NabiaYerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan.
NabiyeHaberci, haber veren.
Naciye1. Kurtulan, selamete kavuşan. 2. Cehennemden kurtulmuş, cennetlik.
NadideGörülmemiş, az bulunan, değerli.
NadimePişmanlık duyan, pişman olan.
NadireSeyrek, az bulunur.
Nadiye1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
NafiaBayındırlık, bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmaların tümü.
Nafile1. İşe yaramayan, boş. 2. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.
NafiyeYok eden, ortadan kaldıran, süren.
Nafize1. Delip geçen. 2. İçe işleyen, giren. 3. Etkili, sözü geçen.
NagehanAnsızın, birdenbire, vakitsiz.
NağmeGüzel ve uyumlu ses, ezgi.
NahireAyın ilk günü veya son gecesi.
NaibeVekil, birinin yerine geçen.
NaileMuradına eren, kazanmış, ele geçirmiş.
NaimeNazlı büyütülmüş, güzel ve zarif.
NaireAteş, alev, sıcaklık.
Nakiye1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
NakşıdilGönül resmi, gönül süsü.
Name1. Mektup. 2. Aşk mektubu. 3. Kitap, dergi.
Namiye1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
Nardan1. Nar taneleri. 2. Gözyaşı damlası.
NargülAteş renginde, kırmızı gül.
NarhanımNar tanesi gibi kırmızı yüzlü kadın.
Nariye1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri.
Nasfetİnsaf, adaletli olma.
Nasibe1. Pay, hisse. 2. Allah’ın kısmet ettiği şey.3. Yollara nişan için dikilen tas.
NaşideŞiir okuyan, şiir söyleyen, şiir yazan.
NaşireDağıtan, yayan, saçan.
NasiyeUnutan, unutmuş olan.
NasıraYardımcı, yardım eden.
Natıka1. Söz söyleyen, konuşan. 2. Düşünen. 3. Bildiren, bildirici.
NazKendini beğendirmek için yapılan davranış, cilve.
NazanNazlanan, nazlı, cilveli.
Nazende1. Naz eden, nazlanan, nazlı. 2. Sevgili.
Nazenin1. Cilveli, nazlı, hoş. 2. Nazlı büyütülmüş, şımarık. 3. Yapısı ince, narin.
Nazife1. Temiz, pak. 2. Zarif, kibar.
NazıdilGönül nazı, gönül cilvesi.
Nazıma1. Düzenleyen, tanzim eden. 2. Manzum yazan.
NazlanNaz yap, kendini beğendir, nazlı, cilveli ol anlamında kullanılan bir ad.
NazlıNaz yapan, kendini ağıra satan, işveli, edalı.
NazlımSevdiğim, değer verdiğim, üstüne titrediğim, edalım anlamında kullanılan bir ad.
Nazmiye1. Nazımla, sözle, şiirle ilgili. 2. Sıralı, tertipli.
NebiheNamlı, ünlü, şerefli.
Nebile1. Yüksek nitelikli ve onurlu. 2. Akıllı, anlayışlı. 3. Bilgili, erdemli.
NebiyeHaberci, haber veren, elçi.
Neclâ1. Çocuk, evlat. 2. Kuşak, soy, nesil. 3. Güzel gözlü kadın.
NecmiyeYıldızlarla ilgili, yıldızlara ait.
NecveTümsek ve yüksek yer
Nedime1. Sohbet arkadaşı. 2. Güzel öykü anlatan, güzel konuşan. 3. Kadın arkadaş.
Nefaset1. Hoşluk, güzellik. 2. Değerlilik.
NefiseHerkes tarafından beğenilen, çok güzel.
Nehir1. Akarsu, ırmak. 2. Çok, bol, fazla.
NeptünGüneşe yakınlığı bakımından sekizinci olan gezegen.
Nergis1. Çiçekleri ayrı ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, beyaz veya sarı renkte soğanlı bir süs bitkisi. 2. Güzelin gözü.
NergiseFil dişi veya kemikten nergis biçiminde oyulmuş tavan süsü.
NerimanPehlivan, yiğit, cesur.
NerminYumuşak, nazik, ince.
NeşecanNeşeli, sevinçli kimse.
NeşegülNeşeli, sevinçli güzel.
NeşemSevincim, mutluluğum anlamında kullanılan bir ad.
NeşenurNeşeli, sevinçli güzel.
NeşeverMutluluk, sevinç ver anlamında kullanılan bir ad.
Neşide1. Şiir, manzume. 2. Atasözü durumuna gelmiş olan dize veya beyit.
Nesime1. Yumuşak esinti, yel. 2. Yumuşak huylu.
NesliNesligül, Neslihan, Neslişah adlarının kısaltılmış biçimi.
NesligülSoyu gül gibi güzel olan.
NeslihanHan soyundan gelen, soylu.
NeslişahŞah soyundan gelen.
NesrinBir tür yaban gülü.
NesterenAğustos gülü, yaban gülü.
Neva1. Ses, ahenk, nağme. 2. Refah, mutluluk.
Neval1. Talih, kader. 2. Bağış, ihsan.
Nevale1. Talih, kısmet. 2. Bağış, ihsan. 3. Yiyecek, içecek şey, azık.
Nevber1. Genç, yeni yetme kız. 2. Turfanda meyve veya sebze.
NevcanYeni doğmuş, küçük, genç.
NevedaYeni tarz, yeni biçim.
NeveserTürk müziğinde eski bileşik bir makam.
NevgülYeni açmış gül, gonca.
NevhizYeni yetişmiş, taze, körpe.
Nevideİyi, sevinçli haber, müjde.
Nevir1. Parlaklık. 2. Ağaç çiçeği.
NevnihalAğacın taze sürgünü, yeni, körpe fidan.
Nevra1. Işıklı olma, parlaklık. 2. Çiçek, özellikle beyaz çiçek.
NevresteYeni yetişmiş, genç, taze.
NevsaleGenç, taze, küçük.
Neyyire1. Işıklı, aydınlık. 2. Işık veren cisim, cisme dönüşmüş, cisimleşmiş nur. 3. Güneş.
NezahetTemizlik, ahlak temizliği.
Nezaketİncelik, kibarlık.
Nezihe1. Temiz, lekesiz, masum. 2. Rahat ve huzur veren.3. Güzel, kibar.
Nezire1. Kendini Tanrı'ya ve ibadete adayan. 2. Bir dilekte bulunan, adak adayan.
Nigâr1. Resim gibi güzel, sevgili. 2. Put.3. Resim.
NihadeKonulmuş, bırakılmış.
Nihal1. Fidan, taze sürgün. 2. İnce ve düzgün vücutlu sevgili.
Nihan1. Gizli, saklı. 2. Sır, giz.
Nil1. Mavi, lacivert. 2. Mısır’dan geçip Akdeniz’e dökülen nehir.
NilüferYaprakları uzun saplı, çiçekleri büyük, beyaz, su yüzeyinde açan, göl ve su birikintilerinde yetişen su bitkisi
Niran1. Ateşler. 2. Cehennem.
Nisa1. Kadın.2. Kur'an-ı Kerim'de IV. sure.
NiyetBir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat.
NuhbeHer şeyin iyisi, seçkini.
NurâlemEvreni, âlemi aydınlatan ışık.
NuranNurlu, ışıklı, aydınlık.
NurbanuIşık saçan, aydınlık yüzlü, nur yüzlü kadın, hanım.
NurbenNurluyum, ışık saçıyorum anlamında kullanılan bir ad.
NurbigeGüzel, parlak kadın.
NurçinNur toplayan, ışık derleyen.
NurdanayÇok ışıklı, çok parlak.
NurdideGöz nuru, göz ışığı.
NurdilNurlu gönül, ışıklı gönül.
NurdoğduNur topu gibi bir çocuk dünyaya geldi anlamında kullanılan bir ad.
NurefşanIşık saçan, çevresini aydınlatan.
NurfezaIşığı artıran, ışık saçan.
NurfidanNurlu, aydınlık genç.
NurfideAydın, ışıklı genç.
NurgökGöğün aydınlığı, parlaklığı.
NurgülAydınlı, ışık saçan güzel.
NurgünGüneş ışığı, aydınlığı.
NurhanımAydınlık, ışık saçan hanım.
NurhayalHayalleri süsleyen aydınlık, ışık.
NurhayatHayat veren ışık, aydınlık.
NurhilâlAy ışığı, parlaklığı.
NurinisaKadınlığın nuru, ışığı.
NurişNuriye adının halk dilinde bozulmuş biçimi.
NurışıkIşık, aydınlık, parlaklık.
NurkadınAydın, parlak kadın.
NurlanIşıklan, ışık saç anlamında kullanılan bir ad.
Nurlu1. Işıklı, aydınlık, parlak. 2. Saygı uyandıran, temiz.
NurmahAy gibi güzel ve nurlu.
NurmelekMelek gibi saf ve temiz güzel.
NurnigârIşıklı, aydınlık sevgili.
NurperiIşıklı, aydınlık, peri kadar güzel.
NursabahIşıklı, aydınlık sabah.
NursaçIşık saç, aydınlat anlamında kullanılan bir ad.
NurselenÇokça aydınlık, parlaklık.
NursemaIşıklı, aydınlık gökyüzü.
NursenSen nur gibi aydınlık, ışıklı, güzelsin anlamında kullanılan bir ad.
NurseninAydınlık, parlaklık, ışık senindir anlamında kullanılan bir ad.
NurserIşık ser, çevreni aydınlat anlamında kullanılan bir ad.
NurserenIşık seren, aydınlık saçan.
NursevIşığı, aydınlığı, parlaklığı sev anlamında kullanılan bir ad.
NursevenAydınlığı, ışığı seven.
NursevilParlak, aydın güzelller tarafından sevil anlamında kullanılan bir ad.
NursevimIşık, aydınlık sevgisi.
NursevinAydınlığı, ışığı, parlaklığı sevin anlamında kullanılan bir ad.
NursimAydınlık ve gümüş gibi parlak.
NursimaIşıklı, aydınlık yüz.
NursineIşıklı, aydınlık göğsü olan.
NursuParlak ve berrak su gibi temiz ve saf olan.
NursunSen ışıksın, nur gibi aydınlıksın anlamında kullanılan bir ad.
NurtanIşıklı, aydınlık tan.
NurtaneParlak ve ışıklı olan.
NurtekNur gibi parlak ve aydınlık olan.
NurtenTeni berrak, ışıklı, aydınlık olan.
NurverenIşık, parlaklık, aydınlık veren.
NurzenNurlu, ışıklı kadın.
NurzerAltın gibi parlak ve değerli olan.
Nuşabeİçene ölümsüzlük vereceğine inanılan su, bengi su, hayat suyu.
NüvideMüjde, hayırlı haber.