Taç1. Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık.2. Gelinlerin başlarına takılan süs.
TacalÜstün ol, baş ol anlamında kullanılan bir ad.
TacimNoktalama, noktalama.
TacirTicareti meslek edinmiş olan kimse.
TacverTaç sahibi padişah.
TaflanGülgillerden, kışın yaprağını dökmeyen bir bitki.
TağalpDağ gibi gösterişli, heybetli, güçlü yiğit.
TağarKap, çanak, küp, çömlek.
Tagay1. Silah. 2. Annenin erkek kardeşi, dayı.
TağmanDağ gibi iri yarı, gösterişli kimse.
TahaKur´an-ı Kerim'in yirminci surenin adı.
Tahsin1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme.
TakdirBeğenme, değer verme.
TakiGünahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Talas1. Yelin kaldırdığı toz. 2. Fırtına, kasırga. 3. Can sıkıntısı. 4. Köşe. 5. Oğuzların 24 boyundan biri.
Talât1. Yüz, surat, çehre. 2. Güzellik.
Talay1. Deniz, büyük nehir. 2. Çok, fazla.
TalayerDeniz eri, denizci.
TalayhanDenizlerin hükümdarı.
TalaykanDenizci bir sydan gelen kimse.
TalaymanDeniz adamı, denizci.
Talu1. Seçkin, seçilmiş, güzel. 2. İki kürek kemiği arası.
TamalBütünüyle ele geçir anlamında kullanılan bir ad..
TamayAyın bütün durumu, dolunay.
Tamaydınİlerici, her yönüyle aydın kimse.
TamçelikÇelik gibi güçlü kimse.
TamerTümüyle nitelikli kişi.
TamerkGüçlü, kuvvetli kimse.
TamkanSaygın bir soydan gelen kimse.
TamkoçKoç gibi güçlü kimse.
TamkurtKurt gibi güçlü kimse.
TamkutÇok mutlu, talihli kimse.
TamtürkTürklüğün bütün niteliklerini taşıyan kimse.
Tan1. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak vakti. 2. Sabah akşam esen serin rüzgâr.
TanaçanSabah vaktindeki alaca karanlık.
TanaçarSabah vaktindeki alaca karanlık
TanağarSabah vaktindeki alaca karanlık.
TanakGarip, tuhaf, şaşırtıcı.
TanalŞafak gibi aydınlık insan.
TanalpŞafak gibi aydınlık yiğit.
TanaltanŞafak gibi aydınlık hükümdar.
TanaltayŞafak gibi aydınlık hükümdar.
TanayŞafak gibi aydınlık insan.
TanaydınŞafak gibi aydınlık insan.
TanbayŞafak gibi aydınlık insan.
TanbekŞafak gibi aydınlık bey.
TanberkŞafak gibi aydınlık, güçlü insan
TanbeyŞafak gibi aydınlık bey.
TanboğaŞafak gibi aydınlık, güçlü insan
TanbolatŞafak gibi aydınlık, güçlü insan
TancanÖzü aydınlık kimse.
TandoğanŞafak vaktinde doğan kimse.
TandoğduŞafak vaktinde doğan kimse.
TandoğmuşŞafak vaktinde doğan kimse.
TandorukŞafak vaktinde doğmuş gururlu kimse.
TanelŞafak gibi aydınlık, güçlü eli olan kimse.
TanerŞafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.
TanerkŞafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.
TanferŞafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.
TangörŞafak vaktinin parlaklığını gör anlamında kullanılan bir ad.
TangüçŞafak vakti gibi parlak, güçlü kimse.
TangünŞafakla başlayan aydınlık gün.
TangünerŞafak vakti gibi parlak, güçlü kimse.
TanhanŞafak vakti gibi parlak, güçlü hükümdar.
TanınÜnlen, herkes adını duysun anlamında kullanılan bir ad.
Tanır1. Anımsayan. 2. Bilip ayıran, seçen.
TanırcanAnımsayan, bilip ayıran, seçen kimse.
TanırerAnımsayan, bilip ayıran, seçen kimse.
TanışBildik, tanıdık, dost.
TanjuTürk hükümdarlarına Çinliler tarafından verilen san.
TankanŞafak gibi aydınlık, temiz soydan gelen kimse.
TankoçŞafak vakti gibi aydın, güçlü kimse
TankurtŞafak vakti gibi parlak, güçlü kimse.
TankutŞafak vakti gibi parlak, mutlu kimse.
TankutluŞafak vakti gibi parlak, mutlu kimse.
TanmanŞafak vakti gibi parlak, güçlü kimse.
TanörenŞafak vaktinde de çalışan kimse.
TanpınarŞafak vakti gibi parlak, temiz kimse.
TanrıkorurTanrı'nın koruduğu kimse.
TanrıöverTanrı'nın övdüğü, Tanrı'nın beğendiği kimse.
TansalŞafakla ilgili, şafağa ait.
TansanTan gibi aydınlık, temiz adı olan kimse.
TanselŞafak seli, ışık seli.
TansenSen şafak gibi aydınlık ve parlaksın anlamında kullanılan bir ad.
TanserŞafak vakti gibi aydınlık saç anlamında kullanılan bir ad.
TansevTan vakti gibi olan parlaklığı ve güzelliği sev anlamında kullanılan bir ad.
TansevenSabahı, ışığı, aydınlığı seven.
TanseverSabahı, ışığı, aydınlığı seven kimse.
TansıŞafak vaktini andıran.
Tansık1. İnsanın aklının alamayacağı şaşırtıcı, olağanüstü olay, mucize. 2. Özlem, hasret. 3. Değerli, kıymetli. 4. Tatlı, nefis.
TansoyŞafak gibi aydınlık soyu olan.
TansuŞafağın aydınlattığı su gibi parlak ve temiz olan.
TantuğTan ışığı gibi çevresini aydınlatan kimse.
TantürkTan ışığı gibi çevresini aydınlatan Türk.
TanuğurUğurlu şafak vakti.
TanverŞafak gibi ışık saç, aydınlat anlamında kullanılan bir ad.
TanyeliŞafak vakti esen rüzgâr.
TanyeriGüneş doğmak üzereyken ufukta hafifçe aydınlanan yer.
TanyolaçAydınlığa götüren, yol açan.
TanyücelŞafak gibi temiz ve parlak ol anlamında kullanılan bir ad.
TanyüzYüzü şafak gibi aydınlık ve parlak olan.
TanzerSarı altın renginde tan yeri.
Tapık1. Saygı, hürmet. 2. İkram, hizmet.
Tapınç1. Geniş alan. 2. İn. 3. Kuş veya balık kümeleri.
Taplı1. Doğru, düzgün. 2. Uygun, yerinde. 3. Şişman.
TaptukDoğumuna çok sevinilen çocuklara "bulduk" anlamında konulan bir ad.
TarhunHekimlikte kullanılan ıtırlı bir bitki.
TarikTerk eden, bırakan, vazgeçen.
Tarı1. Soy, nesil, 2. Ekin. 3. Darı, tahıl. 4. İyi, güzel.
TarıkSabah yıldızı, Venüs.
Tarım1. Göllere, kumluklara dökülen çay kolları. 2. Verim almak için toprak üzerinde yapılan çalışmaların tümü.
TarımanTarımla uğraşan kimse, rençper.
TarımerTarımla uğraşan kimse.
Tarkan1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi.
TaşanCoşkulu, taşkın kimse.
TaşarCoşkulu, coşkun kimse.
TaşboğaTaş gibi sert, boğa gibi güçlü kimse.
TaşbudakGüçlü, kuvvetli kimse.
TaşcanTaş gibi sağlam kimse.
TaşdemirTaş ve demir gibi sağlıklı, sağlam kimse.
Taşdövenİş bilen, becerikli, kuvvetli kimse.
TaşelSağlam, güçlü eli olan kimse.
TaşerSağlam, güçlü kimse.
TaşhanGüçlü, kuvvetli hükümdar.
TaşkanSağlam, güçlü soydan gelen kimse.
TaşkentTaş-kent. Özbekistan´ın başkenti.
Taşkın1. Coşkulu, coşkun. 2. Su baskını.
TaşkınelCoşkulu, coşkun kimse.
TaşkınerCoşkulu, coşkun kimse.
TaşkıranGüçlü, kuvvetli kimse.
TaştekinGüçlü, kuvvetli kimse.
Tatar1. Bir Türk kavmi. 2. Posta sürücüsü. 3. Gül, zambak vb. çiçeklerin açılmamış goncaları.
TatarhanTatar soyundan olan han.
TatarkanTatar soyundan olan kimse.
Tav1. Şişman. 2. Harlı. 3. Orman 4. Hız. 5. Boyun eğme.
Tavlı1. İstekli. 2. Boyun eğmiş. 3. Hızlı.
TavuşSes, hafif gürültü, tıkırtı.
Tay1. Eşit, denk, yaşıt. 2. Tek, eşsiz. 3. Yan, taraf. 4. Toy. 5. Atın yavrusu. 6. Çift olan şeyin teki. 7. Çocuk.
Tayak1. Dayanılacak şey, destek. 2. Koruyan, koruyucu.
TayançDayanma gücü, sabır.
TayaydınAydınlık, parlak yüzlü çocuk.
TaybekGüçlü kuvvetli çocuk.
TayberkGüçlü kuvvetli çocuk.
TayboğaGüçlü kuvvetli çocuk.
TaycanGenç ve güçlü kimse.
TaydemirGüçlü kuvvetli kimse.
TayfunÇin Denizi'nde ve Hint Denizi'nde görülen güçlü kasırga.
TayfurKüçük bir kuş türü.
TaykaraEsmer, kara yağız çocuk.
TaykoçGüçlü, kuvvetli çocuk.
TaykurtGüçlü kuvvetli çocuk.
TaykutKutlu, uğurlu çocuk.
Taylak1. Yeni doğmuş at yavrusu. 2. Biniye gelmiş iki yaşında at yavrusu. 3. Deve yavrusu. 4. Yaramaz çocuk.
Taylan1. İnce, kibar, güzel, uzun ve düzgün boylu. 2. Çok yağmur yağmasına karşın işlenebilir durumdaki toprak.
Taylanerİnce, kibar, güzel, uzun ve düzgün boylu kimse.
TaymanGenç, taze, toy kimse.
TaymazDüşmeyen, kaymayan, dengeli kimse.
TayparsPars gibi güçlü kimse.
Tayyip1. İyi, güzel, hoş. 2. Çok temiz.
Teber1. Küçük balta. 2. Dervişlerin kullandıkları uzun saplı küçük balta. 3. Meşin kesmek için kullanılan araç.
Teberdar1. Baltacı.2. Yeniçeriler arasında baltalı asker sınıfı.
TeberhunKızıl söğüt, tarhun.
Tebrik1. Kutlama. 2. Bereket.
Tecelli1. Görünme, belirme. 2. Kader, talih. 3. Allah’ın lütfuna kavuşma.
TecerenBecerikli, tasarruflu.
Tecimen1. Ticaret adamı, tüccar. 2. Tutumlu, idareli.
TecirSürü hayvanlarının alım satımını yapan kimse.
TedüBilge, zeki, anlayışlı kimse.
Tek1. Biricik, eşi olmayan. 2. Sessiz, hareketsiz, uslu.
TekalBir tane al anlamında kullanılan bir ad.
TekalpEşsiz, benzersiz yiğit.
TekbayÇok değerli, eşsiz, saygın kimse.
TekbekÇok değerli, eşsiz, saygın kimse.
TekbeyBiricik, eşsiz bey.
TekbirAllah büyüklüğünü hatırlama ve "Allahu ekber" deme.
TekcanÇok değerli, eşsiz kimse.
Tekçe1. Bir topluluk oluşturan şeylerin her biri. 2. Tek başına, yalnız. 3. Yegâne, eşsiz, benzersiz.
TekdoğanEşsiz, benzersiz doğmuş olan.
Teke1. Evcil keçinin erkeği. 2. Mert, sözünün eri. 3. Hazar Denizi´nin doğusunda yaşayan bir Türkmen oymağı.
TekebaşMert, sözünün eri olan kimse.
TekebayMert, sözünün eri olan kimse.
TekebeyMert, sözünün eri olan bey.
TekecanMert, sözünün eri olan kimse.
TekerBiricik, eşsiz kimse.
Tekin1. Tek, eşsiz. 2. Uyanık, tetikte. 3. Uslu. 4. Şehzade, prens. 5. Uğurlu.
TekinalTek ve eşsiz kimse.
TekinalpTek ve eşsiz yiğit.
TekinayBiricik ve uğurlu kimse.
TekinelEli uğurlu olan kimse.
TekinerTek, eşsiz ve uğurlu kimse.
TekinhanTek, eşsiz ve uğurlu hükümdar.
TekinsoyUğurlu soydan gelen kimse.
Tekir1. Daire, yuvarlak. 2. Çevre, etraf, dolay. 3. Postu siyah çizgili ve benekli, kül renkli kedi. 4. Aralık ayı.
Tekiş1. Her şeyin sonu, bitimi. 2. Boynuzsuz keçi.
TekizKar üzerindeki adım adım yol.
Tekmil1. Tam, eksiksiz, hep. 2. Kemale erdirme, tamamlama.
TekokOk gibi hızlı harekete eden biricik kimse.
TeköktemGüçlü, gururlu biricik kimse.
TekolTek ve benzersiz ol anlamında kullanılan bir ad..
TeközÖzü benzersiz nitelikler taşıyan kimse.
TeközerÖzü benzersiz nitelikler taşıyan erkek.
TeksenSen teksin, eşsizsin anlamında kullanılan bir ad.
TeksoyEşsiz bir soydan gelen kimse.
TekyayGüçlü ve kuvvetli biricik kimse.
Telek1. Armağan. 2. Dilek. 3. Kuş vb. hayvanların kanat tüyleri.
TelliNazlı, alıngan, çabuk küsen kimse.
TellibeyNazlı, alıngan, çabuk küsen bey.
Temel1. Bir şeyin gelişimi için ilk ögeler. 2. En önemli, belli başlı, ana, esas. 3. Dayanıklı. 4. Bir yapının sağlam dayanak buluncaya kadar toprak içinde aşağıya doğru uzatılan dip duvarları.
Temelli1. Temeli olan 2. Geçici ve eğreti olmayıp sonuna kadar sürecek olan.
TemirbayDemir gibi sağlam kimse.
Temiz1. Kirli olmayan, pak. 2. Ahlak yönünden temiz, nezih. 3. Özenle yapılmış, güzel.
Temizalpİyi ahlaklı yiğit.
Temizcanİçi temiz olan kimse.
TemizkalHer zaman doğru ve dürüst ol anlamında kullanılan bir ad.
TemizkanDoğru ve dürüst soydan gelen.
TemizolDoğru ve iyi ahlaklı ol anlamında kullanılan bir ad.
TemizözÖzü temiz, dürüst olan kimse.
TemizsanDoğruluğu ve dürüstlüğüyle tanınan kimse.
TemizsoyTemiz ve dürüst soydan gelen kimse.
TemrenOk, kargı gibi silahların ucundaki sivri demir.
TendübayYiğit, cesur kimse.
TenvirAydınlatma, ışıklandırma.
TeomanHun İmparatoru Mete´nin babası.
TepedelenYalçın kayalar üstüne yapılmış şato.
Tepegöz1. Gözleri yukarı doğru kalkmış kimse. 2. Sağa sola çarpan sakar kimse. 3. Yaramaz çocuk. 4. Herkese çatan, kavgacı.
Tepel1. Bir şeyin en üstteki kısmı. 2. Küçük dağ.
Tepir1. Tahılın taşını ayıklamaya yarayan elek. 2. Ağaç tepesi.
Tercan1. Genç, taze, delikanlı. 2. Kırmızı buğday.
Terekl. Raf, sergen. 2. Merdiven gibi set set olan dağ.
TeremKıl keçisi ile tiftik keçisinin çiftleşmesinden doğan oğlak.
TerlanSarı renkli, büyük pençeli, kartala benzeyen bir kuş.
TeşrifŞereflendirme, onurlandırma.
Tetik1. Uyanık, açıkgözlü. 2. Çabuk davranan, çevik. 3. Becerikli. 4. Kedi, köpek vb. hayvanların pençeleri. 5. Önder, kılavuz. 6. Ateşli silahları ateşlemek için çekilen küçük manivela.
TetikerUyanık, çevik, becerikli kimse.
TevekkülHerhangi bir işte elinden geleni yapıp daha sonrasını Allah'a bırakma.
Tevfik1. Uydurma, uygun düşürme. 2. Başarıya ulaştırma. 3. Tanrı'nın yardımına kavuşma.
TevhiddinDinin birliği, birleştiriciliği.
Tevhit1. Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme. 2. Allah’ın birliğine inanma.
Tevir1. Çeşit, tür. 2. Renk.
Tevs1. Sakinlik, dinginlik, durgunluk. 2. Barış, sulh.
Tevsen1. Başı sert at. 2. Dik başlı, inatçı.
Tez1. Keskin. 2. Çabuk, hızlı.
TezalÇabucak al anlamında kullanılan bir ad.
TezalpÇabuk, hızlı yiğit.
TezcanTelaşlı, heyecanlı, beklemeye dayanamayan, sabırsız.
TezelÇabuk iş gören, becerikli.
TezelliÇabuk iş gören, becerikli.
TezerÇabuk, hızlı, çevik kimse.
TezerolÇabuk iş gören, becerikli biri ol anlamında kullanılan bir ad.
TezkanKanı kaynayan, heyecanlı kimse.
TezokAcele eden güçlü, kuvvetli kimse.
TezolÇabuk davran, daima hareketli ol anlamında kullanılan bir ad.
TibetÇin´in batısında özerk bir bölge.
TimuçinKatı, sağlam demir.
TimurlenkBir ayağının aksak olması nedeniyle "Aksak Timur" anlamındaki bu adla anılan Timurlular Hanedanı'nın kurucusu ve ilk hükümdarı (1336-1405).
Tin1. Ruh, can. 2. Sağlam vücutlu. 3. Tepe, zirve.
TinerSağlam, güçlü, canlı kimse.
TinkutÖzü uğurlu, kutlu, şanslı kimse.
Titiz1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse.2. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse.3. Huysuz, öfkeli kimse.
Titizer1. Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen memnun edilmesi güç kimse.2. Temizliğe aşırı düşkün olan kimse.3. Huysuz, öfkeli kimse.
Tın1. Can, ruh, öz.2. Nefes, soluk.
TınalSoluk al, yaşamını sürdür anlamında kullanılan bir ad.
TınazOt veya saman yığını.
Tok1. Doymuş, aç olmayan. 2. Kalın ve gür sesli. 3. Kibirli.
TokalanOlgunlaşmış, erginleşmiş.
TokalpDoymuş, gözü tok yiğit.
Tokay1. Dolunay. 2. Zengin, yiğit dövüşçü. 3. Nehir kıvrımı. 4. Orman.
TokdemirDemir gibi sağlam ve güçlü olan kimse.
TokelEli açık, cömert kimse.
TokkanGözü tok bir soydan gelen kimse.
ToközGözü ve gönlü doymuş olan kimse.
ToktaDur, yerleş, uzun süre kal anlamında kullanılan bir ad..
ToktahanSürekli olan hükümdar.
Toktamış1. Bir yere yerleşmiş, oturmuş kimse. 2. Dinmiş, sakinleşmiş kimse.
ToktaşGözü tok sağlam yapılı ve güçlü kimse.
ToktuğGözü tok, savaşçı kimse.
TokuşhanSavaşçı hükümdar.
Tokuz1. Dokuz. 2. Kalın ve sık dokunmuş kumaş.
TokyayGözü tok, kuvvetli ve sağlam yapılı kimse.
TokyürekYürekli, cesur kimse.
TokyüzAçgözlü olmadığı yüzünden anlaşılan kimse.
Tola1. Dolu, boş olmayan. 2. Güçlü, korkusuz. 3. Keyif, neşe.
TolgaSavaşçıların başlarına giydikleri demir başlık.
TolgahanSavaşa hazır hükümdar.
TolunAyın on dördü, dolun.
TolunbayAyın on dördü gibi güzel olan kimse.
ToluntiğinAyon on dördü gibi güzel olan hükümdar.
Tömek1. Ekin yığını. 2. Kaba. 3. Alçak, kısa. 4. Top gibi, toprak.
Tongal1. Zengin kimse. 2. Yaşlı erkek.
Tongar1. Büyük, güçlü. 2. Yaşlı.
Tonguç1. En büyük çocuk. 2. Bir tür kuş, baykuş.
Tongur1. Zor anlayan, kalın kafalı. 2. Çirkin sesli. 3. Yuvarlak. 4. Düğünleri yöneten kimse.
Topa1. Beceriksiz. 2. Kötü.
Topaç1. Çocukların sicim sarıp salarak çevirdikleri armut biçimindeki oyuncak. 2. Sağlıklı, gürbüz çocuk.
TopçamToplu ve düzenli çam türü.
TopçayKıvırıla kıvrıla akan ırmak.
TopelEli sıkı, fazla cömert olmayan kimse.
Toprak1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.
Topuz1. Ucu top biçiminde eski bir silah.. 2. Top biçiminde toplanmış saç.
Tor1. Toy, deneyimsiz. 2. Ürkek, çekingen, utangaç. 3. Mağrur, gururlu. 4. Fidan. 5. Tok sözlü. 6. Balık ağı.
ToramanGüçlü, kuvvetli kimse.
Toran1. Güçlü, kuvvetli, iri yarı kimse. 2. Yiğit, kahraman.
TorcanÇekingen, utangaç kimse.
Töre1. Eğitim, görgü, gelenek. 2. Soyluluk, asalet. 3. Eksiksiz, mükemmel. 4. Geline verilen armağan.
TöregünEksiksiz, kusursuz kimse.
TörehanEksiksiz, kusursuz hükümdar.
Töreli1. Güzel. 2. İyi. 3. Konuk ağırlamayı seven. 4. Soylu.
TörenAnma, kutlama gibi amaçlarla yapılan toplantı.
TorkalHep utangaç ve çekingen ol anlamında kullanılan bir ad.
TorkanGururlu ve tok sözlü soydan gelen kimse.
Torlak1. Güzel, genç, yakışıklı. 2. İyi gelişmiş ağaç fidanı.
TorosAnadolu´nun güney kesiminde Akdeniz kıyıları boyunca uzanan sıradağ.
TorumtayYırtıcı bir kuş türü.
TorunBir kimseye göre çocuğunun çocuğu.
TosunSağlıklı, tıknaz delikanlı.
TosunbeySağlıklı, tıknaz bey.
TotukEski Türklerde askerî vali.
Toy1. Genç olduğu için deneyimsiz, beceriksiz. 2. Ziyafet, yemekli eğlence. 3. Göçebe kuşlardan kızıl tüylü, eti yenir bir kuş.
ToyboğaGüçlü, kuvvetli, deneyimsiz kimse.
ToycanÇok genç ve deneyimsiz kimse.
ToydemirÇok genç ve deneyimsiz güçlü kimse.
ToydenizÇok genç ve deneyimsiz kimse.
Toygun1. Genç delikanlı. 2. Çakırdoğan.
Tozan1. İnce toz tanesi. 2. Tozu çok olan yer. 3. Kar fırtınası.
Tözüm1. Sabırlı.2. Alçak gönüllü.
Tufan1. Nuh Peygamber zamanında yağan ve bütün dünyayı su altında bırakan şiddetli yağmur.2. Şiddetli yağmur.
Tuğ1. Bazı kuşların tepelerinde bulunan uzunca tüy, sorguç.2. Padişahların ve vezirlerin başlarına taktıkları başlıkların ön tarafında bulunan tüy veya püskül biçimindeki süs.
TuğalTuğ takın anlamında kullanılan bir ad.
TuğalpTuğ takınmış yiğit.
TuğaltanTuğ takınmış hükümdar.
TuğaltayTuğ takınmış değerli, yüce kimse.
TugayAlayla tümen arasındaki askerî birlik.
TuğbayEskiden tugay komutanlığı yapan albay.
TuğcuOsmanlı döneminde savaşlarda padişahın tuğlarını taşıyan kimse.
TuğhanTuğu olan hükümdar.
TuğkanSoyu savaşçı olan kimse.
Tuğkunİzinsiz yanına varılmayan varlıklı, saygın.
Tuğlu1. Bayraklı, sancaklı. 2. Şımarık.
TuğraOsmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret.
TuğrultekinGözü pek hükümdar.
TuğsanTuğuyla ünlü olmuş kimse.
TuğsavTuğuyla ünlenmiş kimse.
TuğsavaşSavaş için tuğunu takınmış olan kimse.
TuğsavulTuğla uzaklaş anlamında kullanılan bir ad.
TuğsavunTuğunla savun anlamında kullanılan bir ad.
TuğtaşTuğ takınmış güçlü kimse.
TuğtayTuğ takınmış benzersiz kimse.
TuğtekinTuğ takmış hükümdar.
TuğyanCoşma, taşma, coşkunluk.
Tuhfe1. Armağan, hediye. 2. Hoşa giden, güzel şey.
Tükel1. Tam, bütün.2. Mükemmel.
Tülek1. Kumaz, açıkgöz, düzenci. 2. Efe. 3. Çok genç, delikanlı. 4. Zengin. 5. Saygın kimse. 6. Sakin.7. Gururlu.
Tulum1. Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi. 2. Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda.3. Şişman, tombul.
Tuman1. Nem, çiy. 2. Duman, sis. 3. Şalvar.
TümbayGerçekten zengin olan kimse.
TümcanGerçekten dost olan kimse.
Tümen1. On bin. 2. Pek çok. 3. Yığın, küme, sürü.
TümenboğaÇok güçlü ve kuvvetli.
TümkalOlduğun gibi kal, bozulma" anlamında kullanılan bir ad.
TümkanKanlı canlı, sağlıklı.
TümkoçGerçekten yiğit olan kimse.
TümkorSıkıntılara göğüs geren kimse.
TümkurtGerçekten güçlü olan kimse.
TümkutÇok talihli, kutlu.
Tuna1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli.
TunacanGörkemli, gösterişli kimse.
TunaerGörkemli, gösterişli kimse.
TunahanGörkemli, gösterişli hükümdar.
TünakIşıklı, mehtaplı gece.
TunakanGörkemli, gösterişli soydan gelen kimse.
TünalGeceleyin al anlamında kullanılan bir ad.
Tunay1. Sessiz, sakin. 2. Gece görünen aydınlık.
TünaydınAkşamları söylenen iyi dilek ve selâmlama sözü.
TunçKoyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz.
TuncaBalkan yarımadasında Meriç ırmağının kolu.
TunçalınGüçlü, kuvvetli kimse.
TuncalpTunç gibi güçlü, kuvvetli yiğit.
TunçaralBirine destek olan güçlü kimse.
TunçaslanGüçlü, kuvvetli kimse.
TunçbayGüçlü, kuvvetli kimse.
TunçbilekBileği güçlü olan kimse.
TunçboğaSağlam, güçlü olan kimse.
TunçbörüSağlam, güçlü kimse.
TunççağZamanının sağlam ve güçlü kimsesi.
TunçdemirGüçlü ve kuvvetli kimse.
TuncelTunç gibi güçlü eli olan kimse.
TuncerTunç gibi güçlü kimse.
TunçhanGüçlü, kuvvetli hükümdar.
TunçkanGüçlü soydan gelen kimse.
TunçkayaGüçlü ve sağlam yapılı kimse.
TunçkılıçGüçlü ve kuvvetli olan kimse.
TunçkolGüçlü kuvvetli kimse.
TunçkurtGüçlü, kuvvetli kimse.
TunçokGüçlü, kuvvetli kimse.
TunçövenGüçlüleri öven kimse.
TunçsoyKöklü, güçlü soydan gelen kimse.
TunçtanTunç gibi güçlü kimse.
TunçtürkSağlam ve güçlü Türk.
Tüney1. Öğle güneşi alan yer. 2. Güneş battıktan sonraki zaman. 3. Güneşli yer.
Tunga1. Görkemli, kuvvetli, muazzam. 2. Yiğit, kahraman. 3. Rütbe, unvan.4. Bir tür kaplan.
Tur1. Delikanlı, genç. 2. Gelir, kazanç, verim. 3. Ar. Dağ. 4. Fr. Devir, dolaşma.
Tura1. Tuğra. 2. Kalkan, siper.
TürabiTopraktan yaratılmış.
TuraçKeklik cinsinden eti yenir bir av kuşu.
TuralpGenç, delikanlı yiğit.
Turan1. Turancıların dünyadaki bütün Türkleri birleştirerek kurmayı amaçladıkları ülkenin adı.2. Türklerin Orta Asya'daki en eski yurtları.
TuratekinTuğralı hükümdar.
Türe1. Görenek, gelenek, töre. 2. Subay, komutan. 3. Hak ve hukuka uygunluk, adalet.
TürehanTörelere bağlı hükümdar.
TürekTepeliklerin ortasındaki çıkıntı.
TürelHukukla ilgili, hukuksal.
TüremenYasa adamı, hukukçu.
TürevOluşan, ortaya çıkan, türeyen.
TurgayBoz renkli, küçük, ötücü, tarlalarda yuva yapan bir tür serçe, toygar.
TurgutKonut, oturulacak yer.
Turhan1. Soylu ve seçkin kimse. 2. Eski Türklerde vergi ödemeyen, hükümdar huzuruna izinsiz girebilen, saygın kişi.
Türk1. Güç, kuvvet. 2. Güzel, civan. 3. Türk soyundan gelen halk. 4. Adam, insan.
TürkaslanAslan gibi güçlü Türk.
TürkayAy gibi parlak, aydınlık Türk.
TürkdoğanTürk olarak doğan.
TürkdoğduTürk olarak doğdu anlamında kullanılan bir ad..
TürkizArkasında Türk gibi onurlu iz bırakan.
TürkkanTürk soyundan gelen.
TürkmenTürk’e benzer, Türk’e benzeyen.
TürkolHer zaman Türk kal anlamında kullanılan bir ad.
TürközÖzü, aslı Türk olan.
TürksanAdı duyulmuş, Türk gibi ünlü.
TürkyılmazAzimli, yılmayan Türk.
TutelEl tut, yardım et anlamında kullanılan bir ad.
TuterYiğitliği, cesareti sürdür anlamında kullanılan bir ad.
Tutku1. İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras.2. Güçlü istek ve eğilimin yöneldiği amaç.
Tutkun1. Gönül vermiş.2. Bir şeye alışmış, bağlanmış, düşkün.
TutuhanRehin alan hükümdar.
Tutuk1. Akıcı, rahat konuşamayan.2. Eski işlevini göremez duruma gelmiş. 3. Kısılmış, tutulmuş, kesik. 4. Kapalı, tıkalı. 5. Çekingen, sıkılgan. 6. Sıkıntılı.
Tutuş1. Çekişme, tartışma. 2. Savaş, mücadele. 3. Tamam, hepsi, bütün.
Tuyan1. Semiz, şişman. 2. Zengin. 3. Kibirli, gururlu.
Tuygun1. Genç, güçlü. 2. Çılgın, şımarık. 3. Duygulu, hassas.
TüzelTüzeye uygun, hukuksal.
Tüzemen1. Adaletli kimse. 2. Yasa adamı, hukukçu.
TüzünYumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse.
TüzünalpYumuşak başlı, asil, sakin yiğit.
TüzünkanSoylu, asil kandan gelen.
TüzüntürkSoylu, asil Türk.