MacitŞan ve şeref sahibi kimse.
Mağrur1. Gururlu. 2. Kendine çok fazla güvenen.
MahbupSevilen, sevilmiş, sevgili.
Mahfuz1. Korunmuş, gözetilmiş. 2. Gizlenmiş, saklanmış.
MahirHünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse.
Mahmur1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış göz, baygın göz.
MahmutÖvülmüş, övülmeye değer.
Mahra1. Değerli kimse. 2. Elverişli uygun şey.
MahsunGüçlendirilmiş, güçlü.
Mahsut1. Hasat edilmiş, ekini biçilmiş. 2. Biçilmiş ekin.
MahyaRamazan gecelerinde, camilerde iki minare arasına gerilen ipler üzerine kandil veya elektrik ampulleriyle yazılan yazı veya yapılan resim.
Mail1. Hevesli, istekli. 2. Eğik, eğri.
Makal1. Söz, lakırtı. 2. Söyleme, söyleyiş.
Makbul1. Kabul olunmuş, alınmış. 2. Beğenilen, hoş karşılanan.
MaksumTaksim edilmiş, ayrılmış, bölünmüş.
Maksur1. Kısaltılmış. 2. Alıkonulmuş. 3. Bir şeye ayrılmış.
MaksutUlaşılması istenilen şey, istek, emel.
MakulAkla uygun iş gören, anlayışlı, mantıklı.
MalikBir şeye sahip, bir şeyi olan.
MalkoçKale muhafızı, koruyucu.
MalkoçoğluKale koruyucusunun oğlu.
MançerAşısız kiraz ağacı ve meyvesi.
MançuKuzeydoğu Çin´de yaşayan Moğol asıllı halktan olan.
MançuhanMançuların hükümsarı.
MangaOn kişilik askerî birlik.
Mangalay1. Alın. 2. Binici, süvari.
MansurTanrı’nın yardımıyla galip, üstün gelmiş.
Manzur1. Görünen, görülmüş. 2. Beğenilen.
Maruf1. Herkesçe bilinen, tanınmış, belli. 2. Ünlü.
Maşallah1. "Tanrının istediği gibi" anlamında kullanılan bir ad. 2. "Tanrı nazardan saklasın" anlamında kullanılan bir ad.3. Hayret ve memnunluk anlatan söz.
MaşukSevilen, sevilmiş kimse.
Masum1. Günahsız, suçsuz. 2. Küçük çocuk. 3. Temiz, saf.
Matlupİstenilen, aranılan, talep edilen şey.
MatukAzat olunmuş, özgürlüğü bağışlanmış.
Mazhar1. Bir şeyin göründüğü çıktığı yer. 2. Şereflenme, onurlanma.
Mazlum1. Sessiz, sakin, yumuşak kimse. 2. Zulüm görmüş.
Mebruk1. Kutlanacak kimse, tebriğe layık kimse.2. Kutlu.
MebrurHayırlı, beğenilmiş, makbul.
Mebusl. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili.
MecdiBüyüklük, ululuk, şan ve şerefle ilgili.
MecdutTalihi açık, mutlu, şanslı kimse.
Mecit1. Büyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi. 3. Tanrının adlarındandır.
MecittinDinin ululuğu, büyüklüğü.
Mecnun1. Çılgın, deli, divane. 2. Çılgınca seven, tutkun.
MedayinŞehirler, kentler.
Medeni1. Uygar. 2. Şehirli, şehir halkından olan. 3. Terbiyeli, görgülü, kibar, ince.
Mefhar1. Övünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
Meftun1. Gönül vermiş, tutkun. 2. Hayran olmuş, şaşırmış.
Mehcur1. Bırakılmış, unutulmuş. 2. Uzaklaşmış, ayrılmış.
MehdiDoğru yolu bulan, hidayete eren.
Mehip1. Heybetli, azametli. 2. Aslan.
MehmetçikTürk ulusunun sevgi duygusuyla Türk askerine verdiği ad.
Mekin1. Vakarlı, temkinli, güç sahibi kimse. 2. Oturan, yerleşen.
Mekki1. Mekkeli. 2. Mekke'yle ilgili.
Melenİşlenmemiş, kıraç toprak.
MelihGüzel, şirin, sevimli.
Melik1. Hükümdar, hakan. 2. Tanrı adlarındandır.
Melûl1. Usanmış, bıkmış. 2. Hüzünlü, mahzun.
MemikMehmet adının halk dilinde bozulmuş biçimi.
MemişMehmet adının halk dilinde bozulmuş biçimlerinden biri.
Memnun1. Sevimli, sevinçli. 2. Razı olan, kabul eden.
MemoMehmet adının halk dilinde bozulmuş biçimi.
MemunKorkusuz, tehlikesiz, sağlam.
Menaf1. Dağın sivri tepesi. 2. Arap tarihinde Kureyş kabilesini oluşturan boylardan biri.
MenderesBir akarsu yatağının az eğimli koyak tabanlarında ve ova düzlüklerinde çizdiği S harfine benzeyen kıvrım.
MengüÖlümsüz, sonsuz, ebedîleştirilmiş.
MengübertiTanrı verdi anlamında kullanılan bir ad.
MengücekErzincan, Kemah, Divriği ve Şebinkarahisar´ı içine alan bölgeyi fethederek XIII. yy.´ın ilk yarısına kadar elinde tutan Türk sülalesi.
MengüerAdı ölümsüzleşmiş kimse.
MengütayAdı ölümsüzleşmiş kimse.
MengütekinAdı ölümsüzleşmiş hükümdar.
Mennan1. Çok ihsan eden, veren. 2. Tanrının adlarındandır.
MensupBir kimseyle, bir şeyle ilgisi veya bağıntısı bulunan.
Mensur1. Saçılmış, dağılmış. 2. Ölçüsüz, uyaksız, manzum olmayan söz.
Menzur1. Adanmış, söz verilmiş. 2. Adak olarak belirtilmiş.
MerdanErkekler, yiğitler, mertler.
Merdi1. Mertlik, erlik. 2. Cesaret, yüreklilik. 3. İnsanlık.
MergupSevilen, beğenilen, aranılan.
Merih1. Ateş rengi.2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.
Mersin1. Yaprakları yaz kış yeşil kalan, beyaz çiçekli bir ağaç. 2. Akdeniz bölgesinde bir şehir.
Mert1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan.
MertelÖzü sözü doğru kimse.
MertkalHer zaman sözünün eri ol anlamında kullanılan bir ad.
MertkanMert soydan gelen kimse.
MertkolÖzü, sözü doğru, güvenilir kimse.
MertolSözünün eri ol, verdiğin sözü tut anlamında kullanılan bir ad.
MerttürkSözünün eri Türk.
Merzuk1. Mutlu. 2. Rızkı verilmiş.
Mescur1. Taşkın su, deniz. 2. Alevli ateş.
MeşhurÜnlü, şöhretli, tanınmış.
Mesih1. Meshedilmiş, kutsanmış.2. Başka bir biçime girmiş, şekli bozulmuş.3. Hz, İsa´nın lakabı.
Meşkûr1. Beğenilmiş, övülmüş. 2. Teşekkür edilmeye değer olan.
MeşruYasaya, dine uygun olan.
Mestan1. Savruk kimse. 2. Sarhoşlar.
Mestur1. Örtülü, kapalı, gizli. 2. Namuslu.
MesutMutlu, sevinçli, bahtiyar.
MeteBüyük Türk-Hun İmparatoru. (M.Ö. 209-174)
MetehanHükümdar olan Mete.
MetinSağlam, dayanıklı, güçlü.
MetinerSağlam, dayanıklı, güçlü kimse.
MetinkayaSağlam, dayanıklı, güçlü kimse.
Mevcut1. Var olan, bulunan. 2. Hazır olan, hazır bulunan.
Mevlâna1. "Efendimiz" anlamında kullanılan bir ad. 2. Hazret anlamında bir san.
Mevlit1. Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğulan zaman. 3. Hz. Muhammet´in doğumunu, yaşamını anlatan manzum yapıt.
Mevlût1. Yeni doğmuş bebek. 2. Doğulan zaman veya yer.
Mevzun1. Biçimli, yakışıklı.2. Güzel.
MeymunUğurlu, bereketli, kutlu.
MezitZiyadeleşmiş, artmış, büyümüş.
Mezun1. İzinli, izin almış. 2. Bir okuldan diploma almış.
Mihrican1.Sonbahar. 2.İranlılarda bir bayram.
MikâilDört büyük melekten rızkları bölüştürmekle görevli olanı.
Miraç1. Yükselme, çıkma. 2. Hz. Muhammet'in göğe yükselmesi.
Mirat1. Ayna. 2. Ünlü bir tür lale.
MircanGerçek dost olan değerli kimse.
MirkelâmGüzel, nazik konuşan kimse.
Mirza1. İranlılara özgü "beyzade" anlamında bir soyluluk sanı. 2. Bir yıldızın adı.
MocanSoğukkanlı, güçlü, dayanıklı.
MorayYüzü mor renkli olan.
MuallimÖğreten, öğretmen, hoca.
MuammerÖmür süren, yaşayan, yaşamış.
Muazzam1. Kocaman, çok büyük. 2. Ulu. 3. Güçlü, önemli.
Mübarek1. Bereketli. 2. Uğurlu, hayırlı, kutlu.
Mübin1. İyiyi ve kötüyü ayıran. 2. Açık, besbelli.
MücahitDin uğruna savaşan, uğraşan, savaşçı.
MücahittinDinin düşmanlarıyla savaşan, din mücahidi.
MücapDuası kabul edilen kimse.
Mucip1. Gerektiren, lâzım kılan. 2. Neden, sebep.
MucitYeni bir buluş ortaya koyan, icat eden kimse.
MüderrisMedresede ders veren.
Müdrik1. İdrak eden, anlayan, aklı eren. 2. Eren, erişen. 3. Yetişmiş, olgun.
MüesserEtkilenmiş, kendisine bir şey tesir etmiş olan.
Müeyyet1. Güçlendirilmiş, sağlam. 2. Yardım gören.
MüferrihFerahlık veren, iç açan.
Müfit1. Anlatan, ifade eden, anlamlı. 2. Yararlı, faydalı.
Müftü1. Fetva veren. 2. İl ve ilçelerde din işlerine bakan kimse.
Muhammet1. Övülmüş. 2. Hz. Muhammed'in adlarından biri.
Muharrem1. Haram kılınmış. 2. Ay takviminin birinci ayı, aşure ayı.
MuhibbiSevgi duyan, dost.
MuhipSeven, sevgi besleyen, dost.
MuhittinDini canlandıran, dini ihya eden.
Muhlis1. Katkısız, halis. 2. İçten, samimi, dost canlısı.
Muhsinİyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden.
Muhtar1. Seçilmiş, seçkin. 2. Davranışlarında özgür olan, dilediğini yapan. 3. Köy ya da mahalle işlerine bakmak için halkın seçtiği kimse.
MuhteremSaygıdeğer, saygın.
MuhteşemGösterişli, görkemli.
MühürdarBir daire veya bakanlığın resmî mührünü kullanma yetkisi olan kimse.
MuhyiDirilten, canlandıran, yaşam veren.
MuinYardım eden, yardımcı.
MüjdatMüjdeler, sevinçli haberler.
Mukaddem1. Sunulan, takdim edilen. 2. Önde olan, önde giden. 3. Değerli, üstün.
MukadderBeğenilen, değeri bilinmiş, takdir olunmuş.
MükerremSaygıdeğer, sayılan, aziz.
MukimOturan, ikamet eden.
Mükrimİkram eden, ağırlayan, konuksever.
MükriminAğırlayanlar, konukseverler, ikram edenler.
MuktedirGücü yeten, güçlü, iktidarlı.
Mülâyim1. Uygun. 2. Yumuşak huylu, sakin kimse.
Mülâzım1. Ayrılmayan, tutunup kalan. 2. Bir işe girmek için bir süre parasız gidip gelen.
Mülhimİlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
Mümin1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman.
Müminhanİnanmış, inançlı hükümdar.
Mümtaz1. Ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. 2. Seçkin.
Munar1. Pınar, çeşme. 2. Yalnız, kimsesiz. 3. Serap.
MünasipUygun, yerinde, yaraşır, yakışır.
MünciKurtarıcı, kurtaran, önder.
Münim1. Nimet veren, yedirip içiren Allah. 2. Velinimet.
Münip1. Tanrı´ya yönelen. 2. Güzel yağan, yararlı yağmur. 3. Bahar.
MünirNurlandıran, ışık veren, parlak.
Munis1. Cana yakın, sevimli. 2. Alışılan, alışılmış.
Murat1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç.
Murathanİsteğini elde etmiş hükümdar.
MürenIrmak, nehir, akarsu.
Mürit1. Buyuran, emreden. 2. Bir tarikat şeyhine bağlı kimse.
Mürsel1. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Peygamber.
Mürşit1. Doğru yolu gösteren, kılavuz. 2. Müritlerine tasavvufu öğreten, sırları ve gerçekleri gösteren tarikat şeyhi.
Murtaza1. Kendisinden razı olunmuş. 2. Hz. Ali´nin lakabı.
Musa1. Musevi dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu. 2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse.
MusaddıkOnaylayan, tasdik eden.
Musafatİçten ve gerçek dostluk.
MüşahitGören, bakan, izleyen.
MüşerrefŞereflendirilmiş, şerefli, onurlu.
Müşfik1. Sevecen, şefkatli.2. Acıyan.
Müşir1. Haber veren, bildiren. 2. Emir ve işaret eden.
Muslihİyileştiren, düzelten, ıslah eden.
MuslihiddinDini iyileştiren, düzelten, ıslah eden.
Müslimİslam dininde olan, Müslüman.
Mustafa1. Seçilmiş, seçkin. 2. Hz. Muhammed'in adlarından.
MüştakÖzleyen, göreceği gelen, can atan.
Müstakim1. Doğru, düz.2. Temiz, namuslu, doğru.
MüstecapDileği kabul edilmiş kimse.
MuştuMüjde, sevindirici haber.
Mutahhar1. Temizlenmiş, temiz. 2. Kutlu, kutsal, mübarek.
Muti1. Boyun eğen, itaat eden. 2. Bağlı, sadık. 3. Rahat.
MutluMutluluğa ermiş olan, mesut.
MutluerMutluluğa ermiş kimse.
MutlugünMutlu günde doğmuş kimse.
MutlukanMutlu soydan gelen kimse.
MutlutekinMutlu hükümdar.
MutverMutluluk ver anlamında kullanılan bir ad.
Muvaffak1. Başarmış olan, başarılı. 2. Tanrının yardımını görmüş.
MuvahhitAllah’ın birliğine inanan.
Muvakkar1. Ağırbaşlı, vakarlı. 2. Ağırlanmış, saygı gösterilmiş.
MuzafferZafer kazanmış, üstün.
MüzahirYardım eden, yardımcı.