BabaçGösterişli, heybetli.
BabacanCana yakın, olgun, güvenilir kimse.
Babayiğit1. Yürekli kimse.2. Bir girişimde kendine güvenebilecek durumda olan kimse.3. Güçlü kuvvetli, korkusuz kimse.
Bacı1. Büyük kız kardeş, abla. 2. Kız kardeş. 3. Bir evde uzun zaman çalışmış yaşlı kadınlara verilen unvan. 4. Tarikat şeyhlerinin karısı.5. Kadınlara söylenen bir seslenme sözü.
BağdaşYakın arkadaş, dost.
Bağır1. Göğüs. 2. Ok yayı ve dağda orta bölüm.
BağışBağışlanan şey, yardım.
BağışhanBağışı seven hükümdar.
BağlanSev, sevdiğine bağlı kal anlamında kullanılan bir ad.
Baha1. Ar. Güzellik, zariflik. 2. Ar. Parıltı. 3. Far. Kıymet, değer, paha.
BahadırSavaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren kimse.
BahadırhanSavaşlarda gücü ve yılmazlığıyla üstünlük kazanan veya yiğitlik gösteren hükümdar.
BahaiBahailik yanlısı kimse.
Bahar1. Kuzey yarım kürede 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim.2. Bu mevsimde açan çiçekler ve yapraklar. 3. Gençlik çağı.
Bâhire1. Işıklı, parlak, güzel. 2. Belli, besbelli, açık.
BahiseSöz eden, bahseden.
Bahri1. Denizle ilgili olan.2. Bir tür deniz ördeği.
BahriyeDenizle ilgili olan.
Bahşı1. Bilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim.
Bahti1. Bahtla, kaderle ilgili olan.2. Bazı divan şairlerinin ortak mahlası.
BahtınurTalihli, şanslı, yazgısı parlak olan.
BahtışenMutlu, neşeli, talihli kimse.
BahtıserTalihli, şanslı, iyi yazgılı olan.
BakanayAy gibi aydınlık saçan.
Baki1. Sürekli.2. Bir şeyden artan miktar.3. Öteki.
BakinazSürekli nazlanan, çok nazlı.
Bakiye1. Artık, artan, kalan, geri kalan. 2. Kalıntı.
BakırDoğada serbest ve birleşik olarak bulunan kızıl renkli, kolay işlenir bir maden.
BakırhanBakır gibi işe yarayan hükümdar.
Balaban1. İri, büyük.2. Şişman, gürbüz kimse.2. Atmaca, doğan vb. yırtıcı bir kuş.
BalamirEski bir Türk kağanı.
BalatekinPrens, şehzade çocuğu.
BalazAğaç, asma filizi, sürgün.
BalbalEski Türklerde kişinin anılması için mezarının veya bazı kurganların etrafına dikilen taş.
BalbeyBal gibi tatlı olan bey.
BalcaBal gibi tatlı, sevimli olan.
BalcanBal gibi sevimli ve tatlı olan.
BaldanBal gibi tatlı, şirin ve güzel olan.
BaldemirBal gibi tatlı ve sevimli olan yiğit.
BalerTatlı dilli, cana yakın kimse.
BalhanBal gibi tatlı ve cana yakın hükümdar.
Balı1. Büyük kardeş. 2. Sevgi gösterilen kimse. 3. Veli, ermiş.
BalıbeyDeğer verilen olgun bey.
BalımBalım, tatlım, güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Balk1. Şimşek. 2. Parıltı, parlayış.
Balkan1. Sık ormanla kaplı dağ. 2. Yığın, küme. 3. Sazlık, bataklık.
Balkı1. Parıltı, ışık. 2. Güzel, parlak, süslü kimse.3. Şimşek.
BalkınParıldayan, parlak.
Balkır1. Parıltı, ışıltı, ışık. 2. Şimşek.
BalkızŞirin, tatlı, hoş kız.
BalkoçBal gibi tatlı ve sevimli yiğit.
BallıŞirin, güzel, tatlı dilli.
BalsanBal gibi tatlısın" anlamında kullanılan bir ad.
BalşekerBal gibi tatlı olan.
Bandak1. Dağlardan inen suların dağ eteğinde oluşturduğu bataklık. 2. Uç taraflarından bağlanmış ot demeti.
Bangu1. Haykırış, bağırış. 2. Gök gürültüsü. 3. Yankı.
Banu1. Kadın, hatun, hanım. 2. Prenses. 3. Hanımefendi. 4. Gelin.
BarakTüylü, kıllı çuha, kebe.
Baran1. Varan, ulaşan.2. Yüce, ulu.
BaranalpHedefine ulaşan yiğit.
BaranbilgeAmacını elde eden bilge.
BaranselHedefine ulaşan sel gibi olan.
Baray1. Ezelî, öncesiz, öncesi olmayan. 2. Yeni ay, ay başı.
BarbarosBüyük Türk denizcisi, Barbaros Hayrettin Paşa'ya. (1467-1546) Avrupalılar tarafından verilen ve "Kızıl sakal" anlamına gelen bir ad.
BarçınBir tür ipekli kumaş.
BariaGüzel, tam, mükemmel, üstün.
BarikIşıklı, parıltılı, parlak, parlayan.
Barika1. Işık, parıltı, 2. Şimşek, yıldırım parıltısı.
BarizAçık, gözle görülür, belirgin.
Barım1. Varlık, servet, zenginlik. 2. İktidar.
Barın1. Bütün, hep. 2. Güç, kuvvet. 3. Göğüs.
Barış1. Barışma işi. 2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum.3. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç.4. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.
BarışcanBarıştan yana olan kimse.
BarkanÇöllerde rüzgârın esme yönüne dikey doğrultuda oluşan, ay biçimindeki küçük kum kitlesi.
Barkın1. Yolculuk eden, yolcu, gezgin.2. Kendisini yolundan hiçbir şeyin alıkoymadığı yolcu.
BarsKedigillerden, genellikle Asya ve Afrika'nın sıcak bölgelerinde yaşayan, postu benekli, bazen de düz siyah, çevik, yırtıcı, etçil, memeli hayvan.
Bartu1. Varlık, servet.2. Varılacak yer, mesafe.
Basa1. Fazla, üstün, baskın. 2. Arka.
BaşalEn yükseğe çık, yüksel anlamında kullanılan bir ad.
BaşarBir işi istenilen biçimde bitir anlamında kullanılan bir ad.
BaşarmanYaptığı işleri başarıyla sonuçlandıran kimse.
BaşatSertlik, zorluk bakımından üstün olan.
BaşaydınAydınların önde geleni.
BaşbayZenginlerin önde geleni.
BaşbuğEski Türklerde baş, başkan, komutan.
BaşçıkÇiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık.
Başdemirİleri gelen, saygın kimse.
BaşeğmezBuyruk altına girmeyen.
BaşhanEn önemli, ileri gelen hükümdar.
Basir1. Görüp anlayan. 2. Zeki. 3. Her şeyi görüp anlayan Allah.
Basiret1. Uzağı görme, seziş, sezgi, uyanıklık.2. Anlayış, kavrayış.
Basıra1. Gören, görücü. 2. Görme gücü, görüş. 3. Göz.
BaşkalHer zaman önder ol, önderliğin sürsün anlamında kullanılan bir ad.
BaskanÜstün gelme, yenme, zafer.
BaşkaraÖnemli, saygın kimse.
BaşkayaÖnemli, saygın kimse.
BaşkaynakEn önemli kaynak, ilk kaynak.
Baskın1. Kısa süreli beklenmedik saldırı. 2. Üstün.
BaşkurTürk çadırlarının çevresindeki kanatları örten bölümlerin üst tarafına bağlanan ve 18 cm. kadar eni olan kuşak.
Başkurt1. En önemli kimse.2. Ural Dağları bölgesinde yaşayan ve Türklerin Kıpçak kolundan olan bir boy.
BaşkutKutlu, talihli kimse.
BaşmanBaş olan, ileri gelen, saygın, önemli kimse.
BaşokOk gibi sivri olan, her işte ön plana çıkan kimse.
BaşolÖnder ol, lider ol anlamında kullanılan bir ad.
BaşözHer şeyin en önemli olanı.
BasriGörme ile ilgili olan.
BasriyeGörme ile ilgili olan.
BaşsoySoyu asil olan kimse.
BaştaşYaşıt, akran, kafadar, benzer.
BaştuğÖnemli, saygın kimse.
BaştugayÖnemli olan tugay.
BaştürkTürklerin önderi, lideri.
Basut1. Yardım, arka. 2. Yardımcı.
BatıbayÜstün gelen, gücü yeten, galip olan zengin.
BatıbeyÜstün gelen, gücü yeten, galip olan bey.
BatıcanÜstün gelen, gücü yeten, galip olan kimse.
BatırhanKahraman, yiğit, cesur, bahadır hükümdar.
Battal1. Cesur, kahraman. 2. Pek büyük, iri.
BatuÜstün gelen, gücü yeten, galip.
BatucemÜstün gelen, gücü yeten, galip olan hükümdar.
BatuhanÜstün gelen, gücü yeten, galip olan hükümdar.
BaturKahraman, yiğit, cesur, bahadır.
BaturalpKahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse.
BaturayKahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse.
BaturhanKahraman, yiğit, cesur, bahadır hükümdar.
BayarUlu, yüce, saygın, soylu kimse.
Baybars1. Zengin ve korkusuz kimse.2. Bir tür kaplan.
BaybaşZengin, ileri gelen, saygın kimse.
BaybörüZengin ve yiğit olan kimse.
BaycanZengin, varlıklı kimse.
BaydoğanDünyaya zengin olarak gelen, zengin doğan.
Baydu1. "Zengindi, varlıklıydı" anlamında kullanılan bir ad.2. İlhanlı Devletinin hükümdarı.
BaydurGüçlü, kuvvetli, cesur.
BayduralpGüçlü, kuvvetli, cesur olan yiğit.
BayerZengin, varlıklı kimse.
Bayezit1. Yezit'in babası.2. Çeşitli dönemlerde yaşamış Osmanlı şehzadelerinin ortak adı.
BaygüçGüçlü ve zengin kimse.
BayhanZengin ve varlıklı hükümdar.
Bayık1. Doğru, gerçek (söz). 2. Açık, belli.
BayındırGelişip güzelleşmesi, hayat şartlarının uygun duruma getirilmesi için üzerinde çalışılmış olan, bakımlı.
BayırhanZengin, varlıklı hükümdar.
Baykal1. Yabani at. 2. Deniz.
BaykanZengin bir soydan gelen kimse.
BaykaraDoğan cinsinden bir kuş türü.
BaykocaVarlıklı, saygın kimse.
BaykorZengin, varlıklı bir duruma getirir anlamında kullanılan bir ad.
BaykulZengin, varlıklı kul.
BaykurtZengin, varlıklı saygın kimse.
BaykutKutlu, talihli kimse.
BaykutayZengin. talihli kimse.
Baylan1. Ağırbaşlı, uslu, kibar. 2. Şımarık nazlı, yaramaz. 3. Sebatsız, tembel.
BaymanVarlıklı, saygın kimse.
BayolZengin ve varlıklı ol" anlamında kullanılan bir ad.
BayrakBir ulusun, bir topluluğun veya örgütün simgesi olarak kullanılan, belli bir rengi ve biçimi olan, genellikle dikdörtgen biçiminde kumaş.
BayraktarBayrağı taşıyan, bayrak taşımakla görevli kimse.
Bayram1. Ulusal veya dinsel bakımdan önemi olan, kutlanan gün. 2. Sevinç, neşe.
BayrıÇok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim.
BayrualpEskiden beri yiğit olan kimse.
BayrubayEskiden beri varlıklı olan kimse.
BayruhanEskiden beri hükümdar olan kimse.
Baysal1. Rahat ve dingin. 2. Gürültüsüz, huzurlu.
BaysanZengin ve tanınmış kimse.
BaysoyVarlıklı soydan gelen kimse.
BaysuBol, bereketli, gür su.
BaysungurŞahin türünden yırtıcı bir kuş.
Baytal1. Kısrak. 2. Bayır, yokuş.
BaytaşZengin ve varlıklı olan kimse.
BaytekinZengin prens, şehzade.
BaytimurZengin ve güçlü kimse.
BaytokZengin ve tok olan kimse.
BaytugayZengin ve varlıklı kimse.
BaytüzeZengin ve adaletli kimse.
BayülkenYüce, yüksek, ulu zengin kişi.
Bedel1. Değer, fiyat, kıymet. 2. Bir şeyin yerini tutabilen karşılık.3. Eşit, denk.
Beder1. Süs, bezek. 2. Nakış, kumaş nakışı.
Bedi1. Eşi ve benzeri olmayan, eşsiz. 2. Yeni, görülmemiş.
Bedia1. Beğenilen, değeri bilinen yeni şey. 2. Estetik değeri yüksek olan sanat eseri.
BedihAçık, anlaşılır, ilk göze çarpan, ilk akla gelen.
Bedihe1. Başlangıç. 2. Güzel söz.
BedirAyın on dördüncü gecesi, dolunay.
BedirhanDolunay gibi güzel olan hükümdar.
BedirnisaAy gibi güzel kadın.
Bediz1. Süs, bezek, nakış. 2. Resim, heykel, şekil.
BedrekaKılavuz, yol gösterici.
BedriDolunayla, ayın on dördü ile ilgili olan.
BedriyeDolunayla, ayın on dördü ile ilgili olan.
BedükBüyük, yüce, gösterişli, önemli.
BeğençGüzel veya çirkin yargısını verdiren duygu, beğenme.
Begüm1. Hanım, hanımefendi. 2. Hint prenseslerine verilen unvan.
BehiçŞen, güzel yüzlü kimse.
BehiceŞen, güzel, güler yüzlü ve şirin.
Behire1. Hayırlı ve iyiliksever, soylu kadın. 2. Şişmanlık yüzünden yürürken soluyan kadın.
Behlül1. Çok güldüren, şakacı. 2. Hayırsever, iyi adam.
Behmen1. Zeki, anlayışlı. 2. Tedbirli.
Behnan1. İyi huylu kimse.2. Güler yüzlü kimse.
Behnane1. İyi huylu kadın.2. Güler yüzlü kdaın.
Behram1. Merih yıldızı. 2. Eski İran dininde yolcuları korumakla görevli olduğuna inanılan melek.
BehzatSoyu sopu temiz, doğuştan iyi, temiz kimse.
Bek1. Sağlam, sert, katı. 2. Bey. 3. İleri gelen, sözü geçen, saygın, zengin kişi.
BekâmAmacına, isteğine kavuşmuş, erişmiş olan kimse.
BekataAtası bey olan kimse.
BekbayGüçlü ve varlıklı olan kimse.
BekdemirDemir gibi sağlam ve güçlü olan kimse.
BekdilDoğru sözlü, mert kimse.
BekemSağlam, dayanıklı, güçlü kimse.
BekirSabahları erken kalkmayı alışkanlık edinen kimse.
BeksanTanınmış, ünlü, saygın kimse.
Bektaş1. Akran, eş, yaşıt. 2. Eşit, denk.
BektöreGüçlü, değişmez töreleri olan, törelerine bağlıkimse.
Belek1. Hediye, armağan. 2. Alacalı, karışık renkli. 3. Nişan, iz.
Belen1. Dağlık, sarp yer. 2. Sırt, bayır, yamaç, dağ eteği. 3. Yüksek, dağlık yerlerde görülen düzlük. 4. Issız yer.
BelgeBir gerçeğe tanıklık eden yazı, fotoğraf, resim, film vb. vesika, doküman.
Belgi1. Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan. 2. Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik.
BelginTam ve kesin olarak belirlenmiş olan, açık, anlaşılır, belirgin.
Beliğ1. Düzgün söz söyleyen. 2. Düzgün, güzel söz.
Belik1. Saç örgüsü. 2. İşaret, iz, nişan, 3. Çok, fazla. 4. Tepe, doruk.
Belin1. Korku, ürkü. 2. Şaşkınlık, hayret.
BelkısSüleyman Peygamber zamanındaki Saba melikesinin adı.
Bellek1. Zihnin belleme ve anımsama yeteneği, gücü. 2. Bellenerek öğrenilen şey. 3. İşaret, iz.
BellisanTanınmış, ünlü kimse.
BelmaYumuşak, sakin, telaşsız kimse.
BenalYüzünde kırmızı benleri olan kimse.
Benam1. Namlı, ünlü, meşhur. 2. Güzel, iyi.3. Az bulunan.
BenayAy gibi parlak olan kız.
BenderTicaret limanı, iskele.
Benek1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm.
BenerBen yiğitim anlamında kullanılan bir ad.
Benevşe1. Menekşe. 2. Mor renk.
BengiSonu olmayan, hep kalacak olan, sonsuz, ebedî.
BengialpSonsuza dek yiğit olarak kalacak olan.
BengibaySonsuza dek varlıklı olarak kalacak olan.
BengigülSonsuza dek güzel olarak kalacak olan.
BengisanÖlümsüz adı olan.
BengisoySoyu sonsuza dek sürecek olan.
BengisuEfsanelere göre içen kimseye ölümsüzlük sağladığına inanılan bir su, abıhayat.
BengühanHükümdarlığı sürekli olan.
BengülGül gibi güzelim anlamında kullanılan bir ad.
BenianBeni anımsa anlamında kullanılan bir ad.
BenliVücudunda ben bulunan.
BenligülVücudunda ben olan güzel.
BennurBen nur gibi parlak ve güzelim anlamında kullanılan bir ad.
BenolBen işte oyum anlamında kullanılan bir ad.
BenşenMutluyum, şenim anlamında kullanılan bir ad.
Bent1. Bağ. 2. Zincir. 3. Düğüm. 4. Tutsak, esir.
BentürkBm Türküm anlamında kullanılan mi ad.
BenzerNitelik, görünüş bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
Berat1. Nişan, rütbe. 2. Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent. 3. Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu.
Berceste1. Seçilmiş, beğenilmiş. 2. Sanat değeri yüksek anlamlar taşıyan dize.
Bercis1. Jüpiter gezegeni. 2. Çok süt veren deve.
Bereket1. Bolluk, gürlük, ongunluk. 2. Yağmur.
Beren1. Güçlü, kuvvetli. 2. Akıllı. 3. Tanınmış.4. Kadife kumaş.
BergüzarAnmak için verilen armağan, hatıra, yadigâr.
Beri1. Salim, kurtulmuş. 2. Temiz.
BeriaOlgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili, kadın.
BeriyeSalim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.
Berk1. Sağlam, kuvvetli. 2. Katı, sert. 3. Şiddetli. 4. Hızlı. 5. Orman. 6. Ar. Şimşek. 7. Yaprak.
BerkalSağlam, güçlü ol anlamında kullanılan bir ad.
Berkanİyice hatırla anlamında kullanılan bir ad.
BerkantGüçlü, bozulmaz yemin.
BerkaySağlam ve güçlü kimse.
BerkelEli güçlü olam kimse.
BerkerGüçlü, sağlam kişilikli kimse.
BerkiŞimşek gibi, parlak.
BerkinSağlam, güçlü, kuvvetli.
BerkiyeŞimşek gibi, parlak.
BerkkanGüçlü soydan gelen kimse.
BerkmanGüçlü, sağlam kişilikli kimse.
BerkokOk gibi çevik ve güçlü olan kimse.
BerkolGüçlü, dayanıklı ol anlamında kullanılan bir ad.
BerksalGüçlü, kuvvetli kimse.
BerksanGüçlü tanınan kimse.
BerksayGüçlü olarak kabul et anlamında kullanılan bir ad.
BerksoyGüçlü soydan gelen kimse.
BerksunKendini sağlam ve güçlü olarak göster anlamında kullanılan bir ad.
BerktanSabahın parlaklığı.
BerktinÖzü güçlü, sağlam olan kimse.
BerkünSağlam, güçlü tanınmış kimse.
BerrakDuru, temiz, aydınlık, açık.
BerterÜstün, yüksek, nitelikli, değerli.
BesametGüler yüzlülük, şenlik.
BesimGüler yüzlü, güleç adam.
BesimeGüler yüzlü, güleç, neşeli kız.
Beşir1. Müjde getiren, müjdeci. 2. Güler yüzlü, güleç.
Beşire1. Müjde getiren, müjdeci. 2. Güler yüzlü, güleç.
Beste1. Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin tümü. 2. Bağlanmış, bitiştirilmiş.
BetikYazılı olan şey, yazılmış, yapıt.
Betim1. Bir şeyi, bir kimseyi, bir olay veya duyguyu betimleyen söz veya yazı. 2. Herhangi bir şeyin resmi veya heykeli.
Betül1. Namuslu, temiz kadın. 2. Allah'ın emri. 3. Hazreti Meryem'in ve Hazreti Fatma'nın lakapları. 4. Ana ağaçtan ayrılıp, ayrı kök salan fidan.
BetülayNamuslu, iffetli, ay gibi güzel kadun.
Beyaz1. Kar rengi, ak. 2. Temiz, lekesiz.
BeybolatÇelik gibi güçlü, saygın kimse.
BeycanBey gibi olan kimse.
Beydağ1. Beyin gezip dolaştığı dağ.2. Anadolu'nun çeşitli yerlerinde dağların ortak adı.
BeyhanSır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen.
BeykalBeyliğini sürüdür anlamında kullanılan bir ad.
BeykanBey soylu olan kimse.
Beylem1. Açılmamış pamuk kozası. 2. Çiçek buketi.
Beyrek1. Çok nazik, efendi, bey. 2. Hüzünlü.
BeysanBey gibi tanınmış olan.
BeysunKendini bey olarak göster anlamında kullanılan bir ad.
BeytöreTörelere göre bey olmuş kimse.
BeytullahAllah’ın evi, Kâbe.
BeyzaÇok beyaz, daha ak çok temiz, lekesiz.
Beyzade1. Bey oğlu. 2. Soylu. 3. Nazlı, şımarık yetiştirilmiş.
BeyzatDoğuştan bey olan, soylu, asilzade.
Bezek1. Süs, ziynet. 2. Bir yapıtı süsleyen motiflerden her biri.
BezenSüslen, ziynetlen anlamında kullanılan bir ad.
BezmiâlemDünya meclisi, sohbet toplantısı.
BidarUyanık, uyumayan, uykusuz.
BidayetBaşlama, başlangıç.
BigeEvlenmemiş, çocuğu olmamış kadın.
Bihanİyiler, iyi olanlar.
BihinEn iyi, çok iyi, seçkin.
BihineEn iyi, çok iyi, seçkin.
BihterDaha iyi, en iyi, pek iyi.
Bilâl1. Su gibi ıslatan.2. Islaklık.
BilanSüslü ve işlemeli kılıç kemeri.
BilayEy ay gibi güzel ve parlak olan, bunu bil! anlamında kullanılan bir ad.
BilbaşarBil ve başar anlamında kullanılan bir ad.
BilbayEy varlıklı kimse, bunu bil! anlamında kullanılan bir ad.
BiledaTarihte, Atillâ'nın kardeşi. (434-445) yıllarında saltanat süren Hun Hükümdarı.
BilenBilgili, görgülü, anlayışlı.
BilenderSeyrek olarak bil" anlamında kullanılan bir ad.
BilgeBilgili, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kimse.
BilgebayBilgili, varlıklı kimse.
BilgehanBilgili hükümdar.
BilgekağanBilgili hükümdar.
BilgekanBilgin soydan gelen kimse.
BilgekutBilgili ve kutlu kimse.
BilgenBilgili, çok bilen.
BilgenurBilgili ve aydın kimse.
BilgerAkıllı, bilgili, bilge, bilgin.
BilgiÖğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile elde edilen gerçek.
Bilgiç1. Bilgili kimse, her şeyi bilen, anlayan. 2. Bilmediği hâlde bilir gibi görünen, bilgili geçinen.
BilgihanBilgili hükümdar.
BilginBilimsel bir konuda derin bilgisi olan, âlim.
BilginerBilimsel bir konuda derin bilgisi olan kimse.
BilginurBilginin ışığı, bilginin aydınlığı.
BilgiserBilgi ortaya koy anlamında kullanılan bir ad.
BilhanÇok bilgili, çok bilen.
Bilik1. Güçlü bir seziş ve görgüden doğan ruh uyanıklığı ve zevk olgunluğu. 2. Akıl, us, hikmet, bilgi.
BilirBilgili, her şeyi bilen, anlayan, görgülü, kültürlü.
Biliş1. Bilme, anlama, kavrama. 2. Tanıdık.
Billûr1. Duru, temiz, saydam, tanınmış ve değerli kesme cam, kristal. 2. Parlak, ışıklı.3. Duru.
BilmenBilen, anlayan, bilgili.
BilnurEy aydın kimse, bunu bil! anlamında kullanılan bir ad.
BilsayBil ve say anlamında kullanılan bir ad.
BilsenSen bil anlamında kullanılan bir ad.
BilsevBil ve sev anlamında kullanılan bir ad.
BilsinBilsin, tanısın anlamında kullanılan bir ad.
BiltaşBil ve coşkunluk yap anlamında kullanılan bir ad.
BiltayBunu bil anlamında kullanılan bir ad.
BilyapBilerek yap anlamında kullanılan bir ad.
BinalBindikten sonra al anlamında kullanılan bir ad.
BinanBin ve an " anlamında kullanılan bir ad.
BinatAta bin" anlamında kullanılan bir ad.
BinayBin ay " anlamında kullanılan bir ad.
BinbaşarBin ve başar anlamında kullanılan bir ad.
BinerBin tane erkek anlamında kullanılan bir ad.
BinnazÇok nazlı, cilveli.
BinyaşarÇocuğun uzun yaşaması dileğiyle verilen adlardandır.
BiranBir kez olsun hatırla anlamında kullanılan bir ad.
BirantAnt iç, yemin et anlamında kullanılan bir ad.
BirbenYalnızca ben anlamında kullanılan bir ad.
BircanÇok sevimli, cana yakın.
BirceTek, eşsiz, biricik.
Birge1. Kamçı. 2. Birlikte, beraber. 3. Kuma, ortak.
BirgenYalnızlığa alışmış.
Birgi1. Kamçı. 2. Birlikte, beraber.
BirgitBirleşik, birleşmiş, birlik olmuş.
BiricikTek, eşsiz, çok sevilen, benzeri olmayan.
BirimBir tanem, sevdiğim, biriciğim anlamında kullanılan bir ad.
BirizBirlikteyiz, beraberiz anlamında kullanılan bir ad.
BirmenTek olan, benzeri olmayan kimse.
BirolTek ol, biricik ol anlamına kullanılan bir ad.
BirsenTeksin, biriciksin anlamında kullanılan bir ad.
BirsinTeksin, eşsizsin anlamında kullanılan bir ad.
BirsoyAynı soydan olan kimse.
BirtanSabahın ilk aydınlığı gibi yakışıklı olan.
BirtekEşi olmayan, çok sevilen, yegâne.
BirtenKimseye bağımlı olmayan.
BitengülAçılmış gül gibi güzel olan.
Bitim1. Son, sonuç. 2. Yapı, kuruluş. 3. Ekinin yerden bitmesi, çimlenme.
Boğa1. Damızlık erkek sığır. 2. Bal yapan dişi arı.
Boğaç1. Boğan.2. Boğaya benzeyen.3. Dede Korkut hikâyelerinde geçen bir kahraman adı. Küçük yaşta bir boğayı öldürdüğü için bu ad verilmiştir.
BoğahanKuvvetli, cesur hükümdar.
BoğataşGüçlü ve kuvvetli kimse.
BoğatayGüçlü ve kuvvetli kimse.
BoğatekinGüçlü, kuvvetli şehzade.
BoğatimurGüçlü, kuvvetli.
Böget1. Havuz. 2. Gölün derin yeri. 3. Su birikintisi.
BöğürtlenBahçe çitlerinde, yol kıyılarında kendiliğinden yetişen dikenli bir çalı ve bunun tadı mayhoş meyvesi.
Böke1. Kahraman, güçlü kimse. 2. Önder, başkan, reis. 3. Kabadayı, cesur, efe. 4. Güreşçi, pehlivan.
BolcanCanlı, hareketli, neşeli.
BolkanKanı bol, hareketli, yerinde duramayan.
BölükbaşıAskerlikte takımlardan oluşan, üçü veya dördü bir tabur oluşturan ve öbür birliklerin temeli sayılan birliğin başı.
BoncukCam, taş, sedef, tahta gibi şeylerden yapılan yuvarlak ve renkli süs tanesi.
Bor1. İşlenmemiş, ekilmemiş toprak. 2. Fr. Doğada bor asidi veya boratlar durumunda bulunan bir element.
BoraGenellikle arkasından yağmur getiren sert ve şiddetli fırtına.
BorahanFırtına gini hükümdar.
BorakYağmurdan sonra toprağın üstünde oluşan tuzlu beyaz katman.
Boran1. Bora. 2. Sis, duman. 3. İç sıkıntısı. 4. Yaban güvercini.
BoranalpCesur, çevik yiğit.
BoranbayÇok zengin, varlıklı.
BoransüFırtına gibi asker.
BorataşSağlam, kuvvetli ve fırtına gibi olan kimse.
BoratavFırtına gibi hızlı olan kimse.
BoratayFırtına gibi olan kimse.
BörçekKâkül, perçem, pürçek.
BörkEskiden kullanılan, genellikle hayvan postundan yapılan başlık.
BorkanKanlı, canlı kimse.
BörteçinEski tarihçilere göre Türkleri Ergenekondan kurtaran demircinin adı.
Börü1. Kurt. 2. Yiğit, bahadır, cesur.
BörübarsGüçlü, kuvvetli kimse.
BörübayGüçlü, kuvvetli kimse.
BörübeyGüçlü, kuvvetli bey.
BörühanGüçlü, kuvvetli hükümdar.
BörükanGüçlü, kuvvetli bir soydan gelem kimse.
Boy1. Bir aşiretin kollarından her biri. 2. Uzunluk.
BoyarEskiden Tuna bölgesinde, Transilvanya’da ve Rusya’da soylulardan olan kimselere verilen unvan.
BoyerUzun boylu olan kimse.
BoyluBoyu uzun olan kimse.
BoysalBoyun uzasın, uzun boylu ol anlamında kullanılan bir ad.
Boysan1. Uzun boylu, yakışıklı delikanlı. 2. Serbest.
Boz1. Toprak rengi. 2. Yiğit. 3. Kin, düşmanlık.
BozayBaşkalarına yararı az olan kimse.
BozbağBağı boz anlamında kullanılan bir ad.
BozbayYiğit ve delikanlı olan zengin kimse.
BozbeyYiğit ve cesur olan bey.
BozboraFırtına gibi sert ve kuvvetli olan.
BozdağTepeleri dumanla kaplı olan dağ.
BozdemirDemir gibi sağlam ve kuvvetli olan kimse.
BozerCesur ve yiğit kimse.
BozerkSağlamlık, kuvvetlilik.
BozkanCesur, yiğit, güçlü kimse.
BozkaraTeni esmer olan yiğit.
BozkayaKuvetli, cesur, yürekli kimse.
BozkırAğaçsız ve susuz ova.
BozkurtGöktürk efsanelerinde yer alan kutsal hayvan.
BozlakOrta ve Güney Anadolu'nun bazı bölgelerinde bir türkü ezgisi.
Bozok24 Oğuz boyundan on ikisine verilen ad. Osmanoğulları bu boydan gelmiştir.
BozokayBozoklardan olan kimse.
BoztaşSağlam ve kuvvetli olan kimse.
BozyelYağmur getiren lodos rüzgârı.
BozyiğitÇok cesur ve yürekli olan yiğit.
Bucak1. Gizli veya uzak bir köşe, kuytu yer. 2. Irmak kıyılarındaki kumluk, çalılık yerler. 3. Dağ tepesi.
Budak1. İnce ve küçük dal. 2. Ağaç gövdesinde tomurcuk çıkacak yuvarlak boğum.
BudunalMilletini sev anlamında kullanılan bir ad.
BuğdayTohumu ekmek yapımında kullanılan bitki ve aynı bitkinin başaktan ayrılmış tanesi.
Büğdüz1. Ağacın budak yeri. 2. Çam ağacının özü.
Buğrahan1. Erkek deve gibi korkusuz olan hükümdar.2. X. yüzyılın başlarında Orta Asya´daki Yağma boyundan çıkan ve ilk İslam devletini kuran Türk hükümdarlarının birçoğuna verilen san.
BugülBu, gül kadar güzeldir anlamında kullanılan bir ad.
Bük1. Ova ve dere kıyılarındaki çalı ve diken topluluğu. 2. Böğürtlen. 3. Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar. 4. Dönemeç. 5. Sık ağaçlık, orman.
Büke1. Ejderha, büyük yılan. 2. Akılı, bilgili.
BüklümBükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.
BulakKaynak, pınar, çeşme.
Bülbül1. Sesinin güzelliğiyle tanınan, Akdeniz ülkelerinde, orman ve bahçelerde yaşayan ötücü kuş. 2. Sesi çok güzel olan kimse.
BüldanÜlkeler, şehirler, iller.
BulganOlgun, bilgili, görgülü, hoşgörülü kimse.
Bulgu1. Bulunan şey, keşif. 2. Anlayış. 3. İlham.
BulgubayAnlayışlı zengin.
Buluşİlk kez yeni bir şey yaratma, icat.
BulutAtmosferdeki su damlacıkları ve buz taneciklerinin görülebilir yoğunluk kazanmasıyla oluşan, biçimleri, yükseklikleri ve yol açtıkları hava olaylarıyla birbirinden ayrılan yığınlar.
BuluttekinBulut gibi her yeri kaplayan bey.
Bumin1. Baykuş. 2. Tümen.
BünyaminYakup Peygamber'in en küçük oğlunun adı.
BurakHz. Muhammed'in Miraç Gecesi'ndeki biniti.
Burç1. Kale duvarlarından daha yüksek, yuvarlak, dört köşe veya çok köşeli kale çıkıntısı.2. Zodyak üzerinde yer alan on iki takımyıldıza verilen ortak ad.3. Ökse otu.
BurçakBaklagillerden, taneleri yem olarak kullanılan bir bitki.
BurçhanYüce, ulu, saygın hükümdar.
Burcu1. Güzel koku, ıtır. 2. Sakız ağacının tomurcuğu.
Bürge1. Pire. 2. Bir yerde duramayan canlı, taşkın kimse. 3. Keklik. 4. Bahşiş, armağan.
Bürgü1. Baş örtüsü. 2. Çarşaf, atkı. 3. İnce perde.
BurhanKanıt, delil, ispat.
BurhanettinDinin kanıtı, ispatı.
Burkay1. Ay, hilal.2. Gücenmiş, kırılmış kimse.
Buruk1. Tadı kekre olan. 2. Alınmış, kırılmış, gücenmiş. 3. Aksak, topal, eğri basan. 4. Kapalı havuz. 5. Hortum, kasırga.
BurukbayGücenmiş, kırılmış zengin kimse.
BuruktekinGücenmiş, kırılmış şehzade.
BürümcekHam ipekten dokunmuş ince bez.
BüşraMüjde, sevinçli haber.
Buyan1. Mutluluk, uğur, talih. 2. İyi iş, sevap.
Buyruk1. Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir. 2. Egemenlik.
BuyrukalpBuyruk veren yiğit.
BuyrukataBuyruk veren ata.
BuyrukbayBuyruk veren zengin.
BuyrukçuBuyruk veren, emreden.
BuyrukhanBuyruk veren hükümdar.