Fahim1. Büyük, ulu. 2. Onurlu, saygın. 3. Anlayışlı, akıllı.
Fahime1. Büyük, ulu. 2. Onurlu, saygın. 3. Anlayışlı, akıllı.
Fahir1. Şanlı, şerefli, onurlu. 2. Övünen, iftihar eden. 3. Parlak, gösterişli, güzel.
Fahire1. Şanlı, şerefli, onurlu. 2. Övünen, iftihar eden. 3. Parlak, gösterişli, güzel.
FahrettinDinin övünç kaynağı.
Fahri1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet.
Fahriye1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet.3. Divan şairlerinin kendi erdemlerini övmek için yazdıkları şiir.
FahrünnisaKadının erdemi, onuru, büyüklük ve ululuğu.
FaikManevi yönden üstün olan, yüksek, yüce.
FaikaManevi yönden üstün olan, yüksek, yüce.
Faiz1. Başarı kazanan. 2. Taşan, coşan.
Faize1. Başarı kazanan. 2. Taşan, coşan.
Fakih1. Anlayışlı, zeki kimse. 2. Fıkıh bilgini.
Fakir1. Yoksul. 2. Zavallı, garip. 3. Derviş.
FakirullahTanrı’nın büyüklüğü karşısında âciz olan kimse.
Falih1. Başarılı ve mutlu kimse. 2. Toprağı süren, eken kimse.
Fani1. Ölümlü. 2. Geçici. 3. Yaşlı.
Farabi1. Farap adlı ilden olan kimse.2. 870-950 yılları arasında yaşamış büyük Türk İslâm düşünürünün adı.
Faris1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili.
Farise1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili.
Faruk1. Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli. 2. Keskin. 3. Hz. Ömer’in lakabı.
FasihGüzel, düzgün ve açık konuşan, konuşma yeteneği olan kimse.
FasiheGüzel, düzgün ve açık konuşan, konuşma yeteneği olan kimse.
Fatih1. Fetheden, zafer kazanan. 2. Açan, kapılar açan. 3. Osmanlı Padişahı II. Mehmet'in lakabı.
FatinZeki, akıllı, anlayışlı, kavrayışlı kimse.
FatineZeki, akıllı, anlayışlı, kavrayışlı kimse.
Fatma1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatice’den doğan kızının adı.
Faysal1. Keskin kılıç. 2. Hâkim. 3. Kesin hüküm, karar.
Faziletİnsan yaradılışındaki bütün iyi huylar, erdem.
FazlıErdemli, üstün, iyiliksever.
FazlullahAllah’ın erdemi, üstünlüğü.
FecirSabaha karşı ortalığın aydınlanmaya başladığı zaman, tan vakti.
FecriTan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
FecriyeTan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Fedai1. Yüksek bir ülkü uğrunda her türlü tehlikeyi göze alan kimse. 2. Bir kimseyi veya bir yeri koruyan, muhafız.
FehamettinDinin büyüklüğü, ululuğu.
FehimAnlayışlı, zeki, akıllı kimse.
FehimdarZekâ, anlayış, kavrayış sahibi kimse.
FehimeAnlayışlı, zeki, akıllı kimse.
FehmiAnlayış, kavrayışla ilgili olan.
FehmiyeAnlayış, kavrayışla ilgili olan.
FekahetŞakacılık, hoş mizaçlılık.
Felek1. Gökyüzü. 2. Dünya, âlem. 3. Talih, baht, şans.
FenniFene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
FenniyeFene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
Fer1. Aydınlık, ışık.2. Güç, kuvvet.
FeragatHakkından vazgeçme, el çekme.
Ferah1. Ar. Gönül açıklığı, sevinç, sevinme. 2. Far. Açık, aydınlık.
FerahfezaFerah artıran, ferahlatan.
FerahiBolluk, genişlik, ucuzluk.
FerahnisaSevinçli, rahat kadın.
FerahnümaSevinç gösteren, sevinçli.
FerahnurAydınlık veren, nur veren.
FerahruGüler yüzlü, güleç.
FeramuşUnutma, akıldan çıkma.
FeramuzKale muhafızı, koruyucusu.
FerasetÇabuk seziş, anlayış.
FerayAy ışığı, ayın parlaklığı.
FercanGüçlü, parlak, canlı kişiliği olan kimse.
FerdaniyeBirlik, teklik, eşsizlik.
FerdarGüce, saygınlığa sahip kimse.
Ferdi1. Tek olan şey. 2. Fertle ilgili, bireysel.
Ferdiye1. Tek olan, tek şey. 2. Fertle ilgili, bireysel.
Fereç1. Zafer, utku. 2. Sevinç, teselli.
FergünAydınlık, ışıklı gün.
Ferhan1. Sevinçli, neşeli. 2. Memnun.
Ferhat1. Güçlüğü yenip bir yeri ele geçiren. 2. Sevinç, neşe.3. Ferhat ile Şirin efsanesindeki erkek kahramanın adı.
FerhattinDinin coşkusu, sevinci.
Ferhun1. Güçlü, şanlı soydan gelen kimse.2. Sevinçli.
Ferhunde1. Kutsal, kutlu, uğurlu. 2. Mutlu, mesut.
FeriAsılla ilgili olmayıp ikinci derecede olan, ayrıntılı.
FericanCan aydınlığı, ruhun ışığı.
FerideEşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün.
Feridun1. Eşi olmayan, tek. 2. İran'da Pişdâdiyan sülâlesinin hükümdarı (M.Ö. 750).
FerihÇok mutlu, sevinçli.
FerihaFerah, rahat, sevinçli.
Feriser1. Çok ışıklı, aydınlık. 2. Çok güçlü.
Ferişte1. Melek. 2. Günahsız, masum. 3. İyi ve yumuşak huylu.
FeritEşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün.
FeritkanEşi olmayan, soylu kandan gelen kimse.
FerizEkini alınmış tarla.
FerkanGüçlü, saygın bir soydan gelen kimse.
Ferman1. Buyruk, emir. 2. Tanrı buyruğu.
FermaniBuyrukla, fermanla ilgili olan.
Fermude1. Emir, buyruk, ferman. 2. Emrolunmuş, buyurulmuş.
FernurAydınlık, ışık, nur.
Ferruh1. Uğurlu, kutlu. 2. Aydınlık yüzlü.
FersanDerisinden kürk yapılan bir kır sansarı.
Ferve1. Kürk.2. Zenginlik, servet.
Ferzane1. Bilge, filozof. 2. Bilgili kimse.
FesihGeniş, açık, aydınlık.
FetanetYüksek zekâ, zihin açıklığı, çabuk anlama ve kavrama yeteneği.
FethiFethetme, alma ile ilgili olan.
FethiyeFethetme, alma ile ilgili olan.
Fetih1. Açma. 2. Alma, zaptetme.
Fettah1. Üstün gelmiş, zafer kazanmış. 2. Fetheden, açan. 3. Allah'ın adlarındandır.
FevziKurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan.
FevziyeKurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan.
FevzullahAllah’ın üstünlüğü.
Feyiz1. Bolluk, bereket. 2. Suyun taşıp akması. 3. Bilim, bilgi.
FeymanAhlakta olgunluğu amaçlama, iyi ahlaka yönelme.
Feyyaz1. Bereket ve bolluk veren. 2. Allah.
Feyza1. Bolluk, çokluk. 2. Coşma, taşma.
Feyzan1. Bolluk, bereket. 2. Taşma, taşkın.
Feyzi1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Feyziye1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
FeyzullahAllah’ın bereketi.
FezahanYükselmeyi amaçlayan hükümdar.
FezaiUzayla ilgili, uzaya ait.
FezanurUzay gibi parlak ve aydınlık olan.
Fidan1. Yeni yetişen ağaç veya ağaççık. 2. Ağacın kökünden çıkan. 3. İnce uzun, narin, zarif.
FideBaşka bir yere dikilmek için hazırlanmış körpe çiçek.
FiganIstırap ile bağırma, inleme.
FigenYaralayan, kıran, düşüren.
Fikir1. Düşünce. 2. Anlayış. 3. Zihin, us.
Fikret1. Düşünce, fikir. 2. Zihin, akıl. 3. Kuruntu.
FikriDüşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili.
FikriyeDüşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili.
FilbaharOrmanlarda yetişen, beyaz, mavi, mor çiçekler açan, tırmanıcı sarılgan bitki.
Filiz1. Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe sürgün. 2. İnce uzun, zayıf, narin kız.
FilizerGenç, toy, delikanlı.
Firaz1. Yüksek, yukarı. 2. Yokuş, çıkış.
FirdevsCennet, cennet bahçesi.
Firdevsi1. Cennete ait, cennetle ilgili. 2. İran’ın ünlü şairi, Şehname’nin yazarı.
FirkatAyrılık, dostlardan ve sevgiliden ayrılma.
Firuz1. Mutlu, sevinçli, uğurlu. 2. Bahtlı, talihli.
FiruzeAçık mavi renkli, değerli bir süs taşı.
Fırat1. Asurca. Geniş akarsu. 2. Far. Geçit veren, üstünden geçmeye uygun. 3. Türkiye ve Suriye’nin doğu bölgelerini sulayan, Irak’ı aşan, Dicle ırmağıyla birleşerek Basra körfezine dökülen büyük nehir.
FıtnatZihin açıklığı, kolay kavrama ve anlama yeteneği, zekâ.
FulBüyük beyaz çiçekleri kokulu, boyu üç metreyi bulabilen bir ağaççık ve bunun beyaz, kokulu çiçeği.
FulyaNergisgillerden bir bitki ve onun güzel renkli, kokulu çiçeği.
FundaKurak yerlerde yetişen çalı türünden bir ağaççık.
Furkan1. İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren her şey. 2. Kur'an-ı Kerim.
FüruzanParlayıcı, parlayan, parlak.
Füruzende1. Yanıcı, yakıcı. 2. Parlatan, parlayın, aydınlatan.
Füsunkâr1. Büyüleyici. 2. Sihirbaz, büyücü.
Fütüvvet1. Mertlik, yiğitlik. 2. Soy temizliği. 3. Cömertlik.
Fuzuli1. BFaziletli, erdemli. 2. Boşboğaz, gereksiz işlerle uğraşan. 3. XVI. yy.'da yaşamış en büyük Divan Edebiyatı şairlerinden biri.