Bebek İsimleri

Hepsi | A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z
387 sonuç bulundu.
D
Dadak
1. Büyük kardeş, ağabey. 2. Bebek. 3. Bir yiyeceğin tadına bakmak için yenilen parçası, tadımlık. 4. Şeker, akide şekeri.
Dadaş
1. Erkek kardeş. 2. Yiğit, delikanlı, babayiğit kimse. 3. Mert, cesur. 4. Arkadaş, dost.
Dağ
Çevresindeki araziye göre çok yüksek olan toprak, kaya
Dağa
Yayla, yüksek yer.
Dağaşan
Dağları aşan, korkusuzca dolaşan kimse.
Dağdelen
Dağları delen, çok kararlı ve çalışkan kimse.
Dağhan
Eski Türklerde dağ Tanrısı.
Dağtekin
Dağlara hükmeden hükümdar.
Dâhi
Olağanüstü zeki ve yetenekli kimse.
Dai
1. Dua eden, duacı. 2. Davet eden, çağıran.
Daim
Sürekli, sonsuz.
Daime
Sürekli, sonsuz.
Dal
1. Ağacın gövdesinden ayrılan kollardan her biri. 2. Arka, sırt. 3. Kol.
Dalan
1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.
Dalay
Deniz.
Dalayer
Deniz adamı.
Dalbaş
Koruyucu.
Dalboğa
Koruyucu yürekli kimse.
Dalda
Kuytu yer, barınak.
Daldal
Kahraman, yiğit.
Daldiken
Ağaç yetiştiren kimse.
Dalgıç
Genellikle özel donanımla su yüzeyi altında çalışmayı meslek edinen kimse.
Dalım
Gücüm, kuvvetim anlamında kullanılan bir ad.
Dalkılıç
1. Kılıcını çekmiş olan. 2. Gönüllü, fedai.
Dalkoç
Koruyucu, arka çıkıcı kimse.
Dalokay
Çok beğenilen kimse.
Daltekin
Koruyucu, kayırıcı hükümdar.
Dalyan
1. Deniz, göl ve nehirlerde kıyılara yakın kurulan büyük balık avlama yeri. 2. Denizde yüzeye yakın yosunlu kaya. 3. Deniz kıyılarında ve denizin dibinde dalgalı biçimde görülen kum.
Damar
1. Canlı varlıklarda kan dolaşımına yarayan kanal. 2. Yer altında belli bir maden alanı. 3. Huy, yaradılış. 4. Tür.
Damla
Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı.
Dânâ
Bilen, bilgili, zeki kimse.
Daniş
Bilgi, bilim.
Danişment
Bilgin, bilgili.
Danış
Önemli bir konuda birkaç kişinin konuşması.
Danışman
1. Bilgili ve düşüncesinden yararlanmak için danışılan kimse. 2. Bilgin.
Danyal
1. Kutsal kitapta adı geçen İsrail peygamberi. 2. İbranice de bu ad “Tanrı benim yargıcımdır” anlamındadır.
Dara
1. Hükümdar. 2. Tanrı adlarından. 3. Eski İran hükümdarlarından dokuzuncusu.
Darcan
Aceleci, sıkıntılı.
Darga
Başkan, lider.
Daver
1. Hakem, hâkim. 2. Adil padişah veya yönetici. 3. Yüce Tanrı.
Davran
1. "Hazır ol, hazırlan" anlamında kullanılan bir ad.2. "İşe giriş, el at, başla" anlamında kullanılan bir ad. 3. Hazırlık.
Davut
1. Sevgili, aziz.2. İsraillilerin, sesinin güzelliği ve şairliği ile tanınan hükümdar ve peygamberi.
Daya
Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.
Dayahatun
Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.
Dayanç
1. Sabır, katlanma gücü. 2. Dayanıklılık, sağlamlık.
Dayar
Hazır, hazırlanmış.
Daye
bk. Daya
Dayı
1. Annenin erkek kardeşi. 2. Birini kayırıp koruyan saygın kimse. 3. Kabadayı, külhanbeyi. 4. Güzel, iyi.
Daylak
1. Sakalı, bıyığı çıkmamış delikanlı. 2. İnce uzun boylu kimse.
Dede
1. Babanın veya ananın babası. 2. Ata. 3. Mevlevi tarikatında çile doldurmuş dervişlere verilen san.
Define
1. Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler. 2. Değerli, önemli, az bulunur nitelikte kimse.
Defne
Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu, kış yaz yeşil kalan bir ağaç.
Değer
1. Yüksek nitelik. 2. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. 3. Bir şeyin önemini belirten ölçü, karşılık.
Değmeer
Seçkin, nitelikli kimse.
Deha
(deha:)
Dehan
Ağız.
Dehri
1. Dünyanın sonsuzluğuna, ruhun bedenle birlikte öldüğüne inanan kimse. 2. Çok bilgili kimse.
Delâl
İnsana hoş, sevimli görünen hâl, naz, işve.
Delice
1. Delişmen, çılgın, coşkun. 2. Şahin, atmaca türünden kuş. 3. Buğdaygillerden bir bitki.
Delikan
Coşkulu, hareketli, kabına sığmaz kimse.
Delikanlı
1. Çocukluk çağından çıkmış genç erkek.2. Sözünün eri, dürüst, namuslu kimse.
Demet
1. Bitki veya çiçek destesi. 2. Bağlanarak oluşturulmuş deste.
Demhoş
Soluğu güzel kokan, hoş kokulu.
Demir
1. Koyu renkli, kolay işlenen, dayanıklı, kullanılış yerleri çok maden.2. Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirağ
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demiralp
Güçlü, kuvvetli, sert, yiğit kimse.
Demiray
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirbağ
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirbaş
Başı demir gibi sağlam olan kimse.
Demirboğa
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirbüken
Demiri bükecek güçte olan kimse.
Demircan
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirçay
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirdelen
Demiri delecek güçte olan kimse.
Demirdöven
Demiri işleyen, güçlü kimse.
Demirel
Eli demir gibi güçlü olan.
Demirer
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirezen
Demiri ezecek kadar güçlü olan kimse.
Demirgüç
Demir gibi güçlü kimse.
Demirgülle
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirhan
Güçlü hükümdar.
Demiriz
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirkan
Güçlü soydan gelen kimse.
Demirkaya
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirkıran
Demiri kıracak kadar güçlü olan kimse.
Demirkoç
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirkök
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirkol
Demir gibi güçlü kolu olan kimse.
Demirkurt
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirkut
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirman
Demir gibi güçlü, sağlam kimse.
Demirok
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirol
Demir gibi güçlü ol anlamında kullanılan bir ad.
Demiröz
Özü demir gibi güçlü olan kimse.
Demirpençe
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirşah
Güçlü, kuvvetli, sert hükümdar.
Demirsoy
Güçlü soydan gelen kimse.
Demirtaş
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirtav
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirtay
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirtekin
Güçlü, kuvvetli, sert hükümdar.
Demirtuğ
Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Demirtürk
Demir gibi güçlü, sağlam Türk.
Demiryürek
DGüçlü, yürekli kimse.
Demokan
Amlayışlı kimse.
Demren
bk. Temren
Dengiz
bk. Deniz
Dengizer
bk. Denizer
Deniz
1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok bol.
Denizalp
Yiğit denizci.
Denizcan
Deniz adamı, denizci.
Denizel
Deniz adamı, denizci.
Denizer
Deniz adamı, denizci.
Denizhan
Eski Türklerde deniz Tanrısı.
Denizman
Denizci.
Denizmen
bk. Denizman
Deniztekin
Deniz adamı, denizci.
Denk
1. Aynı yaş ve değerde olan. 2. Uygun, nitelik yönünden eşit.
Denkel
Ölçülü, uyumlu kimse.
Denker
Ölçülü, uyumlu kimse.
Denktaş
1. Akran, aynı yaşta bulunan kimse, yaşıt. 2. Haktan yana olan, adil.
Denli
Terbiyeli, saygılı, ölçülü kimse.
Denlisoy
Terbiyeli, saygılı, ölçülü soydan gelen kimse.
Deren
Derleyen, toplayan.
Derenel
Toplayan, bir araya getiren kimse.
Derin
1. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen.
Derinkök
Soyu çok eskilere giden kimse.
Derinöz
Özünde yücelik olan kimse.
Derlen
Düzgün bir biçimde toplan, düzenli ol anlamında kullanılan bir söz.
Derman
1. İlaç. 2. Çare. 3. Güç, kuvvet.
Derviş
1. Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse. 2. Alçak gönüllü, hoşgörülü kimse.
Dervişani
Dervişlere ait.
Dervişhan
Alçak gönüllü hükümdar.
Derya
(derya:)
Deryadil
Gönlü geniş, her şeyi hoş gören kimse.
Deryanur
Çok güzel, çok parlak olan.
Deste
Demet, tutam, bağlam.
Destegül
Gül demeti.
Devin
1. Hareket, kımıldanış. 2. Çaba, gayret.
Deviner
Hareketli, gayretli kimse.
Devlet
1. Büyük mutluluk. 2. Kut, talih. 3. Büyük aşama, orun, mevki. 4. Toprak bütünlüğü ve siyasal örgütü olan bir ulusun oluşturduğu hukuksal varlık.
Devlettin
Dinin mutluluğu, uğuru, büyüklüğü.
Devran
1. Dünya, felek. 2. Zaman. 3. Talih, yazgı.
Devrim
Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme.
Devrimer
Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişmeden yana olan kimse.
Diba
Bir tür süslü ipek kumaş.
Dicle
1. Ulu ırmak. 2. Anadolu'dan doğarak Irak'tan geçen, Fırat ile birleşerek Şattülarap adıyla Basra körfezine dökülen nehir.
Diclehan
Büyük ırmak gibi çağlayan, çalışıp çaba gösteren hükümdar.
Didar
Yüz, çehre.
Didem
Gözüm, gözüm gibi sevdiğim, sevgilim anlamında kullanılan bir ad.
Didim
Taç.
Dik
1. Yatay bir düzleme göre yerçekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan. 2. Sert, aksi. 3. Sert, kalın, tok
Dikalp
Sert, aksi yiğit.
Dikay
Sert, aksi kimse.
Dikbaş
İnatçı, dik kafalı, direngen, gururlu kimse.
Dikbay
Sert, aksi zengin kimse
Dikboğa
Sert ve aksi kimse.
Dikçam
Çam gibi uzun olan kimse.
Dikdal
Sert ve aksi kimse.
Dikeç
1. Dikey. 2. Bağ çubuğu dikmek için delik açmaya yarayan demir.
Dikel
Aksi, ters kimse.
Diken
Kimi bitkilerin dal, yaprak, meyve kabuğu gibi bölümlerinde ve kimi hayvanların derisinde bulunan sert, sivri çıkıntı.
Diker
Aksi, ters kimse
Dikey
Dik olarak.
Dikmen
1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla.
Diksoy
Soyu ters ve inatçı kimselere dayanan.
Diktaş
Bir taş olsun dik, bir eser bırak anlamında kullanılan bir ad.
Dil
1. Tat alma organı. 2. İnsanların düşündüklerini ve duyduklarını bildirmek için sözcüklerle veya işaretlerle yaptıkları anlaşma. 3. Tutsak, esir. 4. Körfez, koy.
Dila
Ey gönül!
Dilân
Gönüller, yürekler.
Dilâra
Gönül alan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren.
Dilâşup
Gönlü karıştıran, gönül çalan güzel.
Dilâver
Yiğit, yürekli.
Dilay
Gönlü aydınlatan ay gibi güzel.
Dilbaz
1. Güzel söz söyleyen, göze hoş görünen.2. Konuşmasıyla kandıran.
Dilbent
Gönül bağı, gönül bağlayan.
Dilber
Gönlü alıp götüren güzel.
Dilbeste
Gönül bağlamış, âşık.
Dilbu
Gönül kokusu.
Dildade
Gönül vermiş, âşık.
Dildar
Birinin gönlünü almış, sevgili.
Dilderen
Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen.
Dilefruz
Yürek yandıran, sevimli.
Dilege
Güzel ve düzgün konuşan.
Dilek
Dilenen, istenen şey.
Dilem
Gönül ilacı.
Dilemre
Ana diline tutkun, dilini çok seven kimse.
Diler
İsteyen, dilekte bulunan, dileyen.
Dilercan
İsteyen, dilekte bulunan, dileyen kimse.
Dilferah
Gönlü ferah, sevinçli.
Dilfeza
Gönlü genişleten, gönlü artıran.
Dilfigâr
Gönlü yaralı olan, âşık.
Dilfiruz
Gönle ferahlık veren, sevindiren.
Dilge
Güzel konuşan, hoşsohbet kimse.
Dilhan
Gönülden söyleyen, içten konuşan kimse.
Dilhayat
Gönül canlılığı.
Dilhun
İçi kan ağlayan.
Dilhuş
Gönlü hoş, yüreği rahat.
Dilmaç
Çevirmen, tercüman.
Dilman
bk. Dilmen.
Dilmen
Dil bilen, güzel söz söyleyen.
Dilnişin
Gönülde yer tutan, hoş, güzel.
Dilnur
Gönlü nurlu.
Dilrüba
Gönül kapan.
Dilsafa
Gönlü şen, rahat, dertsiz.
Dilşah
Gönül şahı, sevgili.
Dilşat
Gönlü hoş, sevinçli.
Dilsaz
Gönül yapan, tatlı davranan.
Dilşen
Gönlü şen, sevinçli.
Dilşikâr
Gönül avlayan.
Dilsitan
Gönül alan güzel.
Dilsuz
Gönül yakan, yürek yakan.
Dilyâr
Dil-yâr.
Dinç
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçalp
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan yiğit.
Dinçay
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinççağ
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçel
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçer
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçerk
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçkal
Güçlü ve sağlam kal anlamında kullanlıan bir ad.
Dinçkaya
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçkök
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan soydan gelen kimse.
Dinçkol
Sağlam ve güçlü kolu olan kimse.
Dinçmen
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçok
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçol
Güçlü ve sağlam ol anlamında kullanılan bir ad.
Dinçöz
Özü güçlü ve sağlam olan kimse.
Dinçsan
Gücü ve sağlık durumu yerinde olarak tanınan kimse.
Dinçsav
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçsay
Gücü ve sağlık durumu yerinde olarak kabul et anlamında kullanılan bir ad.
Dinçsel
Güç ve sağlıkla ilgili olan.
Dinçsoy
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan soydan gelen kimse.
Dinçsü
Güçlü, sağlıklı asker.
Dinçtaş
Gücü ve sağlık durumu yerinde olan kimse.
Dinçtürk
Sağlam ve güçlü Türk.
Dindar
Allah'a inanmış ve bağlanmış kimse.
Dirahşan
Parlak, parlayan.
Dirayet
Zekâ, bilgi kavrayış.
Diren
Toplayan.
Direnç
Dayanma, karşı koyma gücü.
Diri
1. Yaşamakta olan, canlı. 2. Taze. 3. Güçlü, zinde. 4. Zengin, varlıklı.
Diribaş
Açıkgöz, kurnaz.
Dirican
Güçlü, canlı kimse.
Dirik
Diri, canlı, yaşayan, sağlıklı.
Diriker
Sağlıklı, canlı kimse.
Dirikök
Sağlıklı bir soydan gelen kimse.
Diril
Ruh.
Dirim
1. Yaşama, hayat. 2. Yaşama gücü.
Dirimtekin
Yaşama gücü olan hükümdar.
Dirin
Eski.
Diriner
Yaşlı, eski kimse.
Dirisoy
Sağlıklı bir soydan gelen kimse.
Dirlik
1. Huzur, erinç. 2. Yaşayış, sağlık, geçim.
Dirsehan
Dede Korkut Hikâyelerinde çocuğu olmadığı için hor görülen kahramanın adı.
Dizdar
Kale muhafızı.
Doğa
1. Var olan her şeyin, canlı ve nesnelerin tümü. 2. Deniz, dağ, ova, orman vb.nin oluşturduğu fiziksel dünya. 3. Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü.
Doğan
1. Doğan, dünyaya gelen.2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş.
Doğanalp
Doğan, dünyaya gelen yiğit.
Doğanay
1. Doğan, dünyaya gelen kimse2. Ayın ilk günleri.
Doğanbaş
Doğan, dünyaya gelen kimse.
Doğanbey
Doğan, dünyaya gelen bey.
Doğanbike
Doğan, dünyaya gelen ız.
Doğaner
Doğan, dünyaya gelen kişi.
Doğangün
Doğan güneş gibi parlak olan.
Doğanhan
Doğan, dünyaya gelen hükümdar.
Doğannur
Nur gibi parlak olarak doğan.
Doğanşah
Doğan, dünyaya gelen hükümdar.
Doğantan
Şafak vakti.
Doğantimur
Doğan, dünyaya gelen güçlü kimse.
Doğay
Ey ay, artık doğ, kendini göster anlamında kullanılan bir ad.
Doğru
1. Gerçek, yalan olmayan. 2. Akla, mantığa uygun. 3. Dürüst, namuslu, ahlaklı.
Doğruel
Eline ayağına düzgün olan kimse.
Doğruer
Doğruluğuyla tanınan kimse.
Doğruol
Dürüst ve namuslu ol anlamında kullanılan bir ad.
Doğruöz
Özü dürüst ve namuslu olan kimse.
Doğu
Güneşin doğduğu yön, gündoğusu.
Doğudan
Doğu yönünden.
Doğuer
Doğuda bulunan kimse.
Doğuhan
Doğuda bulunan hükümdar.
Doğukan
Doğudan olan kimse.
Doğuş
1. Doğum, doğma. 2. Bir gök cisminin gözlem yerinin ufuk düzlemi üzerinde görünmesi.
Dolan
Dolgun olan.
Dolaner
Etine dolgun olan kimse.
Dölaslan
Aslan gibi güçlü soydan gelen kimse.
Dolay
Etraf, çevre.
Dölek
1. Ağırbaşlı, sakin, terbiyeli kimse. 2. Uyanık, dikkatli kimse.3. Eli işe yatkın, becerikli kimse.4. Dürüst, mert kimse.5. Güzel, iyi.
Dölen
Sakin, huzurlu, rahat kimse.
Dölensoy
Sakin, huzurlu bir soydan gelen kimse.
Dolun
bk. Tolun
Dolunay
Ayın bütün olarak ve parlak göründüğü dönemi.
Domaniç
1. Tümsek, yokuş. 2. Kambur.
Domurcuk
Tomurcuk.
Donat
Donat, süsle anlamında kullanılan bir ad.
Döndü
l. Henüz evlenmemiş kız. 2. Gittiği yerden geri gelen.
Döne
1."Bundan sonraki çocuklar erkek olsun" anlamında kullanılan bir ad.2. Karşı ziyarette bulunma.
Dönmez
Sözünden dönmeyen, dediğini yapan, azimli, kişilikli.
Dönmezcan
Sözünden dönmeyen, dediğini yapan, azimli, kişilikli kimse.
Dönmezer
Sözünden dönmeyen, dediğini yapan, azimli, kişilikli kimse.
Dönmezsoy
Sözünden dönmeyen, dediğini yapan, azimli, kişilikli bir soydan gelen kimse.
Dönmeztekin
Sözünden dönmeyen, dediğini yapan, azimli, kişilikli hükümdar.
Dönü
Tövbe.
Dönüş
Dönme işi, dönme.
Dora
1. Dağ doruğu. 2. Bir şeyin üst kısmı, yukarısı, tepe. 3. En yüksek yer, uç.
Dorak
Tepe, en yüksek yer, doruk.
Doru
1. Gövdesi kızıl, ayakları ve yelesi kara olan at. 2. Doruk.
Doruk
1. Tepe, en yüksek yer, uç, zirve. 2. En üstün başarı düzeyi. 3. Kibirli.
Dorukhan
Başarılı, üstün nitelikli hükümdar.
Dorukkan
Başarılı, üstün nitelikli kimse.
Dorukkurt
Başarılı, üstün nitelikli kimse.
Dorukkut
Başarılı, üstün nitelikli, saygın kimse.
Doruktekin
Başarılı, üstün nitelikli hükümdar.
Doruktepe
Başarılı, üstün nitelikli kimse.
Dost
Sevilen, güvenilen yakın arkadaş.
Dudu
1. Hanım. 2. Abla. 3. Küçük kardeş.
Dudubikem
Evlenmemiş ablam, kardeşim anlamında kullanılan bir ad.
Duduhan
Abla, kardeş.
Duhan
1. Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı. 2. Duman.
Duhter
Kız.
Dülge
Deste.
Dülger
Yapıların tahta işlerini yapan kimse.
Duman
Bir maddenin yanmasıyla çıkan kara ve esmer renkli gaz.
Dumanbey
Kara ve esmer renkli bey.
Dumlu
Tek namlulu ve içine bir fişek konulabilen tüfek.
Dumrul
1. Tuğrul kuşu.2. Dede Korkut hikâyelerinde geçen bir kahramanın adı.
Dündar
1. bk. Dindar2. T. Eski ordu düzeninde artçı birlik.
Dündaralp
1. Dinine bağlı yiğit.2. T. Eski ordu düzenindeki artçı birlikte yer alan yiğit.
Dura
Yaşasın, ölmesin anlamında kullanılan bir ad.
Duracan
Yaşasın, uzun ömürlü olsun anlamında kullanılan bir ad.
Durak
1. Tren, tramvay, otobüs, minibüs vb. genel taşıtların durmak zorunda olduğu veya durabileceği yer.2. Hece ölçüsüyle yazılmış şiirlerde ölçü kalıpları içindeki durma yerleri.
Dural
Hep aynı durumda olan, değişmeden kalan, sakin.
Duran
1. Yaşayan, varlığını sürdüren. 2. Dağ yolu. 3. Kalan. 4. Dingin, sakin, huzurlu.
Duranay
Dingin, sakin, huzurlu bir biçimde yaşamını sürdüren kimse.
Duraner
Dingin, sakin, huzurlu bir biçimde yaşamını sürdüren kimse.
Duransoy
Dingin, sakin, huzurlu bir biçimde yaşamını sürdürmüş soydan gelen kimse.
Durantekin
Dingin, sakin, huzurlu bir biçimde yaşamını sürdüren hükümdar.
Duray
Yaşa, uzun ömürlü ol anlamında kullanılan bir ad.
Durcan
Yaşa, uzun ömürlü ol anlamında kullanılan bir ad.
Dürdane
İnci tanesi.
Durdu
Uzun ömürlü olması, yaşaması istenen çocuklara verilen bir ad.
Dürefşan
1. İnci serpen. 2. İnci gibi söz söyleyeni
Durgun
1. Dingin, sakin. 2. Canlı olmayan, hareketsiz
Durguner
Dingin, sakin kimse.
Durgunsu
Dingin, sakin akan suya benzeyen kimse.
Durhan
Yaşa, uzun ömürlü ol anlamında kullanılan bir ad.
Düri
bk. Düriye
Düriye
İnci gibi parlayan, parlak.
Durkadın
Artık çocuğun olmasın anlamında kullanılan bir ad.
Durkaya
Artık çocoğun olmasın anlamında kullanılan bir ad.
Durkız
Artık çocuğun olmasın anlamında kullanılan bir ad.
Durmuş
Uzun ömürlü olması, çok yaşaması istenen çocuklara verilen ad.
Dürnev
Yeni inci.
Dürri
Parlak, parlayan, inci gibi parlayan.
Dürrüşehvar
Padişahlara yaraşır değerde inci.
Durşen
Mutlu bir biçimde yaşa anlamında kullanılan bir ad.
Dursun
Çok yaşasın, uzun ömürlü olsun anlamında kullanılan bir ad.
Dursune
Son olması istenen kız çocuklarına verilen adlardandır.
Duru
Bulanık olmayan, temiz, berrak, saf.
Durualp
Özü temiz yiğit.
Durubay
Özü temiz zengin kişi.
Durucan
Özü temiz kişi.
Durugül
Özü temiz güzel kadın.
Duruhan
Özü temiz hükümdar.
Duruiz
Özü temiz kimse.
Duruk
1. Durulmuş, duru, berrak. 2. Doruk. 3. Belli bir süre değişmeyen, olduğu gibi kalan.
Durukadın
Özü temiz kadın.
Durukal
Yaşamın boyunca özün temiz olsun anlamında kullanılan bir ad.
Durukan
Özü temiz kimse.
Durul
Berrak, saf duruma gel anlamında kullanılan bir ad.
Duruöz
Özü temiz kimse.
Durusan
Temiz tanınmış kimse.
Durusel
Saf ve berrak akan sel.
Durusoy
Soylu, temiz aileden gelen kimse.
Durusu
Sakin akan saf ve berrak su.
Durutekin
Özü temiz olan hükümdar.
Durutürk
Temiz, dürüst Türk.
Duşize
El değmemiş kız.
Düşün
Düşünce, fikir.
Düşünsel
Düşünceyle ilgili, düşünceye dayanan.
Düşvar
Güç, zor.
Duygu
Kimi nesne, olay ya da kişilerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim, his.
Duygun
Duygulu, hassas.
Duysal
Duymakla, hissetmekle ilgili olan.
Duyu
Algılama yeteneği.
Düzel
Eline ayağına düzgün kimse.
Düzey
Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
Düzgün
1. Düzenli, doğru. 2. Eksiksiz, kusursuz.