Erkek Bebek İsimleri Sözlüğü

Hepsi | A B C D E F G H I K L M N O P R S T U V Y Z
202 sonuç bulundu.
Ç
Çaba
Herhangi bir işi yapmak için harcanan güç, zorlu, sürekli çalışma.
Çabar
bk. Çapar
Çadır
1. Çadır.2. Kadınların baş örtüsü.
Çağ
1. Dönem, mevsim, zaman. 2. Yaş. 3. Yüzyıl, asır. 4. Çağlayan.
Çağa
1. Bebek, çocuk. 2. Küçük kuş yavrusu.
Çağaçan
Yeni bir dönem başlatan kimse.
Çağaçar
bk. Çağaçan
Çağakan
Çağ değiştiren kimse.
Çağan
1. Bayram. 2. Kalın ve kuvvetli deve kösteği. 3. Doğan kuşu.
Çağanak
Körfez, liman.
Çağatay
1. Yavru at, tay.2. Cengiz Hanın oğlu.
Çağay
Çağın parlak ve aydın bireyi.
Çağbay
Çağın zengini olan kimse.
Çağdaş
1. Aynı çağda yaşayan. 2. Bulunulan çağın koşullarına uygun olan. 3. Yaşıt.
Çağıl
1. Çağla ilgili. 2. Çakıl. 3. Çağla.
Çağıltı
Suyun akarken, taşlara, kayalara çarparak çıkardığı ses.
Çağın
Yıldırım, şimşek.
Çağır
1. Şıra. 2. Çakır. 3. Dar yol, küçük yol.
Çağkan
Canlı, dinamik, çalışkan kimse.
Çağla
1. Badem, kayısı, erik gibi çekirdekli yemişlerin ham durumu. 2. "Coşkulu ol" anlamında kullanılan bir ad.
Çağlak
1. Şelale, çağlayan. 2. Yırtıcı kuş, çaylak.
Çağlam
Çağlayan.
Çağlan
Bir ırmağın denize kavuştuğu yer.
Çağlar
1. Çağlayan. 2. Coşkulu, canlı kimse.
Çağlasın
Coşsun, çağlasın anlamında kullanılan bir ad.
Çağlayan
Küçük bir akarsuyun çok yüksek olmayan bir yerden dökülüp aktığı yer.
Çağlayangil
Çağlayan ailesine mensup olan kimse.
Çağlayantürk
Çağlayan Türk.
Çağlı
1. Kuvvetli. 2. Namuslu.
Çağman
Çağın insanı.
Çağrı
1. Birini çağırma, davet. 2. Doğan, çakır kuşu. 3. Rütbe, unvan, san.
Çağrıbey
1. Çağıran bey.2. Selçuklu Devleti´nin kurucularından Horasan Meliki.
Çağveren
Yeni bir çağ açan kimse.
Çakan
Parıldayan, ışık veren.
Çakar
1. Kıvılcım. 2. Şimşek. 3. Yaman, görmüş geçirmiş kimse.
Çakıl
Küçük veya orta boyda taş parçası.
Çakım
1. Şimşek, kıvılcım 2. Yığın.
Çakın
1. Şimşek, kıvılcım. 2. Mavi gözlü.
Çakır
1. Mavimsi, mavi benekli, gri göz rengi. 2. Bir doğan cinsi. 3. Gönül, iç, can.
Çakırbey
Yiğit, cesur, gözü pek bey.
Çakırca
Çakıra benzeyen.
Çakırer
Cesur, yiğit kimse.
Çakmak
1. Taşa vurulup kıvılcım çıkaran çelik parçası. 2. Tutuşturma aygıtı.
Çakman
Amacına erişen, ulaşan kimse
Çakmur
1. Yarı uykulu bakış. 2. Sert taş 3. Pinti.
Çalapkulu
Tanrı kulu.
Çalapöver
Tanrı över.
Çalapverdi
Tanrı verdi.
Çalgan
Yatağı taşlık olan ve gürültüyle akan su.
Çalıkbey
Sağlığı yerinde olmayan bey.
Çalım
1. Gösterişli tavır, kurulma. 2. Kılıcın keskin tarafı. 3. İlgi. 4. Vuruş.
Çalın
1. Ateş çakmağı. 2. Çiy, kırağı.
Çalış
1. Çelme, güreş. 2. Çarpışma, cenk, savaş.
Çalışkan
Çok çalışan, çalışmayı seven.
Çalkan
Su birikintisi.
Çalkara
Doğan türünden bir kuş.
Çalkın
Alev.
Çaltı
1. Diken, çalı. 2. Küçük ve dikenli orman. 3. Akasya. 4. Engel. 5. Kuytu yer. 6. Hızlı, çevik.
Çam
İğne yapraklı, kozalaklı, reçineli ağaç.
Çamak
Kendini beğenen.
Çambel
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çamer
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çamok
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çandarlı
Osmanlı İmparatorluğu zamanında sadrazamlar ve kazaskerler yetiştirmiş büyük bir ailenin adı.
Çanga
Soylu.
Çangal
1. Dallı budaklı, eğri ağaç. 2. Çok zayıf. 3. Dere dibi.
Çankara
Çan ve kara.
Çapan
1. Ceket. 2. Engelli, tehlikeli. 3. Düğün yemeği yapan aşçı. 4. Alkış, el çırpma.
Çapaner
1. Saldıran, atılan, hücum eden kimse.2. Koşan, hızlı hareket eden kimse.
Çapar
1. Sarışın, mavi gözlü, çilli, insan. 2. Kula renkli hayvan. 3. Çiçek bozuğu yüz. 4. Huysuz, ters adam. 5. Cesur.
Çapın
Saldırı, hücum.
Çapkan
1. Saldıran, atılan, hücum eden. 2. Koşan, hızlı hareket eden.
Çarlan
Güçlü akan su.
Çarman
Neşeli.
Çav
1. Ün, şöhret, şan. 2. İz, eser. 3. Güneşin buluttan sıyrılmış durumu. 4. Yüksek ses.
Çavaş
1. Güneş. 2. Güneşli yer, güney.
Çavdar
Buğdaygillerden, birçok türü bulunan, yıllık, boylu bir bitki.
Çavdur
Ünlü, şöhretli.
Çavlan
Büyük çağlayan.
Çavuş
1. Orduda onbaşıdan sonra gelen, görevi manga komutanlığı olan erbaş. 2. Kılavuz.
Çaydam
Yatağa doldurulan veya yağmurluk yapılan ince keçe.
Çaydamar
Çay gibi akıp giden.
Çayhan
Adı çay olan hükümdar.
Çaykara
1. Çay kıyılarında çıkan kaynak, pınar. 2. Kumsal, nehir yatağı.
Çaylak
1. Irmağın geçit yeri, geçit. 2. Sözünde durmayan kimse. 3. Yırtıcılardan uzun kanatlı, çengel gagalı, küçük kuşları avlayan bir kuş.
Çaylan
1. Çay ve ırmağın geçit yeri. 2. Kumsal, kumlu yer. 3. Çakıllı yer.
Çaynak
1. Tırnak, pençe. 2. Eli kolu tutmayan, sakat.
Çeber
1. El işlerinde usta, dikkatli, becerikli kimse. 2. Açıkgöz, cesur.
Çeçen
1. Kafkasya'nın kuzeydoğusunda yaşayan bir halkın adı. 2. Akıllı. 3. Söz ustası, hatip. 4. Yakışıklı.
Çekik
1. Tarla kuşu. 2. Çekilmiş olan.
Çekim
1. Güzel ve muntazam görünüş. 2. Güç, takat. 3. Çam yaprağı. 4. Çam kozalağı.
Çekin
1. Meşe ağaçlarında olan iri bir çeşit meyve. 2. Bağ çubuklarının açılmak üzere bulunan gözlerini bitten korumak için kullanılan ökse.
Çelebi
1. Görgülü, terbiyeli, olgun kimse. 2. Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen san. 3. Kayınbirader.
Çelem
1. Yiğit. 2. Şalgam.
Çelen
1. Yakışıklı delikanlı. 2. Tepelerin kar tutmayan kuytu yeri. 3. Açıkgöz, becerikli, kurnaz. 4. Evlerin dışında bulunan saçak. 5. Akıllı.
Çelenk
1. Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka. 2. Uzun kuş tüyü. 3. Gümüş veya altın taç.
Çelik
1. Su verilip sertleştirilen demir. 2. Çok güçlü, kuvvetli. 3. Kısa kesilmiş dal.
Çelikbaş
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çelikbilek
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çelikel
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çeliker
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çelikhan
Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Çelikiz
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çelikkan
Güçlü soydan gelen kimse.
Çelikkanat
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çelikkaya
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çelikkol
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çeliköz
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çeliksu
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çeliktan
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çeliktaş
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çelikten
Çelik gibi güçlü, sağlam, dayanıklı kimse.
Çeliktürk
Güçlü, kuvvetli Türk.
Çelikyay
Güçlü, kuvvetli kimse.
Çelikyürek
Cesur, soğukkanlı kimse.
Çelim
1. Güç, kuvvet. 2. Tavır, çalım.
Çeltik
1. Kabuğu ayıklanmış pirinç. 2. Dokunaklı söz. 3. Çoban yamağı.
Çender
bk. Çandar
Çepni
1. Dağ köylüsü. 2. Oğuzların Üçok koluna bağlı bir Türk Boyu.
Çerçi
Köylerde dolaşarak ufak tefek eşya satan gezgin satıcı.
Çeri
1. Asker, ordu. 2. Savaş.
Çerkez
Kafkasya'nın yerli boylarından birinin adı ve bu boydan olan kimse.
Çerme
1. Çay kıyılarında sulu ve yeşil yer. 2. Akarsuların topraktan çıkan sızıntısı. 3. Kaynak.
Çetik
1. Yünden örülmüş terlik, mes. 2. Çarık. 3. Çocuk ayakkabısı. 4. Çekirge. 5. Fidan.
Çetin
1. Sert, inatçı. 2. Sarp, engelli. 3. Çözümlenmesi güç. 4. Hayırsız.
Çetinalp
Sert, inatçı yiğit.
Çetinay
Sert, inatçı kimse.
Çetinel
Sert, inatçı kimse.
Çetiner
Sert, inatçı kimse.
Çetinkaya
Sert, inatçı kimse.
Çetinok
Sert, inatçı kimse.
Çetinöz
Sert, inatçı kimse.
Çetinsoy
Sert, inatçı bir soydan gelen kimse.
Çetinsu
Sert, inatçı kimse.
Çetintaş
Sert, inatçı kimse.
Çetintürk
Sert, inatçı Türk.
Çetinyiğit
Sert, inatçı kimse.
Çevik
Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse.
Çevikcan
Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse.
Çevikel
Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse.
Çeviker
Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse.
Çeviköz
Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse.
Çevrim
1. Sınır. 2. Girdap. 3. Sürekli ve düzenli değişme.
Çiftçi
Geçimini toprağını ekerek sağlayan kimse.
Çiğil
1. Omuz, omuz başı. 2. Bir Türk boyu.
Çiğlez
Yakışıklı, ince, uzun boylu.
Çiltay
Üzerinde benekler bulunan tay.
Çin
1. Gerçek, gerçeklik, doğru. 2. Omuz. 3. Üzerinde çok meyve bulunan dal. 4. Soylu, öz, katıksız.
Çinel
Doğru, dürüst, namuslu kimse.
Çiner
Doğru, dürüst, namuslu kimse.
Çinerk
Doğru yolda kullanılan güç.
Çingiz
bk. Cengiz
Çinkılıç
Gerçek savaşçı.
Çintan
Sabah vakti.
Çintay
Soylu at.
Çinuçin
Üstün, galip, zafer kazanmış.
Çiray
Yüz, surat.
Çıda
Süngü, mızrak.
Çıdal
Sabır.
Çıdam
Sabır.
Çıdamlı
Sabırlı.
Çığ
1. Dağdan yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi. 2. Sürü, kafile. 3. Çok, sık, fazla.
Çığa
1. Horoz, cennet kuşu gibi kuşların kuyruğundaki tüylerden en gösterişlisi. 2. Yaramaz çocuk. 3. Karışık renkli bir tür kuş.
Çığal
bk. Çığa
Çığıl
1. Çakıl ve taş yığını. 2. Kalabalık. 3. İri saman.
Çığır
1. Çığın kar üzerinde açtığı yol. 2. İz. 3. Taşlı yol, patika. 4. Yenilikçi akım.
Çınak
1. Yırtıcı kuş pençesi. 2. Yağmurdan sonra açan hava.
Çınar
1. Uzun boylu, kalın dallı, uzun ömürlü bir ağaç. 2. Dayanak, destek, güç alınan kimse, güçlü kimse.
Çınay
Etrafa gerçekten ışık saçan kimse.
Çıngı
1. Kıvılcım. 2. Parça.
Çıray
1. Yüz çizgileri, yüz güzelliği. 2. Beniz, yüz. 3. İnsan resmi.
Çıtak
1. Dağlı, dağlarda yaşayan. 2. Köylü. 3. Yabancı, göçmen. 4. Kavgacı, inatçı, huysuz. 5. Açıkgöz, kurnaz. 6. İyi giyinmiş, yakışıklı delikanlı.
Çıtanak
1. Bir dalda birkaç meyvenin bulunması. 2. Küçük dal.
Çıvgın
1. Rüzgâr ve karla karışık yağan yağmur. 2. Ağacın verdiği yeni sürgün, filiz.
Çoban
Koyun, keçi, inek gibi hayvanları güdüp otlatan kimse.
Çoğa
1. Çocuk. 2. Yavru.
Çoğahan
Küçük yaşta hükümdar olmuş kimse.
Çoğan
Kökü ve dalları sabun gibi köpüren bir bitki, çöven.
Çoğaş
Güneş.
Çoğay
bk. Çokay
Çokan
1. Dağın doruğu. 2. Zirveye ulaşan.
Çokar
Soylu.
Çokay
1. Köy zengini, çiftlik sahibi. 2. Eşkıya.
Çoker
Gerçekten yiğit olan kimse.
Çökermiş
Yaşlı, yaşlanmış, ihtiyar kimse.
Çokman
Topuz, gürz.
Çoku
bk. Çokan
Çolak
Eli veya kolu sakat kimse.
Çölbey
Çölde yaşayan bey.
Çolpan
Çoban yıldızı, Zühre, Venüs.
Çopar
Dikkatsiz.
Çopur
1. Yüzü, çiçek hastalığından kalma küçük yara izleri taşıyan kimse. 2. Bir tür geyik. 3. Benekli antilop.
Çopuralp
Yüzü, çiçek hastalığından kalma küçük yara izleri taşıyan yiğit.
Çora
1. Bir tür toprak. 2. Her türlü yemek.
Çorak
Verimsiz, bitek olmayan, kıraç toprak.
Çotuk
Ağaç kütüğü, asma kütüğü.
Çotur
1. Kısa boylu, sağlam, güçlü kimse. 2. Yassı, buruşuk. 3. Fundalık.
Çoturay
Kısa boylu, sağlam, güçlü kimse.
Çöyür
Fidan.
Çuğa
Cesur, kahraman.
Çulpan
bk. Çolpan
Çuvaş
1. Güneş. 2. Güneşli yer. 3. Açık hava. 4. Çadır. 5. Rusya'da yaşayan bir Türk kavminin adı. 6. Yoksul.