu, güzel kokan.
Mithat
bk. Midhat
Miyase
Yarısı değerli taşlarla süslü bir tür taç.
Mısır
1. Bir tarım bitkisi ve taneli ürünü. 2. Afrika’da bir ülke.
Mısra
Bir şiiri oluşturan dizelerden her biri.
Mocan
Soğukkanlı, güçlü, dayanıklı.
Molu
Zafer kazanmış.
Moran
bk. Müren
Moray
Yüzü mor renkli olan.
Morgül
Mor renkli gül.
Muadelet
Denklik, eşitlik.
Muaffak
bk. Muvaffak
Muallâ
1. Yüksek, yüce. 2. Onuru yüksek olan kimse.
Muallim
Öğreten, öğretmen, hoca.
Muammer
Ömür süren, yaşayan, yaşamış.
Muarra
1. Çıplak, soyulmuş. 2. Arı, temizlenmiş.
Muattar
1. Itırlı, güzel kokulu. 2. Bir tür lale.
Muazzam
1. Kocaman, çok büyük. 2. Ulu. 3. Güçlü, önemli.
Muazzez
1. Saygı duyulan, saygı ile karşılanan. 2. Değerli, kıymetli.
Mubahat
Günah veya sevap olmayan işler.
Mübarek
1. Bereketli. 2. Uğurlu, hayırlı, kutlu.
Mübareke
1. Bereketli. 2. Uğurlu, hayırlı, kutlu.
Mübeccel
Saygı gösterilmiş, yüceltilmiş, ulu.
Müberra
Temize çıkmış, aklanmış.
Mübeyyen
Ortaya çıkarılmış, açıklanmış, açıkça bildirilmiş.
Mübin
1. İyiyi ve kötüyü ayıran. 2. Açık, besbelli.
Mübine
1. İyiyi ve kötüyü ayıran. 2. Açık, besbelli.
Mücahit
Din uğruna savaşan, uğraşan, savaşçı.
Mücahittin
Dinin düşmanlarıyla savaşan, din mücahidi.
Mücap
Duası kabul edilen kimse.
Müceddet
Yenilenmiş.
Mücellâ
Parlatılmış, parlak, cilalı.
Mücessem
Cisim durumunda olan, cisimlenmiş, somut.
Mücevher
Değerli süs eşyası.
Mucide
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden.
Mucip
1. Gerektiren, lâzım kılan. 2. Neden, sebep.
Mucit
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse.
Mucize
1. Hayran bırakan, doğaüstü sayılan olay. 2. İnsan aklının alamayacağı olay.
Müçteba
Seçilmiş, seçkin.
Müderris
Medresede ders veren.
Müdrik
1. İdrak eden, anlayan, aklı eren. 2. Eren, erişen. 3. Yetişmiş, olgun.
Müdrike
Anlama gücü.
Müeddep
1. Eğitilmiş, terbiye edilmiş, uslu. 2. Çok okumuş, bilgili.
Müesser
Etkilenmiş, kendisine bir şey tesir etmiş olan.
Müeyyet
1. Güçlendirilmiş, sağlam. 2. Yardım gören.
Müferrih
Ferahlık veren, iç açan.
Müfide
1. Anlatan, ifade eden, anlamlı. 2. Yararlı, faydalı.
Müfit
1. Anlatan, ifade eden, anlamlı. 2. Yararlı, faydalı.
Müftü
1. Fetva veren. 2. İl ve ilçelerde din işlerine bakan kimse.
Muğdat
Çorak su.
Müge
İnci çiçeği.
Muhabbet
1. Sevgi. 2. Dostça konuşma.
Muhacir
Göç eden, göçmen.
Muhaddere
Kapalı, örtülü, namuslu kadın.
Muhammed
bk. Muhammet
Muhammet
1. Övülmüş. 2. Hz. Muhammed'in adlarından biri.
Muhar
Pınar, çeşme.
Muharrem
1. Haram kılınmış. 2. Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı.
Müheyya
Hazır.
Muhibbe
Dost, sevgili.
Muhibbi
Sevgi duyan, dost.
Mühibe
Korku ve saygı uyandıran.
Muhip
Seven, sevgi besleyen, dost.
Muhittin
Dini canlandıran, dini ihya eden.
Muhlis
1. Katkısız, halis. 2. İçten, samimi, dost canlısı.
Muhlise
1. Katkısız, halis. 2. İçten, samimi, dost canlısı.
Muhsin
İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden.
Muhsine
İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden.
Muhtar
1. Seçilmiş, seçkin. 2. Davranışlarında özgür olan, dilediğini yapan. 3. Köy ya da mahalle işlerine bakmak için halkın seçtiği kimse.
Muhterem
Saygıdeğer, saygın.
Muhteşem
Gösterişli, görkemli.
Mühürdar
Bir daire veya bakanlığın resmî mührünü kullanma yetkisi olan kimse.
Muhyi
Dirilten, canlandıran, yaşam veren.
Muin
Yardım eden, yardımcı.
Muine
Yardım eden, yardımcı.
Müjdat
Müjdeler, sevinçli haberler.
Müjde
Sevindirici haber.
Müjgân
Kirpik, kirpikler.
Mukaddem
1. Sunulan, takdim edilen. 2. Önde olan, önde giden. 3. Değerli, üstün.
Mukadder
Beğenilen, değeri bilinmiş, takdir olunmuş.
Mukaddes
Kutsal, mübarek.
Mükâfat
1. Ödül. 2. Sevindirici haber.
Mukbil
Kutlu, mutlu.
Mukbile
Kutlu, mutlu.
Mükerrem
Saygıdeğer, sayılan, aziz.
Mükevven
Meydana getirilmiş, yaratılmış.
Mukim
Oturan, ikamet eden.
Mukime
Oturan, ikamet eden.
Mükremin
bk. Mükrimin
Mükrim
İkram eden, ağırlayan, konuksever.
Mükrime
Konuksever, ikram eden, ağırlayan.
Mükrimin
Ağırlayanlar, konukseverler, ikram edenler.
Muktedir
Gücü yeten, güçlü, iktidarlı.
Mülâyim
1. Uygun. 2. Yumuşak huylu, sakin kimse.
Mülâzım
1. Ayrılmayan, tutunup kalan. 2. Bir işe girmek için bir süre parasız gidip gelen.
Müldür
Berrak, saf, duru.
Mülhim
İlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
Mülhime
İlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
Mülket
Ülke.
Mümin
1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman.
Mümine
1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman.
Müminhan
İnanmış, inançlı hükümdar.
Mümtaz
1. Ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. 2. Seçkin.
Mümtaze
1. Ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. 2. Seçkin.
Munar
1. Pınar, çeşme. 2. Yalnız, kimsesiz. 3. Serap.
Münasip
Uygun, yerinde, yaraşır, yakışır.
Münci
Kurtarıcı, kurtaran, önder.
Münciye
Kurtarıcı, kurtaran, önder.
Münevver
1. Aydınlatılmış, ışıklı, parlatılmış. 2. Aydın.
Mungan
Eli açık, cömert.
Münibe
1. Allah’a yönelen. 2. Güzel yağan, yararlı yağmur. 3. Bahar.
Münif
Yüksek, ulu, büyük.
Münife
Yüksek, ulu, büyük.
Münim
1. Nimet veren, yedirip içiren Allah. 2. Velinimet.
Münime
Nimet veren, yedirip içiren.
Münip
1. Tanrı´ya yönelen. 2. Güzel yağan, yararlı yağmur. 3. Bahar.
Münir
Nurlandıran, ışık veren, parlak.
Münire
Nurlandıran, ışık veren, parlak.
Munis
1. Cana yakın, sevimli. 2. Alışılan, alışılmış.
Munise
1. Cana yakın, sevimli. 2. Alışılan, alışmış.
Münteha
Son, sonuç.
Murat
1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç.
Murathan
İsteğini elde etmiş hükümdar.
Müren
Irmak, nehir, akarsu.
Müride
İsteyen, arzulayan.
Mürit
1. Buyuran, emreden. 2. Bir tarikat şeyhine bağlı kimse.
Mürsel
1. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Peygamber.
Mürşide
Doğru yolu gösteren, kılavuz.
Mürşit
1. Doğru yolu gösteren, kılavuz. 2. Müritlerine tasavvufu öğreten, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi.
Murtaza
1. Kendisinden razı olunmuş. 2. Hz. Ali´nin lakabı.
Mürüvvet
İnsanlık, cömertlik, iyilikseverlik.
Musa
1. Musevi dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu. 2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse.
Musaddık
Onaylayan, tasdik eden.
Musafat
İçten ve gerçek dostluk.
Musaffa
Temizlenmiş, arıtılmış.
Müşahit
Gören, bakan, izleyen.
Müsemma
1. Adlanmış, adlı, ismi olan. 2. Belirli zaman.
Müşerref
Şereflendirilmiş, şerefli, onurlu.
Müsevver
Çevresine sur, duvar çevrilmiş, korunmuş.
Müşfik
1. Sevecen, şefkatli.2. Acıyan.
Müşfika
1. Sevecen, şefkatli.2. Acıyan.
Müşir
1. Haber veren, bildiren. 2. Emir ve işaret eden.
Müşküle
Güç, zor, çetin.
Muslih
İyileştiren, düzelten, ıslah eden.
Muslihe
İyileştiren, düzelten, ıslah eden.
Muslihiddin
Dini iyileştiren, düzelten, ıslah eden.
Müslim
İslam dininde olan, Müslüman.
Müslime
İslam dininde olan, Müslüman.
Müslüm
bk. Müslim
Müslüme
bk. Müslime
Mustafa
1. Seçilmiş, seçkin. 2. Hz. Muhammed'in adlarından.
Müştak
Özleyen, göreceği gelen, can atan.
Müstakim
1. Doğru, düz.2. Temiz, namuslu, doğru.
Müstakime
1. Doğru, düz.2. Temiz, namuslu, doğru.
Müşteba
bk. Müçteba
Müstecap
Dileği kabul edilmiş kimse.
Müştehir
Ünlü, şöhretli.
Müstenir
Işıklı, parlak.
Müstenire
Işık saçan, parlak.
Müstesna
Benzerlerinden farklı, üstün, ayrı tutulan.
Muştu
Müjde, sevindirici haber.
Muştubey
Müjde veren bey.
Mut
Kader, talih, kısmet.
Mutahhar
1. Temizlenmiş, temiz. 2. Kutlu, kutsal, mübarek.
Mutarra
1. Taze. 2. Güzel kokulu. 3. Cilalı, parlak.
Mutasım
Günahtan çekinen.
Muteber
(mu:teber)
Mutena
Özenle, dikkatle seçilmiş.
Muti
1. Boyun eğen, itaat eden. 2. Bağlı, sadık. 3. Rahat.
Mutia
1. Boyun eğen, itaat eden. 2. Bağlı, sadık. 3. Rahat.
Mutlu
Mutluluğa ermiş olan, mesut.
Mutlualp
Mutlu yiğit.
Mutluay
Mutlu güzel.
Mutlubay
Mutlu kimse.
Mutluer
Mutluluğa ermiş kimse.
Mutluğ
Mutlu.
Mutlugün
Mutlu günde doğmuş kimse.
Mutluhan
Mutlu hükümdar.
Mutluk
Mutlu.
Mutlukan
Mutlu soydan gelen kimse.
Mutlukhan
Mutlu hükümdar.
Mutlutekin
Mutlu hükümdar.
Mutver
Mutluluk ver anlamında kullanılan bir ad.
Muvaffak
1. Başarmış olan, başarılı. 2. Tanrının yardımını görmüş.
Muvahhide
Allah’ın birliğine inanan.
Muvahhit
Allah’ın birliğine inanan.
Muvakkar
1. Ağırbaşlı, vakarlı. 2. Ağırlanmış, saygı gösterilmiş.
Müveddet
Sevgi, muhabbet, dostluk.
Müyesser
Kolaylıkla olan, kolay yapılan.
Muzaffer
Zafer kazanmış, üstün.
Müzahir
Yardım eden, yardımcı.
Müzdat
Artmış, çoğalmış.
Müzehher
Çiçekli, çiçek açmış.
Müzekker
Erkek, er.
Müzeyyen
Süslenmiş, bezenmiş, süslü.