Oba1. Çadırlarda yaşayan göçebe ailelerin meydana getirdiği topluluk. 2. Genellikle bölmeli göçebe çadırı.
ObenO, benim anlamında kullanılan bir ad.
Ocak1. Ateş yakmaya yarayan, pişirme, ısıtma, ısınma gibi amaçlarla kullanılan yer. 2. Ev, aile, soy.
OcanO, cana yakın dosttur anlamında kullanılan bir ad.
OderAteş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse.
OdkanCanlı, coşkulu kimse.
OdkanlıCanlı, coşkulu, ateşli kimse.
OdmanAteş gibi canlı, coşkulu, hareketli kimse.
OdyakAteşli ve coşkulu ol anlamında kullanılan bir ad.
OdyakarAteş gibi can yakan kimse.
Oflaz1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar.
Oflazerİyi, güzel, eksiksiz, becerikli kimse.
Ogan1. Tanrı. 2. Güçlü, kuvvetli.
OgansoyGüçlü soydan gelen kimse.
OğanverdiAllah bağışladı anlamında kullanılan bir ad.
Oğul1. Erkek evlat. 2. Yavru. 3. Kovandan çıkan arı topluluğu.
Oğulbalı1. Çok güzel, eksiksiz. 2. Erkek çocuktan olan. 3. Beyaz ve iyi bal.
Oğulbaşİlk doğan erkek çocuk.
OğulbayZenginlik getiren çocuk.
OğulcanÇok sevgili çocuk.
OğultanSabahleyin doğan çocuk.
OğultekinBiricik, benzersiz çocuk.
OgünAnımsanan, belirli bir günde doğan kimse.
Oğur1. Uğur. 2. Samimi, içten dost. 3. Bir şey yapabilmek için ele geçen zaman veya elverişli durum.
OğuralpUğurlu, mutlu yiğit.
Oguş1. Oymak. 2. Hısım, akraba. 3. Bereket.
Oğuz1. Sağlam, gürbüz, güçlü delikanlı. 2. Temiz kalpli dost, iyi arkadaş. 3. Kır adamı, köylü. 4. Saf, deneyimsiz kimse. 5. Türklerin en büyük boylarından birinin ve bu boydan olan kimselerin adı.
OğuzalpGerçekten dost olan yiğit.
OğuzataGerçek dost olan ata.
OğuzbalaGüçlü, kuvvetli çocuk.
OğuzerGüçlü, kuvvetlü kimse.
OğuzhanGüçlü, kuvvetli hükümdar.
OğuzkanGüçlü, kuvvetli soydan gelen kimse.
OğuzmanGüçlü, sağlam, iyi yürekli, dost kimse.
OğuztanGüçlü kuvvetli, iyi yürekli kimse.
OğuztüzünYumuşak huylu, güçlü kuvvetli kimse.
OkakınOklarla yapılan saldırı.
OkalOkunu al, savaşa hazırlan anlamında kullanılan bir ad.
OkandanTanrı'dan gelen, Tanrı'nın verdiği.
OkarBaşında ok biçiminde bir tel demeti bulunan balıkçıl, telli balıkçıl.
OkatOkat anlamında kullanılan bir ad.
OkatanOk atan, ok fırlatan.
OkatarOk atan, ok fırlatan.
OkatayTanınmış ok atıcısı.
Okay1. Satürn gezegeni. 2. Beğenme.
OkboğaGüçlü, kuvvetli ok atıcısı.
OkcanCanlı, hareketli, canı tez.
Okçun1. Uzak, öte.2. Uzakta bulunan.
OkdağDağlarda gezen okçu.
OkdemirGüçlü, kuvvetli kimse.
OkerHızlı, canlı, hareketli kimse.
OkerginHareketli, canlı olgun kimse.
OkgüçOk gibi güçlü ve hızlı kimse.
OkgüçlüOk gibi çevik, hızlı ve güçlü olan kimse.
OkhanHareketli, güçlü hükümdar.
OkkanHareketli ve güçlü soydan gelen kimse.
Okman1. Ok gibi hızlı, güçlü kimse. 2. Okçu.
Okşak1. Benzeyiş. 2. Benzeyen, andıran.
OksalOk at anlamında kullanılan bir ad.
OksaldıOk attı, fırlattı" anlamında kullanılan bir ad.
OksalmışOk atmış, ok fırlatmış kimse.
OksarOkunu hazırla anlamında kullanılan bir ad.
OksayOkları hazırla anlamında kullanılan bir ad.
OksevOku sev anlamında kullanılan bir ad..
OksuOk gibi güçlü ve su gibi temiz olan.
OktaşOk gibi hızlı, taş gibi sağlam olan kimse.
OktayOk gibi güçlü olan eşsiz kimse.
OktunçOk gibi hareketli, tunç gibi sağlam olan kimse.
OktüreOk gibi hareketli dürüst kimse.
OktüremişOk gibi hareketli ve hızlı olan kimse.
OktürkGüçlü, hareketli Türk.
OkumuşÖğrenim görmüş, bilgili.
OkurOkumayı seven, okuyan kimse.
Okuş1. Zekâ, akıl, anlayışlılık. 2. Çağrı, davet.
OkuşluZeki, akıllı, anlayışlı.
Okuyan1. Okumayı seven. 2. Çağıran, davet eden.
OkverOkuyuver, oku anlamında kullanılan bir ad.
OkverdiOkudu, okuyuverdi anlamında kullanılan bir ad.
OkyalazHareketli ve hararetli kimse.
OkyanusAna karaları birbirinden ayıran büyük deniz.
OkyarHareketli, canlı dost.
OkyayOk gibi hızlı yay gibi sert olan..
Olca1. Ganimet. 2. Kadın esir. 3. Bolluk, bereket.
OlcabayGanimet alan kimse.
OlcanGerçek dost ol anlamında kullanılan bir ad.
Olcay1. Baht, talih, şans. 2. Bahtlı, talihli.
OlcayhanÇanslı, bahtlı hükümdar.
OlcaytoBahtlı, şanslı, talihli.
OlcaytürkŞanslı, talihli Türk.
Olçun1. Eli işe yatkın, becerikli, usta. 2. Kendini olduğundan üstün gösteren. 3. Hekimlik taslayan kimse.
OldaçŞişman, büyümeye ve gelişmeye elverişli olan.
OldağYücel, yüksel anlamında kullanılan bir ad.
OlgaçOlgun, yetişkin, iyi gelişmiş.
OlgunBilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş kimse.
OlgunerYetişmiş, iyi gelişmiş kimse.
OlgunsoyOlgun, yetişmiş bir soydan gelen kimse.
Olgunsuİnsana ölümsüzlük verdiğine inanılan hayat suyu.
OlkıvançKıvanç duyacağın işler yap anlamında kullanılan bir ad.
OlpakHer zaman temiz, dürüst bir insan ol anlamında kullanılan bir ad.
OlsanAdın duyulsun, ünlü ol anlamında kullanılan bir ad.
Oluk1. Olgun, olgunlaşmış. 2. Irmak. 3. Çay ve dereden küçük akarsu.
OluşOluşma, meydana gelme, varlık kazanma.
Omaca1. Bel kemiği. 2. Topuk kemiği.
Omay1. Seçkin, seçilmiş. 2. Özet, öz.
OmurOmurgayı oluşturan kemiklerin ortak adı.
Onan1. Daha iyi bir duruma giren, mutlu olan. 2. Hastalıktan, dertten kurtulan.
Onar1. Daha iyi bir duruma giren, mutlu olan. 2. Hastalıktan, dertten kurtulan.
Onaran1. Düzelten, yararlı bir duruma getiren. 2. İyileştiren, tedavi eden. 3. Başaran, bitiren.
Onat1. İyi, güzel, düzgün. 2. İyi yaradılışlı. 3. Doğru, dürüst, nitelikli. 4. Kolay.5. Uygun, münasip, yakışır.6. İyi ahlâklı.
Onatkanİyi, dürüst, temiz bir soydan gelen.
Onatkutİyi yaradılışlı, kutlu kimse.
Onatsüİyi, güzel, dürüst asker.
OnayUygun bulma, onaylama.
Ongun1. Eksiksiz, tam. 2. Verimli, bol. 3. Kutlu, uğurlu, beğenilen kimse. 4. Kurtulmuş, onmuş. 5. Gelişmiş, gürbüz. 6. Bayındır.
OngunalpKutlu, uğurlu, beğenilen yiğit.
OngunerKutlu, uğurlu, beğenilen kimse.
OngunsuKutlu, uğurlu, beğenilen soydan gelen kimse.
OnukerSevilen, sevgili insan, saygıdeğer.
OnuktanSevgili, aziz kimse.
OnuktekinSevilen, sayılan benzersiz insan.
Onulİyileş, iyi ol, sağlıklı ol anlamında kullanılan bir ad.
Onultanİyileştiren, düzelten, sağlığına kavuşturan.
Onur1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref.
OnuradOnuruyla tanınmış kimse.
OnuralŞan ve şeref kazan anlamında kullanılan bir ad.
OnuralpOnuruyla tanınmış yiğit.
OnurkanOnurlu bir soydan gelen kimse.
OnurluOnurlu, şerefli kimse.
OnursalSaygı için verilen veya övünç için kabul edilen, fahri (başkanlık, üyelik, profesörlük vb. unvan).
OnursanOnuruyla tanınmış, şerefli kimse.
OnursevOnurlu olmayı sev anlamında kulanılan bir ad.
OnursevenOnurlu olmayı seven.
OnursoyOnurlu soydan gelen.
OnursuOnurlu bir soydan gelen.
OpakCin, peri gibi doğaüstü yaratık.
Orak1. Ekin biçme zamanı, hasat. 2. Ekin biçme aracı.
OralKaleyi, şehri ele geçir, zaptet anlamında kullanılan bir ad.
OralmışKale, şehir almış, zaptetmiş.
Oran1. Ölçü, nispet, derece. 2. Tahmin. 3. Ölçülü, hesaplı. 4. Anlayış. 5. Abartma, abartı. 6. Özel işaret, nişan.
Oranlı1. Oranı olan, ölçülü. 2. Anlayışlı, akılcı. 3. Ilımlı.
Oray1. Ateş gibi kızıl renkli ay. 2. Şehirli, şehirde yaşayan.
OrcanKale veya şehirde bulunanların yakın dostu.
OrcanerKalede veya şehirde bulunanların yakın dostu.
OrgunalpGizlenmiş, saklanmış yiğit.
OrguntayGizlenmiş, saklanmış kimse.
OrhanŞehrin yöneticisi, hâkimi.
OrhunOrta Asya Türklerinin kullandığı en eski yazı.
OrkuşAteş kırmızısı renkli bir kuş.
OrkutKutlu, uğurlu şehir.
OrkutayKutlu, uğurlu şehir.
OrmanAğaçlarla örtülü geniş alan.
Ortaç1. Tepe. 2. Mirasçı. 3. Veliaht.
OrtakBirlikte iş yapan, ortaklaşa yararlarla birbirlerine bağlı kimselerden her biri.
OrtanAteş renginde kızıl tan.
OrtunçAteş renginde tunç.
Oruç1. Tanrı'ya ibadet amacıyla yeme, içme vb. şeylerden belli bir süre veya biçimlerde kendini alıkoyma.2. Çok sevilen veya istenen şeylerden uzak durma.
Oruk1. Aile, oymak. 2. Göçmen olarak gelip bir yere yerleşen. 3. Yol, çare, imkân.
Orum1. Gurur. 2. Geniş orman, çalılık.
Orun1. Özel yer. 2. Önemli bir görevlinin çalıştığı yer, makam. 3. Gizli, habersiz. 4. Huy, yaradılış.
Osman1. Bir tür kuş veya ejderha.2. Hz. Muhammet'in damadı, üçüncü halife. 3. Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı.
OtağBüyük ve süslü çadır.
Otakçı1. Otağ yapan veya satan kimse. 2. Orduda otağ kuran er.
Otamışİyileştiren, sağaltan.
Otaran1. Hayvanlar otlatan çoban. 2. Beğenen, isteyen.
Otuk1. Çakmak. 2. Çakmak taşı.
Oy1. Düşünce, görüş. 2. Bir sorunla ilgili düşünceyi işaret, söz veya yazıyla belirtme.
OyalDüşüncesine başvur anlamında kullanılan bir ad.
OyalpGörüş, düşünce sahibi yiğit.
OybozanGörüşe, düşünceye karşı çıkan.
OyhanGörüş, düşünce sahibi hükümdar.
OykutKutlu, mutlu düşünceye sahip olan.
Oymak1. Birçok boydan oluşan, göçebe veya yerleşik topluluk, aşiret. 2. İzcilikte küçük birlik. 3. Semt, mahalle. 4. Arazinin alçak, çukur yeri. 5. Hısım, akraba.
OymanGörüş, düşünce sahibi kimse.
Oytun1. Kutsal, mübarek. 2. Beğenilen, güzel yer. 3. Alçak yer, ova.
Ozan1. Şiir yazan, şair. 2. Halk şairi. 3. Şakacı, güzel ve tatlı konuşan.
OzanalpŞakacı, tatlı dilli, şiir söyleyen yiğit.
OzanayŞakacı, tatlı dilli, şiir söyleyen kimse.
OzanerŞakacı, tatlı dilli, şiir söyleyen kimse.
OzansoyŞakacı, tatlı dilli, şiir söyleyen bir soydan gelen.
OzansüŞakacı, tatlı dilli, şiir söyleyen asker.
OzganÖne geçen, kazanan, başarılı.