Übük1. İbibik kuşu. 2. İbik.
Uç1. Son, nihayet. 2. Kıyı, kenar. 3. Sınır, hudut. 4. Neden, sebep.
Uca1. Sırt, arka. 2. Yüksek, yüce.
UcaerDeğerli, yüce kimse.
Uçan1. Uçma eylemini yapan. 2. İki yelkenli gemi.
UçanokOk gibi uçarak giden kimse.
UçantekinÇok sevinen kimse.
UçantürkÇok sevinen Türk.
UçarlıGerçekçi olmayan, hayaller peşinde koşan kimse.
UcatekinUYücelikte eşsiz kimse.
UçbaySon derece zengin olan kimse.
UçbeyiUçların sivil ve askerî yönetiminden sorumlu olan görevli.
Üçe1. Yüce, yüksek. 2. Arka.
Uçkun1. Kıvılcım. 2. Pahalı, yüksek. 3. Uçan, çapkın. 4. Becerikli, eli tez.
Uçma1. Dağın karla örtülmüş dik yamacı. 2. Olay.
Uçmak1. Cennet. 2. Yar, uçurum.
ÜçokOğuz Destanı'na göre sol kolda bulunan 12 Oğuz boyuna verilen ad.
Uçuk1. Uçmuş, soluk renk. 2. Çökmüş yer, toprak. 3. İyi. 4. Sivri dağ tepesi.
Uçur1. Vakit, an, 2. Fırsat. 3. Mevsim.
Üftade1. Tutkun, âşık, sevdalı.2. Düşmüş, düşkün.
Ufuk1. Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. 2. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü. 3. Çevre, dolay.
UğanbikeGüçlü, kuvvetli kadın.
ÜgeŞöhretli, tanınmış, ünlü.
Ügü1. Baykuş. 2. Boş, ıssız.
Uğur1. Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı.2. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey.3. İyilik, şans, talih, baht. 4. Fırsat, tesadüf.
UğuralUğur al anlamında kullanılan bir ad.
UğurcanUğurlu, hayırlı kimse.
UğurelEli uğurlu olan kimse.
UğurluUğurlu olan, iyilik getirdiğine inanılan kutlu, kutsal.
UğurolMutlu ve bereket getir anlamında kullanılan bir ad.
UğursalUğur dağıt, uğur sal anlamında kullanılan bir ad.
UğursanUğuruyla tanınan kimse.
UğursayUğur olarak kabul et anlamında kullanılan bir ad.
UğurselUğuru çok olan kimse.
UğurserUğur dağıt anlamında kullanılan bir ad.
UğursoyUğurlu soydan gelen kimse.
UğurtanTan vakti gibi uğurlu olan.
UğurtayBenzersiz biçimde uğurlu olan kimse.
Uğut1. Baygın, kendinden geçmiş. 2. Renksiz, solgun. 3. Kuru. 4. Yağmuru bol yılların buğdayı.
UhuvvetKardeşlik, dostluk, arkadaşlık.
Ukuş1. Anlayış, zekâ. 2. Benzeyiş. 3. Soy sop, kabile, soy.
Ulaç1. Bağlayan, bağlayıcı. 2. Sınır.
Ulaçhanİnsanları birbirine kaynaştıran hükümdar.
Ulaçkanİnsanları birbirine kaynaştıran bir soydan gelen kimse.
Ulak1. Haber götüren kimse, postacı. 2. Yardımcı. 3. Amaç, hedef. 4. İri yarı, güçlü kimse. 5. Ek, yama. 6. At.
UlakbeyYardım eden, yardımcı olan bey.
Ulam1. Kesintisiz, sürekli. 2. Aralarında herhangi bir bakımdan ilgi veya benzerlik bulunan şeylerin tümü. 3. Yetenekli, becerikli. 4. Grup, demet, topluluk, kategori.
UlaşAmacına ermiş, isteğine kavuşmuş kimse.
Üleş1. Bölüşme, paylaşma. 2. Pay.
Ülez1. Batmakta olan güneş. 2. Salgın.
Ülfet1. Alışma, kaynaşma. 2. Görüşme, konuşma. 3. Dostluk, arkadaşlık.
Ülgen1.Yüce, yüksek, ulu. 2. Eski Türklerde Gök Tanrı'ya verilen ad.
Ülger1. Şeftali, kumaş vb.ndeki ince tüy. 2. Vecize.
Ülgü1. Yakışıklı kimse. 2. Pay, hisse. 3. Tutum, tavır.
Ülke1. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü.2. Devlet.
ÜlkemYurdum, vatanım anlamında kullanılan bir ad..
ÜlkenSenin yurdun, senin vatanın anlamında kullanılan bir ad.
ÜlkenurYurdu aydınlatan ışık.
ÜlkerBoğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım.
ÜlküAmaç edinilen, ulaşılmak istenen şey.
ÜlkücüBir ülküye bağlı olan.
ÜlküdeşAynı ülküye bağlı olanlardan her biri.
ÜlkühanBir ülküsü, amacı olan hükümdar.
ÜlkümAmacım, ulaşmak istediğim şey anlamında kullanılan bir ad.
ÜlkümenÜlküsü olan, bir ülküye bağlı olan kimse.
ÜlküselÜlkü ile ilgili, ülkü niteliğinde olan.
ÜlkütanÜlküsü tan vakti gibi aydın olan.
ÜlküyeÜlkü adına yanlış olarak Arapça dişillik getirilerek elde edilmiş bir ad.
ÜlmenDenizci, deniz adamı.
Ulu1. Erdemleri bakımından çok büyük, yüce. 2. Zengin.3. Saygın.
UlualpÇok erdemli, yüce yiğit.
UluantKutsal, büyük yemin.
UlubayYüce, saygın, erdemli kişi.
UlubekErdemli, saygın bey.
UluberkErdemli, saygın, güçlü kimse.
UlubeyYüce, saygın, değerli bey.
UlucaÜstte, üst derecede bulunan kimse, önder.
UluçağHayırlı, uğurlu dönem.
UluçamYüce, erdemli ve saygın olan kimse.
UlucanErdemli, saygın, yüce kişi.
UluçkanYüce, saygın ve erdemli bir soydan gelen kimse.
UludağDağlar kadar yüce, erdemli olan kimse.
UludoğanUDoğuştan yüce, uğurlu olan kimse.
UluerSaygın, uğurlu, yüce kimse.
UluerkanSaygın, yüce, soylu kimse.
UluferSaygın ve aydın olan kimse.
UluhanBüyük, saygın hükümdar.
UlukaanBüyük, saygın hükümdar.
UlukanSoylu, yüce soydan gelen kimse.
UlukayaSaygın, erdemli ve güçlü kimse.
UlukutÇok uğurlu, kutlu kimse.
UlumUluluk, haşmet, büyük gösteriş.
UlumanUlu, yüksek, saygın kimse.
UlumeriçMeriç Irmağı gibi coşkun olan kimse.
Ulun1. Büyük, ulu. 2. Temrensiz ok. 3. Buğday, arpa kökü.
UlunayDeğerli, saygın, erdemli kimse.
UluözÖzü yüce, saygın kişi.
Ulus1. Millet, halk, insan topluluğu. 2. Göçebe. 3. Oba, aşiret kavim.
UluşahinŞahin gibi güçlü ve saygın olan kimse.
UlusalUlusla ilgili, ulusa özgü.
UlusanAdı yüce tanınmış kişi.
UlusoySoyu yüce ve saygın olan kimse.
UlusuSu gibi değerli olan kimse.
UlutanYüce, erdemli ve saygın kişi.
UlutaşDeğerli, yüce ve güçlü kimse.
UlutayDeğerli, yüce ve benzersiz kimse.
UlutekinSaygın, değerli, yüce hükümdar.
Uma1. Armağan, hediye. 2. Konuk, misafir.
Umaç1. Amaç, hedef. 2. Umulan şey, umut.
UmanUmudu olan, bekleyen, umutlu.
Umay1. Orhun Yazıtları´nda geçen, çocukları ve hayvan yavrularını koruduğuna inanılan kadın Tanrı. 2. Devlet kuşu.
UmmanUlu, büyük, engin deniz, okyanus.
Ümmet1. Bir peygambere inananların tümü. 2. Müslüman dinine bağlı olanların tümüne verilen ad.
ÜmmiyeAnneye ait, anneyle ilgili olan.
UmniseAna kadın, kadınana.
Ümniye1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
UmuUmut, istek, arzu, beklenen şey.
UmurGörgü, bilgi, deneyim.
UmuralGörgülü, bilgili ol, deneyim kazan anlamında kullanılan bir ad.
UmuralpGörgülü, bilgili yiğit.
UmurbayGörgülü, bilgili, saygın kişi.
UmurbeyGörgülü, bilgili bey.
UmutUmmaktan doğan güven duygusu, ümit.
UmutluUmudu olan, umut besleyen.
Ün1. Yüksek ses, ses. 2. Şöhret, şan.
ÜnalAdın duyulsun, tanın, ün kazan anlamında kullanılan bir ad.
ÜnalanÜn-alan. Adı duyulmuş, ün kazanmış.
ÜnaldıÜnlü, tanınan, meşhur.
ÜnalmışTanınmış, meşhur, şöhretli.
ÜnalpTanınmış, ünlü yiğit.
Unan1. Sadakat, bağlılık. 2. Hak.
Unat1. Doğru yol tutan. 2. Akıllı. 3. Ergin.
ÜnayAy gibi tanınmış, ünü parlak, şöhretli.
Ünek1. Kahraman, yiğit. 2. Ünlü, tanınmış.
ÜnerTanınmış, ünlü kimse.
Ungan1. Onmuş kişi, mutlu. 2. Yürekli, yiğit kişi.
ÜngördüTanınan, şöhretli, ünlü.
ÜngörenTanınan, ünlü, meşhur.
ÜngörmüşTanınmış, ünlü, meşhur.
ÜngünTanınmış, ünlü, meşhur.
ÜnkanTanınmış soydan gelen kimse.
ÜnkayaGücüyle, kuvvetiyle tanınan kimse.
Ünlem1. Ses, seda.2. Çağrı.
ÜnlenÜn kazan, meşhur ol anlamında kullanılan bir ad.
ÜnlüTanınmış, adı duyulmuş, şöhretli, şanlı.
ÜnlüerTanınmış, ünlü kimse.
ÜnlüolAdın duyulsun, ün kazan anlamında kullanılan bir ad.
ÜnlüsoyTanınmış soydan gelen kimse.
ÜnsaçAdın duyulsun, ünlen anlamında kullanılan bir ad.
ÜnsalAdın duyulsun, ünlen anlamında kullanılan bir ad.
ÜnsanAdını duyuran, ünlü.
ÜnsayÜnlen, adın duyulsun anlamında kullanılan bir ad.
ÜnselÇok ünlü, çok meşhur.
ÜnsevÜnlü olmayı sev anlamında kullanılan bir ad.
ÜnsevenÜnlü olmayı, tanınmayı seven kimse.
ÜnseverÜnlü olmayı, tanınmayı seven kimse.
ÜnsevinÜnlü olmayı, tanınmayı sevin anlamında kullanılan bir ad.
Ünsi1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Ünsiye1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
ÜnsoySoyu ünlü olan kimse.
ÜntürkTanınmış, ünlü Türk.
ÜnübolÜnü yayılmış olan, çok tanınan kimse.
ÜnüdeğerÜnüne yakışır nitelikte olan kimse.
ÜnüvarÜnlü, tanınmış kimse.
ÜnverÜnlen, tanınmış bir insan ol anlamında kullanılan bir ad.
ÜnverdiTanınmış, ünlü kimse.
ÜnverenTanınmış, ünlü kimse.
ÜnvermişTanınmış, ünlü kimse.
ÜnyayÜnünü yay, ünün duyulsun anlamında kullanılan bir ad.
Ünzileİndirilmiş, inzal olunmuş.
Ur1. Kale hendeği. 2. Şehir, kent. 3. Yüksek ve korunaklı yer.
UralKale, şehir, kent al, ele geçir" anlamında kullanılan bir ad.
UraltanŞehirli, kentli hükümdar.
UraltayŞehirli saygın kişi.
UranYetenekli, usta, becerikli kimse.
Uraza1. Hediye, armağan. 2. Konuğa çıkarılan yiyecek.
Ürek1. Çok üreyen, çoğalan. 2. Eli çabuk, çok iş çıkaran, hızlı. 3. At, kısrak sürüsü.
ÜremArtma, çoğalma, faiz.
Üren1. Kurak, susuz yer. 2. Şimşek. 3. Soy.
ÜresinÇoğalsın, soyu genişlesin anlamında kullanılan bir ad.
Urgun1. Vurulan, vurulmuş. 2. Vurgun, âşık. 3. Gizli.
UrhanŞehir, kale hükümdarı.
Urı1. Dere, yol. 2. Oğul. 3. Genç, delikanlı. 4. Ses, gürültü.
UrkanŞehirli bir soydan gelen kimse.
Urluk1. Aile, soy sop. 2. Tohum.
Ürpek1. Ürperen, ürpermiş. 2. Mazı ağaçlarının üstündeki tüylü nesne.
Uruk1. Tane, tohum.2. Nesil, kuşak, soy.
ÜrünayÇok parlak, çok aydınlık olan.
Urundu1. Seçkin, seçilmiş. 2. Hayırlı.
ÜründübaySeçkin nitelikli, saygın kimse.
UruşÇarpışma, savaş, mücadele.
Us1. Akıl, zekâ. 2. Yarar, çıkar. 3. Sessiz, yavaş.
Uşak1. Ufak, küçük. 2. Çocuk. 3. Genç, delikanlı. 4. Erkek hizmetçi.
Usal1. Gamsız, kedersiz, keyfine düşkün. 2. Önemsiz.
UsbayAkıllı, saygın kişi.
UsberkAklı sağlam, akıllı kimse.
Üsgen1. Yüksek. 2. Gelişmiş. 3. Birine göre yüksek aşamada olan kimse.
UskanAkıllı soydan gelen kimse.
UsluAkıllı, zeki, uysal, sakin kimse.
Ustaİşinin eri, becerikli kimse.
Üstat1. Bir bilim veya sanat alanında üstün bir yeri olan kimse. 2. Öğretmen.3. Usta.4. Sanatçı.
ÜstayAy gibi yüksek, yüce.
ÜsterSaygın, değerli kimse.
ÜstolDeğerli ol, yücel anlamında kullanılan bir ad.
Üstün1. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. 2. Yenen, galip gelen. 3. Sayıca çok, fazla.
ÜstünbaySeçkin, başarılı kimse.
ÜstünerSeçkin, başarılı kimse.
ÜstüngüEn üstteki, en yüksekteki.
UsukAnlayışlılık, çabuk sezme yeteneği.
Utkan1. Zafer kazanmış, muzaffer. 2. Şerefli, onurlu soydan gelen.
UtmanŞerefli, edepli, terbiyeli kimse.
Uyar1. Uygun, yerinde. 2. Boyun eğen, uysal, nazik kimse.
UyaralpBoyun eğen, uysal, nazik yiğit.
UyarelBoyun eğen, uysal, nazik kimse.
UyarerUyumlu, nazik kimse.
ÜyeHerhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri.
UygarKültürlü, eğitimli, görgü kurallarına uyan, medeni kimse.
Uygun1. Yakışır, yaraşır, elverişli, yararlı. 2. Oranlı.
UygunelYakışır, yaraşır, elverişli, yararlı kimse.
UygunerYakışır, yaraşır, elverişli, yararlı kimse.
UyguralpUygar, medeni yiğit.
Uysal1. Yumuşak başlı, uyumlu, boyun eğen. 2. Terbiyeli.
Uz1. İlyi, güzel. 2. Uygun, doğru. 3. Usta. 4. Temir, dikkatli. 5. Becerikli, akıllı, anlayışlı. 6. Yakın, içten.
Uzalpİyi, temiz, akıllı, anlayışlı yiğit.
UzayBütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk.
Uzbayİyi, becerikli, temiz, akıllı ve saygın kişi.
UzcanUysal, uyumlu, iyi insan.
UzelUsta, becerikli kişi.
UzerBecerikli, akıllı kişi.
ÜzeyirKutsal kitaplarda geçen bir ad.
UzgörenGerçeği önceden görebilen kimse.
Uzhanİyi, temiz, akıllı, anlayışlı hükümdar.
UzkanErdemli bir soydan gelen kimse.
UzmanBelli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan kimse.
UzsanBecerisi ve diğer iyi nitelikleriyle tanınan kimse.
Uzsoyİyi nitelikli soydan gelen kimse.
UztanYetenekli, becerikli kimse.
UztaşYetenekli, becerikli ve güçlü kimse.
UztavYetenekli, becerikli kimse.
UztayYetenekli, becerikli kimse.
UztekinYetenekl, becerikli hükümdar.
UztürkBütün iyi nitelikleri kendinde toplayan Türk.