Kız Bebek İsimleri Sözlüğü

Hepsi | A B C D E F G H I J K L M N O P R S T U V Y Z
2597 sonuç bulundu.
A
Aba
1. Abla. 2. Anne.
Abaç
Annesine benzeyen.
Abaca
Abla veya anneye benzeyen.
Abacan
“Canım anneciğim, sevgili anneciğim ” anlamında kullanılan bir ad.
Abaza
1. Kuzeybatı Kafkasya’da yaşayan bir halk.2. Bu halka mensup olan kimse.
Abgül
Su gibi berrak ve duru olan gül.
Abher
1. Nergis çiçeği. 2. Yasemin. 3. Dolu kap.
Abide
1. Anıt. 2. Önemi ve değeri çok olan yapıt.3. İbadet eden, tapan kul.
Abiye
1. Güzel, zarif, ince. 2. Yüzünü örtü ile örten utangaç kadın.
Abıhayat
Hayat suyu, içene sonsuz yaşam sağlayan efsanevi su.
Abıru
1. Yüz suyu. 2. Irz, namus, şeref, haysiyet.
Abruy
1. Yüz suyu. 2. Irz, namus, şeref, haysiyet.
Aça
Anne, anne yerinde olan yaşlı kadın.
Açalya
Fundagillerden, güzel, renkli, kokusuz çiçekler açan bir bitki.
Açangül
Açmış gül.
Acarbegüm
Güzel yüzlü hanımefendi, sevimli hanımefendi.
Acarbike
bk.Acarbüke
Acarbüke
Güzel yüzlü hanım, sevimli hanım.
Acarhatun
Güzel yüzlü hatun, sevimli hatun.
Acarkatun
bk. Acarhatun.
Açelya
bk.Açalya.
Açılay
“Ay gibi doğ, ay gibi açıl” anlamında kullanılan bir ad.
Açkıngül
Açan, açmış gül.
Acunbegim
bk. Acunbegüm.
Acunbegüm
Dünyanın hanımefendisi.
Acunbike
bk. Acunbüke.
Acunbüke
Dünya güzeli.
Acungüneş
Dünyanın güneşi, dünyayı aydınlatan şey.
Acunışık
Dünyanın ışığı, dünyayı aydınlatan ışık.
Adalet
1. Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe. 2. Herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme.
Adeviye
İyilikseverlik, yardımseverlik.
Adile
1. Doğruluktan ayrılmayan kimse. 2. Adaletli. 3. Hakka uygun, haklı.
Adışah
Adı şah olan.
Adniye
Cennete gitmeye hak kazanmış, cennetlik bayan.
Adviye
bk. Adeviye.
Afet
1. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın. 2. Bela, felaket.
Afi
1. Silen. 2. Silinmiş. 3. Affeden, bağışlayan. 4. Affedilmiş, bağışlanmış. 5. Yalvaran.
Afife
Namuslu, iffetli, temiz, dürüst.
Afitap
Güzel yüz.
Afiye
bk. Afi.
Afiyet
Sağlıklı, sıhhatli olma, hastalıktan uzak olma durumu.
Afra
1. Ayak değmemiş ak toprak.2. Pembeye çalar beyazrenk.
Ağahanım
Zengin hanım, malı mülkü bol olan hanım.
Ağahatun
Zengin hanım, varlıklı hanım.
Ağakatun
bk. Ağahatun.
Ağanbegim
bk. Ağanbegüm.
Ağanbegüm
Göğe doğru yükselen, yüce hanımefendi.
Ağanbike
bk. Ağanbüke.
Ağanbüke
Göğe doğru yükselen hanım, göğe doğru yükselen güzel.
Ağbacı
Akça, pakça bacı.
Ağbegim
bk. Ağbegüm.
Ağbegüm
Akça, pakça hanımefendi.
Ağbet
1.Akça pakça yüz. 2. Akça pakça yüzlü.
Ağbilek
Akça pakça bilekli, beyaz bilekli.
Ağça
bk. Ağca.
Ağgül
Beyaz gül, ak gül.
Ağkız
1. Akça pakça kız. 2. Temiz, iffetli kız.
Aguş
Kucak.
Ahenk
1. Uyum. 2. Uyuşma, anlaşma.3. Çalgılı eğlence
Ahu
1. Ceylan, karaca. 2. Güzel, ince, zarif kadın. 3. Parlak, güzel bakışlı. 4. Güzellerin gözü.
Aişe
Rahat yaşam süren, bolluk içinde yaşayan.
Ajda
1. Filiz, sürgün. 2. Çentik çentik olan şey.
Ak
1. Kar, süt gibi şeylerin rengi, beyaz. 2. Temiz, namuslu. 3. Sıkıntısız, rahat.
Akbacı
Temiz ve namuslu bacı.
Akçagül
Beyazımsı gül gibi olan kadın.
Akçiçek
Beyaz çiçek.
Akdolun
Ak ve kaybol" anlamlarında iki fiilin emir biçiminden oluşan bir ad.
Akgül
Beyaz gül.
Akhanım
Dürüst, güvenilir kadın.
Akibe
Arkadan gelen, izleyen, takip eden.
Akide
Bir şeye inanarak bağlanış, inanç, din inancı.
Akife
İbadet eden, ibadetle uğraşan kadın.
Akile
1. Akıllı, zeki, anlayışlı. 2. Ergenlik yaşına varmış olan kimse.
Akinci
Beyaz inci.
Akipek
Beyaz ipek.
Akkadın
Namuslu, dürüst kadın.
Akkar
Kar gibi beyaz olan.
Akkız
Temiz, dürüst, güvenilir kız.
Akkor
Işık saçacak beyazlığa varıncaya kadar ısıtılmış olan.
Akkutlu
Uğurlu, kutsal, mutlu olan dürüst kimse.
Akmaral
Dürüst, güvenilir, ceylan gibi güzel kadın.
Aknur
Nur gibi parlak ve beyaz olan.
Akol
Terbiyeli, temiz, dürüst ol" anlamında kullanılan bir ad.
Aksarı
Kanarya sarısı renginde olan.
Aksen
“Sen aksın, temizsin, doğru ve namuslusun” anlamında kullanılan bir ad.
Akseven
Beyazı, dürüstlüğü, doğruluğu seven.
Aksevil
Biraz hareket et de herkes seni sevsin" anlamında kullanılan bir ad.
Aksülün
Beyaz renkli sülün.
Aksuna
Ak renkli yaban ördeği.
Aktolun
Beyaz ay.
Akyipek
bk. Akipek.
Alabegim
bk. Alabegüm.
Alabegüm
Henüz olgunlaşmamış kadın.
Alabezek
Leyleğe benzeyen bir göçmen kuş.
Alageyik
Geyikgillerden, Güney Avrupa ve Kuzey Afrika'da yaşayan, postu benekli, erkeklerinin boynuzları uca doğru kürek biçiminde genişleyen, bir cins geyik
Alagöz
Ela gözlü kimse.
Alagün
Yazın, güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum.
Alakız
Henüz olgunlaşmamış kız.
Alangoya
Altın geyik.
Alanur
Çok renkli parlaklık.
Alapınar
Henüz tam olgunlaşmamış genç kız.
Alayunt
Al kısrak.
Albeni
Alım, çekicilik, cazibe.
Alçiçek
Kırımızı çiçek.
Alçin
Kızıl renkli küçük bir kuş.
Aldeniz
Kızıl renkli deniz.
Alemşah
Hükümdar nişanı.
Â
Âlemtap
Dünyayı parlatan, aydınlatan.
A
Alev
1.Yanan maddelerin veya gazların türlü biçimlerde uzanan ışıklı dili. 2. Sıcaklık.3. Kıvılcım.
Alevnaz
Aşk ateşine düşmüş nazlı güzel.
Algış
Dua, övgü.
Algül
Kırmızı gül.
Alika
1. Özgür, hür. 2. Asil, soylu. 3. Güzel, genç kız. 4. Eski.
Alime
Bilgin kadın.
Alipek
Al renkli ipek.
Alisa
1. Asil soydan olan. 2. Güzel.
Alise
bk. Alisa.
Aliye
Yüksek, yüce.
Alım
1. Çekicilik. 2. Kurum, çalım, gurur.
Alımlı
1. Göz alıcı, çekici, cazibeli. 2. Kurumlu, çalımlı, gururlu.
Alıncak
1. Anlayışlı, duygusal. 2. Alıngan, onurlu. 3. Kurumlu, çalımlı, gururlu.
Alışın
Al renkli ışın.
Alköz
Kırmızı ateş.
Allı
Al renkli, al renge boyanmış.
Allıkız
Sağlıklı, al yanaklı kız.
Almabanu
Hanımefendi, prenses.
Almagül
Güle gibi güzel.
Almila
bk. Alımla.
Almile
bk. Alımla.
Almula
bk. Alımla.
Alpnur
Yiğit, cesur, yürekli, güzel kadın.
Alsevin
Al ve sevin anlamında kullanılan bir ad.
Alsu
Pembe renkli.
Altınbaşak
Üstün nitelikli, değerli kimse.
Altınbike
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınçiçek
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altındal
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altıngül
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınhanım
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınhatun
Üstün nitelikli, değerli kadın.
Altınkız
Üstün nitelikli, değerli, güzel kadın.
Altınnur
Üstün nitelikli, değerli, güzel kadın.
Altınsaç
Sarı saçlı kadın.
Altuncan
bk. Altıncan
Alyipek
bk. Alipek
Amber
1. Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde. 2. Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı.
Amile
Bir işi yapmakla yükümlü olan.
Amine
bk. Emine
Amiran
Amirler.
Amire
1. Bir işte emir verme yetkisi bulunan kimse. 2. Şenlendiren, bayındırlaştıran kimse.
Amre
Yaşam süren, yaşayan.
Anabacı
Anne ve kız kardeş.
Anabörü
Dişi kurt.
Anahanım
Anne olmuş kadın.
Anakadın
Anne olmuş kadın.
Anakız
Anne ve kız.
Anar
Anımsar, hatırlar anlamında kullanılan bir ad.
Anargül
Anımsayan, hatırlayan güzel kadın.
Anber
bk. Amber.
Anka
Masallarda adı geçen ve gerçekte var olmayan büyük bir kuş.
Arefe
bk. Arife
Argana
Akıllı.
Arife
1. Bilen, bilgili.2. Belirli bir günün, olayın bir önceki günü veya ona yakın günler.
Arkay
1. Yükselen.2. Çeşitli yönlere doğru çıkık bir durumda olan.
Armanç
İdeal, ülkü.
Arukız
Sevimli kız, güzel kız.
Arziye
Toprakla ilgili, topraktan yetişen.
Arzu
1. İstek, dilek. 2. Heves.
Arzugül
Gül gibi istenilen, beğenilen.
Arzuhan
Hükümdarın isteği, dileği.
Arzum
“İsteğim, dileğim” anlamında kullanılan bir ad.
Aşa
Aşırı, aşkın, fazla.
Asalbegim
bk. Asalbegüm
Asalbegüm
Gerçek hanımefendi.
Â
Âsan
Kolay.
A
Asena
Kurt.
Asfer
1. Sarı. 2. Uçuk, soluk benizli.
Asile
Soylu.
Asime
bk. Asıma.
Asimegül
Günah ve haramdan sakınan gül yüzlü.
Aşina
1. Bildik, tanıdık. 2. Bilinen.
Asiye
İsyan eden.
Asılbanu
Gerçek hanımefendi, gerçek prenses.
Asılgül
Gerçek gül.
Asıma
1. Günahtan, haramdan çekinen. 2. Namuslu, iffetli.
Aşkım
Benim aşkım, sevdiğim insan, sevgilim anlamında kullanılan bir ad.
Asliye
1. Seçkin, özel. 2. Esas, temel.
Aslı
1. Bir şeyin kendisi. 2. Kerem ile Aslı öyküsünün kadın kahramanının adı.
Aslıgül
Soyu gül gibi temiz ve güzel olan.
Aslım
Yarar, fayda.
Aslınur
Nurdan gelen, aydınlık, ışıklı, temiz.
Asma
Dalları çardak üzerine yayılan bitkilere, genel olarak verilen ad.
Asude
Rahat, dingin, huzurlu, sessiz, sakin.
Asuman
Gök, gökyüzü.
Asya
1. Doğu.2. Dünyanın beş kıtasından en büyük ve en kalabalık olanı.
Asye
bk. Asiye.
Atagül
Ataların anısı olan gül gibi güzel.
Â
Âtik
Berrak, saf, değerli.
Âtike
1. Eski. 2. Özgür. 3. Soylu. 4. Güzel, genç kız.
A
Atime
Akşamın ilk karanlığı, karanlığın başlangıcı.
Atiye
1. İhsan, lütuf, bağışlama. 2. Armağan.
Atıfa
bk. Atıfe
Atıfe
1. Eğilen, meyleden. 2. Bağlayan. 3. Şefkatli, sevecen.
Atlas
Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş.
Avniye
Yardım ve yardımcılıkla ilgili.
Aya
Kibar hanım, hanımefendi.
Ayaba
Ay gibi parlak ve güzel ana.
Ayaça
Sevgili hanım, sevgili kibar hanım.
Ayal
Karı, eş, zevce.
Ayana
Ey ana! anlamında kullanılan bir ad.
Ayanfer
Gözün ışığı, göz nuru, parlaklığı.
Ayaşan
Yükselen.
Ayasun
El uzat anlamında kullanılan bir ad.
Aybala
Ay gibi parlak ve güzel çocuk.
Aybanu
Ay gibi güzel ve parlak hanımefendi.
Aybegim
bk. Aybegüm
Aybegüm
Ay gibi güzel hanımefendi.
Ayben
Yüzünde benleri olan güzel.
Aybeniz
Ay gibi güzel yüzü olan.
Aybet
Ay yüzlü.
Aybige
bk. Aybike
Aybike
Ay gibi güzel, el değmemiş kız.
Aybir
bk. Aytek
Aybirgen
Ay veren.
Aybüge
bk. Aybike
Aybüke
bk. Aybike
Ayca
Ay gibi güzel, ışıklı, parlak.
Ayçağ
Ay-çağ.
Aycagül
Ay gibi parlak olan güzel.
Aycahan
Ay gibi parlak olan güzel.
Aycennet
Ey cennet!" anlamında kullanılan bir ad.
Ayceren
Ay gibi güzel ve parlak ceylan.
Ayçiçek
Ay gibi parlak ve çiçek gibi güzel olan.
Ayçil
bk. Ayçıl
Ayçıl
Ay gibi, aya benzeyen, ay gibi güzel.
Ayçolpan
bk. Ayçulpan
Ayçulpan
Hem ay hem de çoban yıldızı gibi parlak ve güzel olan.
Ayda
Dere kıyılarında, çayırlarda yetişen bir bitki.
Aydagül
Ayda ve gül gibi güzel olan.
Aydan
Güzelliğini aydan almış, ay gibi parlak ve güzel.
Aydanarı
Namuslu, iffetli, güzel kadın.
Aydanur
Ay gibi güzel ve parlak olan.
Aydenk
Ayın dengi olacak kadar güzel, ay gibi güzel.
Aydil
Gönlü ay gibi temiz olan kimse.
Aydilek
Dileği, isteği dürüstlük olan.
Aydolu
Ayın on beşi.
Ayduru
Ay gibi duru, parlak ve lekesiz olan.
Ayfer
Ay ışığı.
Ayferi
Ay ışığı.
Ayferim
Ay ışığım anlamında kullanılan bir ad.
Aygen
1. Dost, arkadaş. 2. Sevgili, yâr.
Aygerim
Ay gibi güzel.
Aygök
Ay gibi güzel, gök gibi parlak olan.
Aygöl
Ay gibi güzel, göl gibi durgun olan.
Aygönenç
Ay gibi parlak ve huzurlu, rahat olan.
Aygönül
Güzel gönüllü.
Aygül
Ay gibi parlak, gül gibi güzel olan.
Aygüler
Ay gibi gülümseyen.
Aygülhan
Ay gibi parlak, gül gibi güzel olan.
Aygümüş
Ay gibi parlak, gümüş gibi değerli, beyaz olan.
Aygünkız
Ay gibi güzel, güneş gibi parlak olan kız.
Aygür
Ay gibi parlak ve gür.
Aygüzel
Ay gibi güzel olan.
Ayhanım
Ay gibi güzel olan kadın.
Ayhatun
Ay gibi güzel olan kadın.
Ayilkin
İlk ay.
Ayım
Ay gibi güzel olan sevgilim!” anlamında kullanılan bir ad.
Ayımbet
Ay yüzlüm, sevgilim anlamında kullanılan bir ad.
Ayımşa
Benim küçük ayım, güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Ayışığı
Ayın ışığı, mehtap.
Ayışını
Aydan gelen ışın, ayın yaydığı ışın.
Aykaş
Ay gibi hilal kaşlı olan.
Aykatun
bk. Ayhatun
Aykız
Ay gibi güzel ve parlak olan kız.
Aykönül
bk. Aygönül
Aykün
bk. Aygün
Ayla
1. Ayın ve bazı yıldızların dolayındaki ışık çevresi, ay ağılı, hale. 2. Bazı kutsal kişilerin başı etrafında gösterilen ışık çevresi.
Aylanur
Ayın çeresindeki ışık gibi parlak olan.
Aylin
bk. Ayla
Aymaral
Ay kadar güzel ceylan.
Aymelek
Ay ve melek gibi güzel olan.
Ayna
Işığı yansıtan, varlıkların görüntüsünü veren, cilalı ve sırlı cam.
Aynagül
Ayna gibi parlak olan güzel.
Aynisa
Ay gibi güzel olan kadın.
Aynişah
Şahın ta kendisi.
Ayniye
Gözle ilgili olan.
Aynıfer
Göz nuru, gözün ışığı.
Aynımah
Aya benzeyen, ayın benzeri, eşi, ay kadar güzel.
Aynur
Ay ışığı.
Aypare
Ay parçası, ay gibi güzel.
Ayperi
Ay gibi güzel olan peri.
Aypınar
Ay gibi güzel, pınar gibi saf olan.
Ayşe
Rahat ve huzur içinde yaşayan.
Ayşecan
Rahat ve huzur içinde yaşayan kimse.
Ayşedudu
Huzur içinde yaşayan kardeş.
Ayşegül
Rahat ve huzur içinde yaşayan gül gibi güzel.
Ayşehan
Rahat ve huzur içinde yaşayan sultan.
Aysel
Ay gibi parlak, ışıklı, güzel.
Ayselen
İyi haber.
Aysema
Ay gibi parlak, gök gibi yüce olan.
Aysen
Sen aysın, ay gibi güzelsin anlamında kullanılan bir ad.
Ayşenur
Rahat ve huzur içinde yaşayan güzel.
Ayser
Parlaklık ver, aydınlık getir anlamında kullanılan bir ad.
Aysere
Aydan daha güzel, daha parlak ve temiz.
Ayseren
Parlaklık, ışık saçan.
Ayseven
Ay gibi güzel ve parlak olanları seven anlamında kullanılan bir ad.
Aysevil
Ay gibi her zaman sevilen, beğenilen biri ol. anlamında kullanılan bir ad.
Aysevim
Ay gibi sevimli olan.
Aysim
Ay gibi güzel, gümüş kadar parlak ve değerli olan.
Aysima
Çehresi, yüzü ay gibi parlak, nurlu, ışıklı, kutlu, uğurlu olan.
Ayşin
Ay gibi güzel olan.
Aysine
Gönlü ay gibi parlak ve temiz olan.
Ayşirin
Ay gibi şirin ve tatlı olan.
Ayşıl
Ay gibi ışıklı, parlak.
Aysılu
Ay kadar temiz, iffetli, nazik olan.
Ayşın
Ay ışını.
Ayşöhret
Şöhreti ay gibi parlak, aydınlık ve lekesiz olan.
Aysuda
Suda yansıyan ay ışığı.
Aysultan
Ay gibi güzel olan sultan.
Aysuna
Ay gibi güzel olan.
Aysunay
Güzelliğini göster anlamında kullanılan bir ad.
Ayten
Ay gibi beyaz tenli olan.
Ayterim
Ay gibi ince ve nazik olan.
Aytirim
bk. Ayterim
Aytöz
Ay gibi parlak cevher.
Aytül
Mehtap.
Aytutkun
Güzelliğe tutkun olan.
Ayulduz
bk. Ayyıldız
Ayülger
Ay ve Süreyya yıldızı.
Ayülker
bk. Ayülger
Ayver
Çevrene ışık saç, yararlı ol anlamında kullanılan bir ad.
Ayyalap
1. Duru ay. 2. Ay gibi parlak ve duru.
Ayyalın
Ay gibi temiz ve saf olan.
Ayyuca
bk. Ayyüce
Ayyüz
Ay gibi parlak yüzlü olan.
Ayzıt
Eski Türklerde güzellik, iffet, doğum tanrıçasının adı.
Ayzühre
Ay ve çoban yıldızı.
Azade
Serbest, hür, kurtulmuş.
Azelya
bk. Açalya
Azime
Büyük, yüce.
Azize
Ermiş kadın.
Azmidil
Gönül yüceliği.
Azra
1. El değmemiş bakire kız. 2. Delinmemiş inci. 3. Ayak basılmamış kum. 4. Medine’nin diğer bir adı. 5. Hz. Meryem’e verilen ad.
Azze
Şerefli, saygıdeğer.
B
Bacı
1. Büyük kız kardeş, abla. 2. Kız kardeş. 3. Bir evde uzun zaman çalışmış yaşlı kadınlara verilen unvan. 4. Tarikat şeyhlerinin karısı.5. Kadınlara söylenen bir seslenme sözü.
Bade
Şarap, içki.
Badegül
Gül renkli şarap.
Badiye
Çöl.
Bağdagül
Bağda olan gül.
Bağlan
Sev, sevdiğine bağlı kal anlamında kullanılan bir ad.
Bahar
1. Kuzey yarım kürede 21 Martta gündüz gece eşitliğiyle başlayarak 22 Haziranda gün dönümü ile biten, kış ve yaz arasındaki mevsim.2. Bu mevsimde açan çiçekler ve yapraklar. 3. Gençlik çağı.
Bâhire
1. Işıklı, parlak, güzel. 2. Belli, besbelli, açık.
Bahise
Söz eden, bahseden.
Bahriye
Denizle ilgili olan.
Bahtınur
Talihli, şanslı, yazgısı parlak olan.
Bahtışen
Mutlu, neşeli, talihli kimse.
Bahtıser
Talihli, şanslı, iyi yazgılı olan.
Bakinaz
Sürekli nazlanan, çok nazlı.
Bakiye
1. Artık, artan, kalan, geri kalan. 2. Kalıntı.
Balca
Bal gibi tatlı, sevimli olan.
Baldan
Bal gibi tatlı, şirin ve güzel olan.
Balın
Sevgili, sevilen.
Balkın
Parıldayan, parlak.
Balkız
Şirin, tatlı, hoş kız.
Ballı
Şirin, güzel, tatlı dilli.
Balsarı
Sarışın.
Balşeker
Bal gibi tatlı olan.
Banu
1. Kadın, hatun, hanım. 2. Prenses. 3. Hanımefendi. 4. Gelin.
Banuhan
Banu-han.
Baria
Güzel, tam, mükemmel, üstün.
Barika
1. Işık, parıltı, 2. Şimşek, yıldırım parıltısı.
Başak
1. Arpa, buğday, yulaf vb. ekinlerin tanelerini taşıyan kılçıklı başı.2. Zodyak üzerinde Aslan ile Terazi arasında bulunan takımyıldızın adı.
Başçık
Çiçeklerin erkek organlarında çiçek tozunu taşıyan torbacık.
Basiret
1. Uzağı görme, seziş, sezgi, uyanıklık.2. Anlayış, kavrayış.
Basıra
1. Gören, görücü. 2. Görme gücü, görüş. 3. Göz.
Basriye
Görme ile ilgili olan.
Beder
1. Süs, bezek. 2. Nakış, kumaş nakışı.
Bedia
1. Beğenilen, değeri bilinen yeni şey. 2. Estetik değeri yüksek olan sanat eseri.
Bedihe
1. Başlangıç. 2. Güzel söz.
Bedirnisa
Ay gibi güzel kadın.
Bedis
bk. Bediz
Bedreka
Kılavuz, yol gösterici.
Bedriye
Dolunayla, ayın on dördü ile ilgili olan.
Begim
bk. Begüm
Begüm
1. Hanım, hanımefendi. 2. Hint prenseslerine verilen unvan.
Behice
Şen, güzel, güler yüzlü ve şirin.
Behin
bk. Bihin
Behire
1. Hayırlı ve iyiliksever, soylu kadın. 2. Şişmanlık yüzünden yürürken soluyan kadın.
Behiye
Güzel.
Behnane
1. İyi huylu kadın.2. Güler yüzlü kdaın.
Beken
Dayanıklı, güçlü.
Belgi
1. Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan. 2. Duyuş, düşünüş ve inanıştaki ayırıcı özellik.
Belgin
Tam ve kesin olarak belirlenmiş olan, açık, anlaşılır, belirgin.
Belik
1. Saç örgüsü. 2. İşaret, iz, nişan, 3. Çok, fazla. 4. Tepe, doruk.
Belin
1. Korku, ürkü. 2. Şaşkınlık, hayret.
Beliz
İşaret, im, iz.
Belkıs
Süleyman Peygamber zamanındaki Saba melikesinin adı.
Belma
Yumuşak, sakin, telaşsız kimse.
Belmen
Çok güzel kadın.
Benay
Ay gibi parlak olan kız.
Benek
1. Herhangi bir şey üzerindeki ufak leke, nokta. 2. Güneş lekeleri yöresinde görülen, parlak taneciklerden ve parlak damarlardan oluşmuş bölüm.
Benevşe
1. Menekşe. 2. Mor renk.
Bengigül
Sonsuza dek güzel olarak kalacak olan.
Bengühan
Hükümdarlığı sürekli olan.
Bengül
Gül gibi güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Benian
Beni anımsa anlamında kullanılan bir ad.
Benice
Sonsuz, ebedî.
Benli
Vücudunda ben bulunan.
Benligül
Vücudunda ben olan güzel.
Bennur
Ben nur gibi parlak ve güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Bensu
bk. Bengisu
Berceste
1. Seçilmiş, beğenilmiş. 2. Sanat değeri yüksek anlamlar taşıyan dize.
Bercis
1. Jüpiter gezegeni. 2. Çok süt veren deve.
Berfu
Kar tanesi.
Bergüzar
Anmak için verilen armağan, hatıra, yadigâr.
Beria
Olgunluk ve güzelliğiyle akranlarından üstün olan sevgili, kadın.
Beriye
Salim, kurtulmuş, aklanmış, arı, temiz.
Berkiye
Şimşek gibi, parlak.
Bermude
Nesne, şey.
Berrak
Duru, temiz, aydınlık, açık.
Berrin
Karada yaşayan.
Berşe
Hep, bütün, çok.
Besamet
Güler yüzlülük, şenlik.
Beşgül
Beş tane gül.
Besime
Güler yüzlü, güleç, neşeli kız.
Beşire
1. Müjde getiren, müjdeci. 2. Güler yüzlü, güleç.
Beste
1. Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin tümü. 2. Bağlanmış, bitiştirilmiş.
Bestegül
Gül demeti.
Betigül
Gül yüzlü güzel.
Betil
bk. Betül
Betül
1. Namuslu, temiz kadın. 2. Allah'ın emri. 3. Hazreti Meryem'in ve Hazreti Fatma'nın lakapları. 4. Ana ağaçtan ayrılıp, ayrı kök salan fidan.
Betülay
Namuslu, iffetli, ay gibi güzel kadun.
Beyaz
1. Kar rengi, ak. 2. Temiz, lekesiz.
Beyhatun
Bey hanımı.
Beylan
bk. Baylan
Beylem
1. Açılmamış pamuk kozası. 2. Çiçek buketi.
Beysun
Kendini bey olarak göster anlamında kullanılan bir ad.
Beyza
Çok beyaz, daha ak çok temiz, lekesiz.
Bezek
1. Süs, ziynet. 2. Bir yapıtı süsleyen motiflerden her biri.
Bezen
Süslen, ziynetlen anlamında kullanılan bir ad.
Bezmiâlem
Dünya meclisi, sohbet toplantısı.
Bidar
Uyanık, uyumayan, uykusuz.
Bidayet
Başlama, başlangıç.
Bige
Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın.
Bigüm
bk. Begüm
Bihan
İyiler, iyi olanlar.
Bihin
En iyi, çok iyi, seçkin.
Bihine
En iyi, çok iyi, seçkin.
Bihter
Daha iyi, en iyi, pek iyi.
Bihterin
En iyi, pek iyi.
Bike
bk. Bige
Bilgecan
Bilgili kimse.
Bilgenur
Bilgili ve aydın kimse.
Bilginur
Bilginin ışığı, bilginin aydınlığı.
Bilgiser
Bilgi ortaya koy anlamında kullanılan bir ad.
Bilgivar
Bilgili, bilen.
Bilgün
bk. Bilgin
Biliş
1. Bilme, anlama, kavrama. 2. Tanıdık.
Billûr
1. Duru, temiz, saydam, tanınmış ve değerli kesme cam, kristal. 2. Parlak, ışıklı.3. Duru.
Bilsev
Bil ve sev anlamında kullanılan bir ad.
Bilsin
Bilsin, tanısın anlamında kullanılan bir ad.
Bingül
Bin tane gül.
Bingün
Bin tane gün.
Binhan
Bin tane han.
Biniz
Binlerce iz.
Binnaz
Çok nazlı, cilveli.
Binzet
Güzel, zarif.
Birben
Yalnızca ben anlamında kullanılan bir ad.
Birbenek
Güzel kadın.
Birçek
Saç, kâkül, zülüf.
Birgen
Yalnızlığa alışmış.
Birgül
Biricik.
Birgün
Bir gün.
Biricik
Tek, eşsiz, çok sevilen, benzeri olmayan.
Birim
Bir tanem, sevdiğim, biriciğim anlamında kullanılan bir ad.
Birke
bk. Birge
Birnaz
Nazlı, cilveli.
Birnur
Parlak, güzel.
Birtane
Biricik.
Birtek
Eşi olmayan, çok sevilen, yegâne.
Bitengül
Açılmış gül gibi güzel olan.
Böğürtlen
Bahçe çitlerinde, yol kıyılarında kendiliğinden yetişen dikenli bir çalı ve bunun tadı mayhoş meyvesi.
Boncuk
Cam, taş, sedef, tahta gibi şeylerden yapılan yuvarlak ve renkli süs tanesi.
Bozçin
Dişi geyik.
Buğday
Tohumu ekmek yapımında kullanılan bitki ve aynı bitkinin başaktan ayrılmış tanesi.
Bugül
Bu, gül kadar güzeldir anlamında kullanılan bir ad.
Buket
Çiçek demeti.
Bülbül
1. Sesinin güzelliğiyle tanınan, Akdeniz ülkelerinde, orman ve bahçelerde yaşayan ötücü kuş. 2. Sesi çok güzel olan kimse.
Büldan
Ülkeler, şehirler, iller.
Bürçin
bk. Burçin
Burcu
1. Güzel koku, ıtır. 2. Sakız ağacının tomurcuğu.
Bürgü
1. Baş örtüsü. 2. Çarşaf, atkı. 3. İnce perde.
Bürran
Keskin, kesici.
Bürümcek
Ham ipekten dokunmuş ince bez.
Buse
Öpücük, öpme, öpüş.
Büşra
Müjde, sevinçli haber.
Büte
Çalılık.
Ç
Çağnur
Çağın ışık saçan bireyi.
Çağrınur
Aydınlığa, ışığa davet eden kimse.
C
Cahide
Çok çalışan, çaba gösteren kimse.
Caize
1. Armağan, hediye. 2. Yol yiyeceği, azık. 3. Eski şairlere yazdıkları methiyeler için verilen bahşiş.
Calibe
Kendine çeken, celbeden, çekici.
Ç
Çalıkuşu
Serçegillerden, başı koyu kırmızı, çalılık yerleri seven, ötücü bir kuş.
C
Cana
Ey can, ey sevgili! anlamında kullanılan bir ad.
Canane
Sevgili, gönül verilen, âşık olunan.
Canaş
Sevgili, dost, arkadaş.
Canfeda
Canını veren, özverili kimse.
Canfes
Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak, tok, ipekli kumaş.
Canfeza
Can artıran, gönle ferahlık veren.
Canfidan
Özü fidan gibi düzgün olan kimse.
Canfide
Özü çiçek fidesi gibi temiz ve güzel olan kimse.
Cangül
Özü gül gibi sar ve temiz olan kimse.
Canhanım
Sevimli, cana yakın kadın.
Canik
1. Atik, çevik. 2. Gözü açık ve becerikli.
Canipek
Özü ipek gibi tertemiz olan kimse.
Canıpek
Acıya, sıkıntıya karşı dayanıklı olan kimse.
Cankız
Sevilen, sevimli, şirin kız.
Canözen
Gerçek dost olan kimse.
Canözlem
Gerçekten özlenen kimse.
Canperver
Gönül açan, iç açan, ruhu besleyen.
Canrüba
Gönül kapan, gönül alan sevgili.
Canses
Samimi, içten ses.
Cansev
İnsanları sev anlamında kullanılan bir ad.
Canten
Ruh ve beden.
Cavidan
Sonrasız, sürekli kalacak olan, sonsuz.
Cazibe
1. Çekici, alımlı, sevimli. 2. Alım, alımlılık, çekicilik. 3. Yer çekimi, yıldızların birbirini çekmesi.
Cedide
1. Yeni, kullanılmamış. 2. Pek az zamandan beri bilenen veya mevcut olan.
Celile
Ulu, büyük, yüce.
Cemile
1. Güzel. 2. Hoşa gitmek için yaranma.
Ceminur
Çok nurlu, aydınlık kimse.
Cennet
1. Dinî inanışına göre, iyilik yapanların, günahsızların, öldükten sonra sonsuz mutluluğa kavuşacakları yer, uçmak. 2. Çok güzel, ferah yer, bahçe.
Ceren
Ceylan.
Ç
Çeşminaz
Nazlı, baygın bakışlı göz.
C
Cevriye
Eziyet, sıkıntıyla ilgili olan.
Cevza
İkizler burcu, gökyüzünün kuzey yarım küresinde görünen iki parlak yıldızlı burç.
Ceyda
Uzun boyunlu ve güzel kadın.
Ceydahan
Uzun boyunlu ve güzel kadın.
Ç
Çeyiz
Gelin için hazırlanan her tür eşya.
C
Ceylân
Gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, hızlı koşan, zarif, memeli hayvan.
Ç
Çiçek
Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan, çoğu güzel kokulu, renkli bölümü.
Çiğdem
Zambakgillerden, türlü renklerde çiçek açan, çok yıllık, yumrulu bir kır bitkisi.
C
Cihanbanu
Dünyanın hanımefendisi.
Cihanfer
Cihanı, dünyayı aydınlatan, dünyanın ışığı.
Cihangül
Dünyanın gülü.
Ç
Çilek
Gülgillerden, sapları sürüngen, pembe kırmızı renkte meyvesi olan bir bitki.
Çilen
1. Hafif yağan yağmur, çisenti. 2. Suyun derin olmayan yeri.
Çilenti
Çiy, jale.
Çiler
Şarkı söyleyen, şakıyan, öten bülbül.
Çilhan
Yüzü çil çil olan hükümdar.
Çilhanım
Yüzü çil çin olan kadın.
C
Cilvekâr
Cilveli, cilve yapan.
Cilvenaz
Cilveli, nazlı.
Cilvesaz
Cilve yapan, cilveli.
Ç
Çimen
Kendiliğinden yetişmiş çim.
Çimnaz
Çok nazlı.
Çisen
1. Sisli ve kapalı havada ince ince yağan yağmur. 2. Çiy.
Çisil
İnce yağmur.
Çitlembik
1. Mercimekten biraz büyük, buruk lezzette meyvesi olan bir ağaç. 2. Ufak tefek, esmer ve sevimli.
Çobanyıldızı
Venüs gezegeni.
C
Cudiye
Cömert, eli açık.
D
Daime
Sürekli, sonsuz.
Damla
Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda su vb. sıvı.
Daya
Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.
Dayahatun
Çocuğa bakan dadı, sütnine, taya.
Daye
bk. Daya
Define
1. Toprak altına gömülerek saklanmış para veya değerli şeyler. 2. Değerli, önemli, az bulunur nitelikte kimse.
Defne
Defnegillerden, yaprakları güzel kokulu, kış yaz yeşil kalan bir ağaç.
Dehan
Ağız.
Demet
1. Bitki veya çiçek destesi. 2. Bağlanarak oluşturulmuş deste.
Demhoş
Soluğu güzel kokan, hoş kokulu.
Deryanur
Çok güzel, çok parlak olan.
Deste
Demet, tutam, bağlam.
Destegül
Gül demeti.
Diba
Bir tür süslü ipek kumaş.
Dicle
1. Ulu ırmak. 2. Anadolu'dan doğarak Irak'tan geçen, Fırat ile birleşerek Şattülarap adıyla Basra körfezine dökülen nehir.
Diclehan
Büyük ırmak gibi çağlayan, çalışıp çaba gösteren hükümdar.
Didar
Yüz, çehre.
Didem
Gözüm, gözüm gibi sevdiğim, sevgilim anlamında kullanılan bir ad.
Dila
Ey gönül!
Dilân
Gönüller, yürekler.
Dilâra
Gönül alan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren.
Dilâşup
Gönlü karıştıran, gönül çalan güzel.
Dilay
Gönlü aydınlatan ay gibi güzel.
Dilbaz
1. Güzel söz söyleyen, göze hoş görünen.2. Konuşmasıyla kandıran.
Dilbent
Gönül bağı, gönül bağlayan.
Dilber
Gönlü alıp götüren güzel.
Dilbeste
Gönül bağlamış, âşık.
Dilbu
Gönül kokusu.
Dildade
Gönül vermiş, âşık.
Dildar
Birinin gönlünü almış, sevgili.
Dilderen
Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen.
Dilefruz
Yürek yandıran, sevimli.
Dilege
Güzel ve düzgün konuşan.
Dilek
Dilenen, istenen şey.
Dilem
Gönül ilacı.
Dilferah
Gönlü ferah, sevinçli.
Dilfeza
Gönlü genişleten, gönlü artıran.
Dilfigâr
Gönlü yaralı olan, âşık.
Dilfiruz
Gönle ferahlık veren, sevindiren.
Dilhan
Gönülden söyleyen, içten konuşan kimse.
Dilhayat
Gönül canlılığı.
Dilhun
İçi kan ağlayan.
Dilhuş
Gönlü hoş, yüreği rahat.
Dilman
bk. Dilmen.
Dilnişin
Gönülde yer tutan, hoş, güzel.
Dilnur
Gönlü nurlu.
Dilrüba
Gönül kapan.
Dilsafa
Gönlü şen, rahat, dertsiz.
Dilşah
Gönül şahı, sevgili.
Dilşat
Gönlü hoş, sevinçli.
Dilsaz
Gönül yapan, tatlı davranan.
Dilşen
Gönlü şen, sevinçli.
Dilşikâr
Gönül avlayan.
Dilsitan
Gönül alan güzel.
Dilsuz
Gönül yakan, yürek yakan.
Dirahşan
Parlak, parlayan.
Dirayet
Zekâ, bilgi kavrayış.
Doğanbike
Doğan, dünyaya gelen ız.
Doğannur
Nur gibi parlak olarak doğan.
Doğay
Ey ay, artık doğ, kendini göster anlamında kullanılan bir ad.
Domurcuk
Tomurcuk.
Döndü
l. Henüz evlenmemiş kız. 2. Gittiği yerden geri gelen.
Döne
1."Bundan sonraki çocuklar erkek olsun" anlamında kullanılan bir ad.2. Karşı ziyarette bulunma.
Dönüş
Dönme işi, dönme.
Dudu
1. Hanım. 2. Abla. 3. Küçük kardeş.
Dudubikem
Evlenmemiş ablam, kardeşim anlamında kullanılan bir ad.
Duduhan
Abla, kardeş.
Duhan
1. Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı. 2. Duman.
Duhter
Kız.
Durcan
Yaşa, uzun ömürlü ol anlamında kullanılan bir ad.
Dürdane
İnci tanesi.
Dürefşan
1. İnci serpen. 2. İnci gibi söz söyleyeni
Düri
bk. Düriye
Düriye
İnci gibi parlayan, parlak.
Durkadın
Artık çocuğun olmasın anlamında kullanılan bir ad.
Durkız
Artık çocuğun olmasın anlamında kullanılan bir ad.
Dürnev
Yeni inci.
Dürrüşehvar
Padişahlara yaraşır değerde inci.
Dursune
Son olması istenen kız çocuklarına verilen adlardandır.
Durugül
Özü temiz güzel kadın.
Durukadın
Özü temiz kadın.
Duşize
El değmemiş kız.
Duygun
Duygulu, hassas.
Duysal
Duymakla, hissetmekle ilgili olan.
E
Ebru
1. Kaş. 2. Kâğıt süslemeciliğinde kullanılan, mottifli boyama yöntemi.
Ecegül
Gül gibi güzel kız.
Ecenur
Nur gibi parlak ve güzel kız.
Eda
1. Davranış, tavır. 2. Naz, işve.
Edadil
Nazlanan.
Edagül
Nazlı güzel.
Edibe
1. Terbiyeli, saygılı, nazik kimse. 2. Edebiyatla ilgilenen kimse.
Edis
bk. Ediz
Efsun
Büyü, sihir.
Efza
Artıran, çoğaltan.
Egenur
Aydınlık saçan kimse.
Ehil
1. Sahip, malik. 2. Becerikli, yetenekli. 3. Bir yerde oturan.
Elâ
Gözde sarıya çalan kestane rengi.
Elaldı
Becerisini büyüklerinden edindi anlamında kullanılan bir ad.
Elânur
Gözü sarıya çalan kestane rengi olan güzel.
Elbirle
El birliği ile.
Elbirlik
Bir işi yapmak için birleşme, beraberlik, dayanışma
Elçim
bk. Elçin
Elif
1. Arap alfabesinin ilk harfi. 2. İnce uzun boylu kız. 3. Alışmış, alışkın.
Elife
1. İstenilen, alışılan şey. 2. Alışılmış, alışkın.
Elik
Ceylan.
Elmas
1. Mücevher olarak kullanılan saydam, değerli taş. 2. Çok sevgili ve değerli.
Elveda
Bir daha kavuşulamayacağı düşünülen bir şeyden ayrılırken kullanılan bir söz.
Emel
Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek.
Emetullah
Allah'ın kulu (kadınlar için kullanılır).
Emine
1. İnanılır, güvenilir. 2. Sakıncasız, tehlikesiz. 3. Yüreğinde korku olmayan, korkusuz.
Emoş
bk. Emine
Emriye
Emirle, buyrukla ilgili.
Enfes
Çok güzel, en güzel.
Enise
Dost, arkadaş, yâr, sevgili.
Erçil
Doğru, sözüne güvenilir kişi.
Erdemay
Erdemli güzel.
Erdibike
Olgunluğa erişmiş, deneyimli kadın.
Erdibikem
Olgunluğa erişmiş, deneyimli kadınım anlamında kullanılan bir ad.
Erengül
Deneyimli, akıllı güzel kadın..
Erengün
Deneyimli, akıllı kimse.
Erge
1. Şımarık. 2. Nazlı.
Ergem
Nazlım, canım anlamında kullanılan bir ad.
Erguvan
Eflatunla kırmızı arası renkte çiçek açan, güze1 bir süs ağacı.
Eribe
Akıllı, zeki kadın
Erişen
Amacına ulaşan, istediğini elde eden.
Ermiye
Dolu yağdıran kasırga bulutları.
Erna
Çok güzel ve cilveli sevgili.
Ervin
1. Şeref, saygınlık. 2. Barış. 3. Rüzgâr. 4. Veda.
Eşay
Ay gibi, ay kadar güzel olan.
Eşe
bk. Ayşe
Esengül
Sağlıklı, salim, rahat kimse.
Esengün
Sağlıklı, salim, rahat kimse.
Esergül
Sağlıklı kimse.
Eşim
Dostum, arkadaşım anlamında kullanılan bir ad.
Eşin
Dostun, arkadaşın anlamında kullanılan bir ad.
Esma
Adlar, isimler.
Esmahan
Hükümdar adları.
Esmer
Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan, yağız kimse.
Esmeray
Teni ve saçları karaya çalan, koyu buğday rengi olan kadın.
Esna
Yüksek, yüce.
Esra
En çabuk, pek çabuk.
Etik
Süs, bezek.
Etike
Öğretmen, eğitici.
Evdegül
Evde olan güzel.
Evecen
Çabuk hareket eden, canlı, ivecen.
Evin
1. Bir şeyin içindeki öz, cevher. 2. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü. 3. Çok taneli başak. 4. Tohum, tane.
Evnur
Eve aydınlık veren.
Ezelî
Öncesiz, başlangıçsız.
Ezgi
Belli bir kurala göre oluşturulan ve kulakta haz uyandıran ses dizisi, nağme.
Ezgin
Senin ezgin, nağmen anlamında kullanılan bir ad.
F
Fadik
bk. Fatma
Fadile
bk. Fazıla
Fadim
bk. Fatma
Fadime
bk. Fatma
Fadıla
bk. Fazıla
Fahime
1. Büyük, ulu. 2. Onurlu, saygın. 3. Anlayışlı, akıllı.
Fahire
1. Şanlı, şerefli, onurlu. 2. Övünen, iftihar eden. 3. Parlak, gösterişli, güzel.
Fahriye
1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet.3. Divan şairlerinin kendi erdemlerini övmek için yazdıkları şiir.
Fahrünnisa
Kadının erdemi, onuru, büyüklük ve ululuğu.
Faika
Manevi yönden üstün olan, yüksek, yüce.
Faize
1. Başarı kazanan. 2. Taşan, coşan.
Fakihe
Zeki, anlayışlı.
Fariha
bk. Feriha
Farise
1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili.
Fasihe
Güzel, düzgün ve açık konuşan, konuşma yeteneği olan kimse.
Fatine
Zeki, akıllı, anlayışlı, kavrayışlı kimse.
Fatma
1. Çocuğunu sütten kesen kadın. 2. Hz. Muhammet’in ilk eşi Hz. Hatice’den doğan kızının adı.
Fatmagül
Fatma ve gül.
Fatmanur
Fatma ve nur.
Fato
bk. Fatma
Fatoş
bk. Fatma
Fazilet
İnsan yaradılışındaki bütün iyi huylar, erdem.
Fazıla
Erdemli.
Fecir
Sabaha karşı ortalığın aydınlanmaya başladığı zaman, tan vakti.
Fecriye
Tan vaktiyle, tan kızıllığıyla ilgili.
Fehime
Anlayışlı, zeki, akıllı kimse.
Fehmiye
Anlayış, kavrayışla ilgili olan.
Fekahet
Şakacılık, hoş mizaçlılık.
Fenniye
Fene, bilime ilişkin, bilimle ilgili.
Ferahet
Şan ve şeref.
Ferahfeza
Ferah artıran, ferahlatan.
Ferahnisa
Sevinçli, rahat kadın.
Ferahnüma
Sevinç gösteren, sevinçli.
Ferahnur
Aydınlık veren, nur veren.
Ferahru
Güler yüzlü, güleç.
Feraset
Çabuk seziş, anlayış.
Feraye
bk. Feray
Ferdane
bk. Ferdaniye
Ferdaniye
Birlik, teklik, eşsizlik.
Ferdiye
1. Tek olan, tek şey. 2. Fertle ilgili, bireysel.
Fergün
Aydınlık, ışıklı gün.
Ferhunde
1. Kutsal, kutlu, uğurlu. 2. Mutlu, mesut.
Feri
Asılla ilgili olmayıp ikinci derecede olan, ayrıntılı.
Feribe
Aldanmış.
Ferican
Can aydınlığı, ruhun ışığı.
Feride
Eşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün.
Feriha
Ferah, rahat, sevinçli.
Feriser
1. Çok ışıklı, aydınlık. 2. Çok güçlü.
Ferişte
1. Melek. 2. Günahsız, masum. 3. İyi ve yumuşak huylu.
Fermude
1. Emir, buyruk, ferman. 2. Emrolunmuş, buyurulmuş.
Fernur
Aydınlık, ışık, nur.
Feruze
bk. Firuze
Ferve
1. Kürk.2. Zenginlik, servet.
Ferzane
1. Bilge, filozof. 2. Bilgili kimse.
Fetanet
Yüksek zekâ, zihin açıklığı, çabuk anlama ve kavrama yeteneği.
Fethiye
Fethetme, alma ile ilgili olan.
Fevziye
Kurtuluş, zafer ve üstünlükle ilgili olan.
Feyza
1. Bolluk, çokluk. 2. Coşma, taşma.
Feyziye
1. Bollukla, bereketle ilgili. 2. Bilimle, bilgiyle ilgili.
Fezanur
Uzay gibi parlak ve aydınlık olan.
Fidan
1. Yeni yetişen ağaç veya ağaççık. 2. Ağacın kökünden çıkan. 3. İnce uzun, narin, zarif.
Fidangül
Gül fidanı.
Fide
Başka bir yere dikilmek için hazırlanmış körpe çiçek.
Figan
Istırap ile bağırma, inleme.
Figen
Yaralayan, kıran, düşüren.
Fikir
1. Düşünce. 2. Anlayış. 3. Zihin, us.
Fikriye
Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili.
Filbahar
Ormanlarda yetişen, beyaz, mavi, mor çiçekler açan, tırmanıcı sarılgan bitki.
Filiz
1. Tohumdan veya tomurcuktan çıkan körpe sürgün. 2. İnce uzun, zayıf, narin kız.
Firaz
1. Yüksek, yukarı. 2. Yokuş, çıkış.
Firdevs
Cennet, cennet bahçesi.
Firkat
Ayrılık, dostlardan ve sevgiliden ayrılma.
Firuzan
bk. Füruzan
Firuze
Açık mavi renkli, değerli bir süs taşı.
Fitnat
bk. Fıtnat
Fıtnat
Zihin açıklığı, kolay kavrama ve anlama yeteneği, zekâ.
Fügen
bk. Figen
Ful
Büyük beyaz çiçekleri kokulu, boyu üç metreyi bulabilen bir ağaççık ve bunun beyaz, kokulu çiçeği.
Fulya
Nergisgillerden bir bitki ve onun güzel renkli, kokulu çiçeği.
Funda
Kurak yerlerde yetişen çalı türünden bir ağaççık.
Füruzan
Parlayıcı, parlayan, parlak.
Füruzende
1. Yanıcı, yakıcı. 2. Parlatan, parlayın, aydınlatan.
Füsun
Sihir, büyü.
Füsunkâr
1. Büyüleyici. 2. Sihirbaz, büyücü.
G
Galibe
Üstün gelen, yenen, önde gelen.
Gamze
1. Süzgün ve yan bakış. 2. Çenedeki veya yanaktaki çukurluk.
Ganime
Ganimet alan.
Ganimet
1. Düşmandan alınan mal. 2. Beklenmedik kazanç veya olanak.
Ganiye
1. Zengin, varlıklı. 2. Çok hoş. 3. Kadın şarkıcı.
Garibe
Görülmemiş, tuhaf, şaşılacak.
Gaye
Amaç, erek, hedef.
Gazale
Dişi geyik.
Gelenay
Ortaya çıkan ay gibi güzel.
Gelengül
Gelen gül gibi güzel.
Gelin
1. Evlenmek üzere hazırlanıp, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. 2. Genç kız.
Gelincik
Yazın kırlarda yetişen kırmızı ve büyük çiçekli bitki.
Gelinkız
Gelinlik çağındaki kız.
Gevher
1. Elmas, mücevher, inci. 2. Bir şeyin aslı, mayası.
Gezer
Dolaşan, gezen, gezici.
Girizan
bk. Gürizan
Gizem
Aklın erişemediği veya çözülemeyen şey, sır.
Göğünç
Özlem, hasret.
Gök
1. Yeryüzünün üzerine mavi bir kubbe gibi kapanan boşluk.2. Mavi renk.
Gökben
Özü genç olan kimse.
Gökçem
Mavi gözlü kız.
Gökduman
Göğe yükselen duman.
Göknil
Mavi gözlü kimse.
Gökperi
Mavi gözlü, peri gibi güzel.
Gökşan
Ünlü, meşhur kimse.
Gökselen
Mavi gözlü, varlıklı kimse.
Gölge
1. Işığın önüne gelen bir cismin yere veya yanına bıraktığı karartı. 2. Güneş ışınlarından korunulacak yer. 3. Koruma, gözetme.
Gonca
Tam açılmamış çiçek, gül.
Goncafem
Gonca ağızlı olan.
Goncafer
Gonca gibi parlak olan.
Goncagül
Gonca ve gül.
Goncater
Taze, açılamamış gonca.
Gonce
bk. Gonca
Gönül
Yürekte varsayılan sevgi, istek gibi duyguların kaynağı.
Gönülay
Gönlü ay gibi parlak, temiz olan.
Gönülden
Yürekten, içten, candan.
Görez
1. Süslü,zarif, şık. 2. Gösterişe düşkün kimse. 3. Kurumlu. 4. Kuruntulu. 5. Rüzgâr.
Görsev
Görüp sev anlamında kullanılan bir ad.
Gövem
1. Bitki yeşilliği 2. Sonbaharda yetişen bir tür siyah zeytin.
Gözal
Niteliklerinle ve güzelliğinle ilgi topla anlamında kullanılan bir ad.
Gözalan
Gösterişli, ilgi çekici.
Gözde
Çok sevilen, beğenilen, nitelikli, üstün tutulan.
Göze
1. Kaynak. 2. Suların kıyılarında olan küçük çayır. 3. Hücre. 4. Örme, örgü. 5. Sonbaharda çıkıp yazın kaybolan su.
Gözenç
bk. Gözen
Gözlem
1. Bir nesnenin, olayın veya bir gerçeğin, niteliklerinin bilinmesi amacıyla, dikkatli ve plânlı olarak ele alınıp incelenmesi, müşahede. 2. İnceleme sonucu elde edilen değer, müşahede. 3. Çeşitli araç ve gereçlerin yardımıyla olayların sebeplerini bilmek
Güfte
Bir müzik yaptının bestelenmiş sözleri.
Güher
bk. Gevher
Gül
Katmerli, kokulu çiçekleri olan, pek çok türleri bulunan gülgillerin örnek bitkisi.
Gülaç
Gülümse anlamında kullanılan bir ad.
Gülaçtı
Gülümsedi anlamında kullanılan bir ad.
Gülâfet
Gül gibi güzel olan sevgili.
Gülal
Gül gibi güzel bil kızla evlen anlamında kullanılan bir ad.
Gülân
Güller.
Gülara
Gül süsleyen, gül bezeyen.
Gülaslı
Soyu sopu gül gibi güzel olan.
Gülasya
Asya gülü.
Gülâver
Gül getiren, gül taşıyan.
Gülay
Güllerin açtığı ay.
Gülaydın
Gül gibi güzel olan.
Gülayım
Gül gibi güzel sevgilim anlamında kullanılan bir ad.
Gülayşe
Rahat ve huzur içinde yaşayan güzel.
Gülbadem
Badem gözlü güzel.
Gülbağ
Gül bahçesi.
Gülbahar
Kırmızı boya elde etmede kullanılan iyi bir cins toprak.
Gülbanu
Gül gibi güzel kadın.
Gülbeden
Gül gibi güzel bedeni olan.
Gülben
Ben gül gibi güzelim anlamında kullanılan bir ad.
Gülbende
Gül benim elimdedir anlamında kullanılan bir ad.
Gülbeniz
Gül yüzlü.
Gülberk
Gül yaprağı.
Gülbeşeker
Bir tür gül tatlısı.
Gülbeyaz
Beyaz gül.
Gülbike
Gül gibi güzel kadın.
Gülbikem
Gül gibi güzel kadınım anlamında kullanılan bir ad.
Gülbil
Gül gibi güzel olarak kabul et anlamında kullanılan bir ad.
Gülbin
bk. Gülbün
Gülbitti
Gül yetişti anlamında kullanılan bir ad.
Gülbiz
Gül serpen.
Gülboy
Gül gibi boyu olan.
Gülbu
Gül gibi güzel kokusu olan..
Gülbün
Gül fidanı.
Gülbüz
bk. Gülbiz
Gülcan
Gül gibi güzel olan.
Gülcanan
Gül gibi güzel sevgili.
Gülce
Gül gibi, güle benzeyen.
Gülçehre
Yüzü gül gibi güzel olan.
Gülcemal
Gül gibi güzel yüzlü.
Gülçiçek
Gül ve çiçek gibi güzel olan..
Gülcihan
Dünyanın en güzel gülü.
Gülçimen
Çimende yetişen gül gibi güzel olan.
Gülçin
Gül toplayan, gül devşiren.
Gülçün
bk. Gülçin
Güldal
Gül dalı.
Güldalı
Gül dalı.
Güldan
Çiçek konulan kap, çiçeklik.
Güldane
Gül tanesi.
Güldeğer
Gül gibi değerli olan.
Güldehan
Ağzı gül gibi olan, küçük ağızlı.
Güldehen
bk. Güldehan
Güldem
Gül zamanı.
Güldemet
Gül gibi güzel olan.
Gülden
Gül soluklu, nefesi gül kokan.
Güldeniz
Deniz gibi coşkulu güzel.
Güldenur
Gül gibi parlak olan güzel.
Gülder
Gül topla anlamında kullanılan bir ad.
Gülderen
Gül toplayan, gülleri derleyen. Gül-deren.
Güldermiş
Gül devşirmiş, gül toplamış.
Güldeste
Gül demeti.
Güldilek
Gül gibi güzel dileği olan.
Güldöne
Gül gibi güzel olsun anlamında kullanılan bir ad.
Güldünya
Dünyanın güzeli.
Güldüren
Mutlu eden, sevindiren.
Gülebetin
1. Bezekli dikiş. 2. Güzellik, incelik simgesi.
Gülece
Gül gibi güzel.
Güleda
Gül gibi nazlı olan.
Gülefşan
Gül saçan.
Gülen
Gülümseyen, güler yüzlü.
Gülenay
Gülümseyen, gülen kimse.
Gülendam
Gül boylu, ince uzun, güzel endamlı.
Gülender
Az bulunur, gül gibi güzel.
Gülengübin
Bal ve gül yaprağından yapılan tatlı.
Gülengül
Gülen gül gibi güzel.
Gülennur
Gülen nur gibi parlak güzel.
Güler
Gülen, gülümseyen kimse.
Güleray
Gülen ay gibi güzel.
Gülercan
Gülümseyen sevgili.
Güleren
Gül gibi güzel olan dost.
Gülersin
Gülersin, gülümsersin anlamında kullanılan bir ad.
Gülesen
Sağlık ve mutlulukla gül anlamında kullanılan bir ad.
Güleser
Gül gibi güzel iz bırakan.
Gülesin
Mutlu olasın, gülesin anlamında kullanılan bir ad..
Gülev
Alev.
Gülfam
Gül renkli.
Gülfeda
Kendini feda eden güzel.
Gülfem
Gül ağızlı, küçük ağızlı.
Gülfer
Gül gibi parlak, gül parlaklığında olan.
Gülferah
Gül gibi insanı rahatlatan.
Gülfeşan
Gül saçan.
Gülfeza
Güzellik artıran.
Gülfidan
Gül fidanı.
Gülfide
Gül fidesi.
Gülgen
Gülen, gülümseyen.
Gülgez
Gülerek dolaş anlamında kullanılan bir ad.
Gülgonca
Henüz açılmamış gül.
Gülgönül
Gönlü gül gibi temiz ve saf olan.
Gülgûn
Gül renkli, pembe.
Gülgûne
Gül yanaklı, gül renkli.
Gülgüney
Gül renkli güzel.
Gülgüzel
Gül gibi güzel.
Gülhanım
Gül gibi güzel hanım.
Gülhatır
Gönlü gül gibi saf ve temiz olan.
Gülhatun
Gül gibi güzel kadın.
Gülhayat
Hayat veren güzel.
Gülhiz
Gül yetiştiren.
Gülhuri
Huri gibi güzel olan.
Gülinaz
Naz yapan güzel.
Gülinci
Gül ve inci.
Gülipek
Gül ve ipek.
Gülistan
Gül bahçesi.
Güliz
Gül gibi güzel iz bırakan.
Gülizar
Gül yanaklı, al yanaklı.
Gülkadın
Gül gibi güzel kadın.
Gülkız
Gül gibi güzel kız.
Güllü
Güle benzeyen.
Güllühan
Güle benzeyen kadın.
Güllüşah
Güle benzeyen kadın.
Güllüşan
Gül gibi değerli olan.
Gülmisal
Gül gibi güzel, güle benzeyen.
Gülmüş
Gülümsemiş, güler yüzlü.
Gülnar
Nar çiçeği.
Gülnare
bk. Gülnar
Gülnazik
Menekşe.
Gülneşe
Şen ve neşeli olan güzel.
Gülnihal
Gül fidanı.
Gülnur
Gül gibi parlak ve aydınlık olan.
Gülnuş
Gül içen.
Gülören
Gül demeti yapan.
Gülöz
Özü gül gibi temiz olan.
Gülözer
Gül gibi özü doğru ve dürüst olan.
Gülpembe
Pembe renkli gül gibi güzel olan.
Gülperi
Gül ve peri gibi güzel olan.
Gülrenk
Gül renkli, pembe.
Gülriz
Gül saçan, gül serpen.
Gülru
Gül yüzlü, al yanaklı.
Gülruh
Gül yanaklı güzel.
Gülşad
Sevinçli, mutlu güzel.
Gülşadiye
Mutlu, seviçli güzel.
Gülşah
Gül dalı.
Gülsalın
Gül gibi nazlı ol anlamında kullanılan bir ad.
Gülsan
Gül gibi tanınmış, ünlü olan.
Gülsanem
Gül gibi güzel olan sevgili.
Gülsay
Gül gibi güzel olarak kabul et anlamında kullanılan bir ad.
Gülsefa
İnsana rahatlık veren gül.
Gülşehri
Güllerin yetiştiği şehirden olan.
Gülşeker
Gül tatlısı.
Gülsel
Gülle ilgili olan.
Gülseli
Çok sayıda gül.
Gülselin
Çok sayıda gül.
Gülsema
Gökyüzünün gülü.
Gülsemin
Değerli gül.
Gülsen
Gül gibi güzelsin anlamında kullanılan bir ad.
Gülser
Gülleri ser, çevreyi güllerle beze anlamında kullanılan bir ad.
Gülşeref
Gül gibi ünlü olan.
Gülseren
Gülleri seren, çevreyi güllerle bezeyen.
Gülşerif
Gül gibi değerli olan.
Gülserim
Sabırlı güzel kimse.
Gülsev
Gülü, gül gibi güzel olanı sev anlamında kullanılan bir ad.
Gülseven
Gülü, gül gibi güzel olanı seven.
Gülsever
Gülü, gül gibi güzel olanı seven.
Gülsevi
Gülü, gül gibi güzel olanı seven.
Gülsevil
Gül gibi sevil anlamında kullanılan bir ad.
Gülsevin
Gülü, gül gibi güzel olanı sevin anlamnda kullanılan bir ad.
Gülsezer
Gülü, güzeli tanıyan, güzelden anlayan.
Gülsezin
Gül gibi güzel olanı tanıyın anlamında kullanılan bir ad.
Gülsim
Gümüş gibi beyaz renkli gül.
Gülsima
Gül yüzlü.
Gülsimin
Gümüşten gül.
Gülsinem
Gül gibi güzel olan sevgilim anlanmında kullanılan bir ad.
Gülsu
Gül suyu.
Gülsüm
Yuvarlak, dolgun yüzlü.
Gülsüme
Yuvarlak, dolgun yüzlü.
Gülsün
Mutlu olsun, şen olsun, gülsün anlamında kullanılan bir ad.
Gülsuna
Gül gibi güzel olan.
Gülsunam
Gül gibi güzel olan sevdiğim anlamında kullanılan bir ad.
Gülsunan
Güzellğini gösteren, güzelliğini belli eden.
Gülsunar
Güzellğini gösteren, güzelliğini belli eden.
Gültab
Aydınlatan, ışık veren güzel.
Gültaç
Başlara taç olan, çok sevilen güzel.
Gültane
Gül tohumu.
Gültaze
Taze, yeni yetişmiş gül.
Gülten
Gül tenli, pembe tenli.
Gülter
Taze gül, gonca.
Gültop
Gül gibi tombul olan.
Gülüm
Gül kadar güzel olan sevdiğim anlamında kullanılan bir ad.
Gülümay
Gül kadar güzel olan sevdiğim anlamında kullanılan bir ad.
Gülümşen
Şen, mutlu olan sevdiğim anlamında kullanılan bir ad.
Gülümser
Gülümseyen, güler yüzlü.
Gülüş
Gülme işi veya biçimi.
Gülüstü
Gülün üst tarafı.
Gülver
Bana gül ver anlamında kullanılan bir ad.
Gülveren
Gül veren.
Gülyüz
Yüzü güzel olan.
Gülzar
Gül bahçesi.
Gülzemin
Güllerle kaplı yer, gül bahçesi.
Gülziba
Süslü, güzel gül.
Gümüşhatun
Gümüş gibi değerli olan.
Günana
Işığı ve aydınlığı her zaman hatırlasın anlamında kullanılan bir ad.
Günbatu
Üstün gelen, gücü yeten, galip.
Günçiçeği
Ayçiçeği.
Günçiçek
bk. Günçiçeği
Günebakan
Ayçiçeği.
Günerim
Günün iyi haberi, müjdesi.
Güneşhanım
Güneş gibi parlak ve güzwl olan kadın.
Günfer
Gün ışığı.
Güngül
Güneş gibi parlak gül.
Günnar
Günü heyecanlı ve ateşli geçen.
Günnaz
Nazlı güzel.
Günşah
Günün şahı, hükümdarı.
Günseli
Gün ışığı, ışık seli.
Günsenin
'Senin günün' anlamında kullanılan bir ad.
Günseren
Güneş gibi aydınlık, ışık saçan.
Günsili
Temiz, iffetli, namuslu kimse.
Günsu
Saf, dürüst ve temiz kimse.
Günten
Parlak teni olan.
Gurbet
1. Gariplik, yabancılık, yuvasından, yurdundan veya kentinden uzakta olma durumu. 2. Yabancı.
Gürel
Hareketli, coşkun kimse.
Gürselin
Sel gibi coşkulu, hareketli kimse.
Gürsen
Coşkulu ve hareketlisin anlamında kullanılan bir ad.
Gürses
Sesi gür olan.
Gürsev
Çokça sev anlamında kullanılan bir söz.
Gürsevil
Çokça sevil anlamında kullanılan bir ad.
Gürten
Güçlü, kuvvetli.
Güvenay
Güvenilen güzel.
Güvercin
1. Dünyanın pek çok yerinde rastlanan, hızlı ve uzun zaman uçabilen, çoğu evcilleşmiş kuş. 2. Barış simgesi.
Güz
Sonbahar.
Güzay
Sonbahar ayı.
Güze
bk. Göze
Güzel
Hoşa giden, hayranlık uyandıran, beğenilen.
Güzelay
Güzel kimse.
Güzelcan
Güzel kimse.
Güzelce
1.Güzele yakın, güzel gibi. 2.İyice, adamakıllı.
Güzey
Gölgede kalan, az güneş alan yer.
Güzide
Seçkin, seçilen, beğenilmiş.
Güzin
Seçilmiş, seçkin, beğenilmiş.
Güzinay
Seçilmiş, seçkin, beğenilmiş güzel.
Güzingül
Seçilmiş, seçkin, beğenilmiş güzel.
H
Hacer
1. Taş, kaya. 2. İsmail Peygamber’in annesinin adı.
Hacergül
Taşlar arasında yetişen gül.
Hacıgül
Hacca gitmiş gül gibi güzel kadın.
Hacıhanım
Hacca gitmiş kadın.
Hacıkadın
Hacca gitmiş kadın.
Hadiye
1. Doğru yolu gösteren, kılavuz, rehber. 2. Önde giden.
Hadra
1. Çok yeşil, en yeşil. 2. Yeşillik.
Hafide
Kız torun.
Hafize
Koruyan, saklayan.
Hafıza
1. Kur’an-ı Kerim'ibaşından sonuna kadar ezberlemiş olan kadın. 2. Yaşantıları, öğrenilen konuları bilinçli olarak akılda tutma, saklama gücü, bellek.
Hâkime
1. Egemen, hükmeden, hüküm süren. 2. Başta olan, üstün gelen.
Halâvet
Tatlılık, şirinlik.
Hale
Bazen güneşin ve ayın çevresinde görülen ışıklı daire, ayla.
Halenur
Bazen güneşin ve ayın çevresinde görülen ışıklı daire.
Halide
Sürekli, sonsuz, ebedî.
Halile
Nikâhlı kadın, karı, eş.
Halime
Yumuşak huylu, sert olmayan.
Hâlinur
Işıklı, aydınlık.
Halise
1. Karışık olmayan, saf, katışıksız. 2. İçten, samimi.
Hamdiye
Allah’ı övmeyle, Allah’a şükretmeyle ilgili.
Hamide
1. Övülmeye değer. 2. Hamdeden, şükreden
Hamise
Beşinci.
Hamiye
1. Himaye eden, koruyan, koruyucu. 2. Kayıran, kayıncı.
Hamiyet
1. Ulusseverlik, yurdunu, ulusunu ve ailesini koruma çabası. 2. İnsanlık, fazilet.
Hamra
Çok kırmızı, kızıl.
Hanbeğendi
Hanın hoşuna gitti anlamında kullanılan bir ad.
Hanbegüm
Hanın karısı, hükümdar eşi
Hanbike
Hükümdar karısı.
Hanbiken
bk. Hanbike
Handan
Gülen, gülücü, güleç, sevinçli.
Hande
Gülüş, gülme.
Hanife
1. İslam dinine sımsıkı bağlı olan kimse. 2. İslamiyetten önce tek Tanrı'ya inanan.
Hanım
1. Kadınlığın bütün iyi niteliklerini taşıyan kadın. 2. Kız ve kadınlara verilen bir san. 3. Eş, karı.
Hanımkız
Ağırbaşlı kız.
Hankız
Hükümdar kızı.
Hansultan
Hükümdar vr sultan.
Hanüman
1. Ev bark, ocak, yuva. 2. Ev halkı, çoluk çocuk.
Harbiye
Savaşla ilgili.
Hare
Cam, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler, meneviş.
Harika
Nitelikleriyle hayranlık uyandıran, eksiksiz, kusursuz.
Hasay
Ay gbi özel olan.
Hasene
1. Güzel, iyi. 2. İyi, hayırlı iş, iyilik.
Hasgül
Seçkin gül.
Hasibe
Değerli, saygın, soyu temiz.
Haskız
İyi nitelikleri kendinde toplamış kız.
Hasna
Güzel ve namuslu kadın.
Hatice
Erken doğan kız çocuğu.
Haticenur
Erken doğan güzel kız çocuğu.
Hatife
1. Sesi işitilip de kendisi görünmeyen kimse. 2. Çağıran, seslenen.
Hatime
Son, nihayet.
Hatıra
1. Bellekte yaşamaya devam eden geçmiş izlenim, duygu veya olay. 2. Bir kimse veya olayı hatırlatan nesne, yadigâr.
Hatun
1. Kadın. 2. Bayan, hanım. 3. Eş, zevce. 4. Eskiden yüksek kişilikli kadınlara veya hakan eşlerine verilen san.
Hatunana
Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen kadın.
Hava
Gökyüzü.
Haver
Güneşin doğduğu yön, doğu.
Havva
1. Kutsal kitaplara göre yaratılan ilk kadın. 2. Esmer kadın.
Hayal
1. Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey. 2. Gölge.
Hayat
1. Yaşam, dirim. 2. Canlılarda, doğumdan ölüme kadar geçen süre. 3. Yaşama, yaşayış.
Hayırgül
İyiliği seven güzel kimse.
Hayriye
Hayır ve iyilikle ilgili, uğurlu ve kutlu.
Hayrünnisa
Kadınların hayırlısı, uğurlusu.
Hazal
Kuruyup dökülen ağaç yaprakları.
Hazan
Güz, yaprak dökümü mevsimi, sonbahar.
Hazel
bk. Hazal
Hazime
İhtiyatlı, akıllı kadın.
Hazin
Hüzünlü, kederli.
Hazine
1. Altın, gümüş, mücevher gibi değerli eşya, servet. 2. Büyük bağlılık duyulan, değer verilen kimse.
Hediye
Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, armağan.
Hemta
Benzer, denk, eşit.
Hepgül
Her zaman güzel olan kimse.
Hepşen
Her zaman neşeli ve mutlu olan.
Heves
1. Arzu, istek. 2. Gelip geçici istek.
Hicran
1. Bir yerden veya bir kimseden ayrılma. 2. Ayrılığın verdiği büyük üzüntü, keder.
Hilâl
Ayın ilk günlerdeki durumu, yeni ay, ayça.
Hilmiye
Yumuşak huylu, ince nazik kimse.
Hıfziye
1. Saklama, koruma ile ilgili. 2. Ezberleme, akılda tutma.
Hıraman
Salına salına, naz ve eda ile yürüyen.
Hoşeda
Hareketi, davranışı hoş, güzel olan.
Hoşfidan
Güzel endamlı, boylu boslu kadın.
Hoşkadem
Güzel ayaklı, uğurlu, kutlu.
Hoşnigâr
Güzel, hoş sevgili.
Hoşnur
Güzel ışık.
Hoşnut
Memnun, kıvançlı.
Hoşsel
Sel gibi çağlayan güzel.
Hoşsen
Güzelsin, hoşsun anlamında kullanılan bir ad.
Hoşses
Sesi güzel olan.
Hoşsun
Güzelsin, beğenilensin, sevilensin anlamında kullanılan bir ad.
Hoşten
Vücudu güzel olan.
Huban
Güzeller, sevgililer.
Huceste
Uğurlu, hayırlı, kutlu, mutlu.
Hükminaz
Nazlı, edalı.
Hükmiye
Hükümle ilgili, hükme ait, bir karara dayanan.
Hulkiye
1. Yaradılışla ilgili. 2. İyi yaradılışlı, iyi ahlaklı.
Hulya
bk. Hülya
Hüma
1. Başına konduğu kimseye mutluluk getirdiğine inanılan devlet kuşu, talih kuşu. 2. Mutluluk, saadet.
Hümeyra
Kızıllık, pembelik.
Hürgül
Özgür, bağımsız güzel.
Huri
1. Cennet kızı. 2. Sevgili. 3. Çok güzel kadın.
Hurican
Çok güzel kadın.
Hurisel
Güzel, coşkulu kadın.
Huriser
En güzel kadın.
Huriye
1. Cennet kızı. 2. Sevgili. 3. Çok güzel kadın.
Hürmüz
1. Zerdüştlerin hayır Tanrısının adı. 2. Eski İran takviminde güneş yılının ilk günü. 3. Jüpiter gezegeni.
Hürnaz
Nazlanmakta özgür olan.
Hurrem
bk. Hürrem
Hürsen
Özgürsün, serbestsin anlamında kullanılan bir ad.
Hurşide
Güneş.
Hüsna
Çok, en çok, pek çok güzel.
Hüsne
bk. Hüsna
Hüsniye
Güzel.
Hüsnügül
Gül gibi güzel olan.
Hüsnügüzel
Camekânlarda yetiştirilen, sarı çiçekli, güzel yapraklı bir süs bitkisi.
Hüsnühâl
Davranış güzelliği.
Hüsnüye
bk. Hüsniye
Hüsün
1. Güzel, iyi. 2. Güzellik
Hüveyda
Belirgin, apaçık, ortada, belli.
Hüzzam
Türk müziğinin en eski birleşik makamlarından biri.
İ
İba
1. Çiy, nem.2. İncelik, nezaket.
İbili
İnce, narin, nazik
İçim
Hoş, güzel
İçimbike
Hoş, güzel kadın.
İclâl
1. Büyüklük, ululuk. 2. Saygı gösterme, ağırlama, ikram.
İdil
1. Volga Nehri'ne Türklerin verdiği isim. 2. Aşkla ilgili olup köy ve kır yaşayışını anlatan kısa şiir veya yazı. 3. Yun. İçten ve saf aşk.
İfakat
Hastalıktan kalkma, iyileşme, kurtulma, onma.
İklil
Çiçekten taç.
İlay
Ülkenin en güzeli.
İlayda
Su perisi.
İlbike
Ülkenin hanımefendisi.
İlden
Yaptığı işin kötü sonuç vermesinden üzülen, pişmanlık duyan.
İlginay
Garip, yabancı, gurbette yaşayan güzel kimse.
İlgül
Memleketin güzeli.
İlkbahar
Yılın ılık mevsimi, bahar.
İlkbal
İlk doğan çocuklara verilen adlardandır.
İlkcan
İlk doğan çocuklara verilen adlardandır.
İlkgül
İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlkışık
İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlknaz
İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlknur
İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlksel
İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlksen
İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlksev
İlk doğan kız çocuklara verilen adlardan biri.
İlkyaz
İlkbahar.
İlmiye
Dinî bilimlerle uğraşan kimseler topluluğu.
İlşen
Ülkenin mutlu ve şen insanı.
İmbat
Denizden esen serin rüzgâr.
İme
1. Çukur, kuytu yer. 2. Bir tür dağ keçisi veya geyik. 3. İlaç, çare, şifa, deva.
İmece
Birçok kimsenin el birliğiyle, bir kişinin veya topluluğun işini yapması.
İmge
Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal.
İnci
İstiridye gibi kimi kavkılı deniz hayvanlarının içinde oluşan değerli, küçük, sert, sedef renginde süs tanesi.
İnciden
İnci gibi güzel, zarif, değerli.
İncifem
İnci gibi güzel ağızlı.
İncifer
İnci gibi parlak, güzel.
İncigül
İnci gibi güzel olan.
İncilâ
1. Parlaklık, ışık. 2. Parlama, aydınlanma. 3. Görünme, ortaya çıkma.
İncilây
bk. İncilâ
İncinur
İnci gibi parlak olan.
İncisel
İnci gibi güzel olan.
İnciser
Baş inci, en güzel inci.
İnsaf
Acımaya, vicdana veya mantığa dayanan adalet.
İpar
Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtırak çiçekleri.
İpek
1. Bir tür böceğin ördüğü kozadan elde edilen ve kumaş yapımında kullanılan ince parlak tel ve bundan yapılan kumaş. 2. Zarif, kibar, ince.
İpekel
Nazik, zafir, kibar kimse.
İpekten
Teni ipek gibi yumuşak olan.
I
Iraz
bk. Raziye
İ
İrem
1. Cennete benzetilerek yapılan bahçe. 2. Efsanelerde, masallarda ve edebiyatta adı geçen mutluluk simgesi olan şehir veya bahçe.3. Eşi benzeri olmayan, özel ve heybetli olan.
İrfaniye
İrfanla, bilgi ve kültürle ilgili.
İrgün
Sabahın erken saatleri.
İris
1. Mitolojide geçen, Tanrıların elçisi ve gökkuşağının simgesi olarak bilinen kızın adı. 2. Çiçek adı. 3. Gözün bir tabakası.
I
Irıs
Mutluluk, saadet.
Irısgül
Mutluluk gülü.
İ
İsabet
1. Rast gelme, yerini bulma. 2. Doğru bir fikir söyleme.
İsen
Esen, esenlikte olan.
İsenbike
Esenlikte olan kadın.
İsenkutluğ
Esenlikte ve uğurlu olan.
I
Işıl
Işıldayan, parlayan.
Işılay
Parlayan, ışıldayan ay, ay ışığı.
Işıldar
Parlak, göz alıcı, ışıldayan.
Işım
1. Bir ışık kaynağından çıkarak her yöne yayılıp giden ışık demeti. 2. Simşek.
Işınay
Ay gibi parlak yüzlü kimse.
Işınbike
Yüzü ay gibi parlak kadın.
Işınsal
Etrafı aydınlat, ışık saç anlamında kullanılan bir ad.
Işıt
Aydınlat, ışık saç, parlaklık ver anlamında kullanılan bir ad.
İ
İslim
1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek. 2. Buhar.
İslimî
1. Çin işine benzer şekilde yapılmış bir tür süs, bezek. 2. Buharlı.
İsmican
Adı da kendi gibi sevimli olan.
İsmigül
Adı da kendi gibi güzel olan.
İsmihan
Adı hükümdar adı gibi olan.
İsminaz
Adı gibi kendi de nazlı olan.
İsminur
Adı da kendi gibi güzel olan.
İşvekâr
İşveli, nazlı, edalı.
İtibar
1. Saygı gösterme, önem verme. 2. Onur, şeref.
I
Itır
1. Güzel koku. 2. Itır çiçeği.
İ
İzel
İz bırakan bir ele sahip olan kimse.
İzgül
Gül gibi güzel etki yapan.
İzgün
Güneş gibi parlak bir iz bırakan.
J
Jale
Kırağı, çiy.
Jülide
Karmakarışık, dağınık, birbirine girmiş.
K
Kadife
1. Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş.2. Yumuşak, sakin, iyi huylu.
Kadime
Eski.
Kadire
Güçlü, kuvvetli.
Kadın
1. Erişkin dişi insan. 2. Evlenmiş kız. 3. Eskiden bayan anlamında kullanılan bir san. 4. Analık veya ev yönetimi bakımından gereken erdemleri olan .
Kadınana
Deneyimli, yaşlı, saygı gösterilen kadın.
Kadıncık
Hanımefendi.
Kadriye
Değer, kıymet, onurla ilgili.
Kamer
Ay.
Kamertab
1. Aydınlık, ışık. 2. Ay ışığı, mehtap.
Kâmile
1. Olgun, yetkin kimse. 2. Kültürlü, bilgili. 3. Bütün, tam, eksiksiz.
Kaniye
1. Kanaat eden, fazlasını istemeyen. 2. İnanmış, kanmış.
Karadut
Siyah renkli dut.
Karakız
Esmer kız.
Karanfil
Güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi.
Kardan
Kar gibi, ak, beyaz, temiz, saf.
Kardelen
Baharın müjdecisi bir çiçek.
Karsel
Karın erimesiyle oluşan sel.
Karyağdı
Karlı günde doğan beyaz tenli kız çocuklarına verilen bir ad.
Kâşife
Bulan, keşfeden, bulucu.
Kâtibe
Kadın sekreter, kadın kâtip.
Katun
bk. Kadın
Kaymak
1. Sütün yüzünde toplanan yağlı katman 2. En seçkin, en güzel.
Kâzime
Öfkesini, hırsını yenebilen kimse.
Kebire
1. Büyük, ulu. 2. Çocukluktan çıkmış genç. 3. Yaşça büyük, yaşlı. 4. Büyük günah.
Kebuter
Güvercin.
Kekik
Güzel kokulu bir bitki.
Keklik
1. Güvercin büyüklüğünde, eti için avlanan, tüyü boz, ayakları ve gagası kırmızı renkte, beğenilen bir kuş 2. Alımlı, güzel kadın.
Kelebek
1. Vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türü olan böcek. 2. Narin, zarif kadın.
Keriman
Eli açıklar, cömertler.
Kerime
Cömert, eli açık.
Keşfiye
1. Keşifle ilgili.2. Keşfeden.
Kevser
1. Cennette bir havuzun adı. 2. Kur’an-ı Kerim’in bir suresi. 3. Maddi ve manevi çokluk, kalabalık. 4. Cennette bulunduğuna inanılan bir ırmak.
Kezban
Kâhya kadın, bir daireyi idare eden kadın.
Keziban
bk. Kezban.
Kibare
1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Kibariye
1. Davranış, düşünce, duygu bakımından ince, nazik olan. 2. Seçkin, değerli. 3. Zengin, soylu.
Kiçkinebike
Küçük hanım.
Kifaye
bk. Kifayet
Kifayet
1. Yetişme, el verme, kâfi gelme. 2. Bir işi yapabilecek nitelikte olma.
Kimya
1. Maddelerin temel yapılarını, bileşimlerini, vb.ni inceleyen bilim. 2. Üstün nitelikler taşıyan, çok değerli.
Kiraz
Gülgillerden bir meyve ağacı ve bu ağacın etli, sulu, tek çekirdekli, kırmızı renkli meyvesi.
Kırçiçek
Kır çiçeği.
Kıymet
1. Değer. 2. Değerli, nitelikli.
Kızhanım
Az bulunur hanımefendi.
Kızımay
Kızım ay gibi parlak ve güzeldir anlamında kullanılan bir ad.
Kızkına
Küçük kız.
Konca
bk. Gonca
Koncagül
bk. Goncagül
Konçuy
Prenses.
Körpe
Yeni yetişmiş, taze, genç.
Kösem
Kılavuz, yol gösteren, rehber.
Kübra
En büyük, çok büyük olan.
Kudsiye
Kutsal.
Kuğu
Yabani ve evcil türleri bulunan, çok uzun ve kıvrık boyunlu, geniş kanatlı ve geniş gagalı bir su kuşu.
Kukus
Tomurcuk.
Kulan
İki üç yaşında dişi tay, kısrak.
Kumral
Saçları koyu sarı ve açık kestane rengi olan.
Kumriye
Kumru.
Kumru
Güvercinden küçük, boz, gri renkli, sevimli bir kuş.
Kurtuluş
Tehlikeli veya kötü bir durumdan kurtulma.
Kutal
Uğurlu, talihli, mutlu ol, şansın açık olsun anlamında kullanılan bir ad.
Kutan
1. Saban. 2. Saka kuşu.
Kutbiye
Kutupla ilgili, kutba ilişkin.
Kutgün
Mutlu gün.
Kutlay
Kutlu, uğurlu ay.
Kutluay
bk. Kutlay
Kutsal
1. Güçlü bir dinsel saygı uyandıran veya uyandırması gereken kimse.2. Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen. 3. Uğur getirdiğine inanılan.
Kutsalan
Uğur getiren, kutlu.
Kutsalar
Uğur getiren, kutlu.
Kutsan
Uğurlu, talihli ad.
Kutsel
bk. Kutseli
Kutseli
Uğur, mutluluk seli.
Kutun
1. Mutlu.2. Kutsal.
Kuzay
Güneş görmeyen gölgelik yer.
L
Lâle
Çiçekleri kadeh biçiminde olan, türlü renklerde süs bitkisi.
Lâlegül
Lâle ve gül gibi güzel olan.
Lâlehan
Lâle gibi güzel olan.
Lâleruh
Lâle yanaklı, yanağı lâle gibi kırmızı olan.
Lâlezar
Lâle yetişen yer, lâle bahçesi.
Lâlgûn
Kırmızı renkli, al.
Lâmia
Parlayan, parıldayan, parlak.
Lâmiha
bk. Lâmih
Lâmiye
Parıldayan, parlak, parıltılı.
Lâtife
1. Yumuşak, hoş, güzel, sevimli. 2. Güldüren, tuhaf ve güzel söz, şaka.
Lebibe
Akıllı, uyanık, zeki.
Lebriz
Ağzına dek dolu, taşan.
Lema
Parıltı, parlayış.
Leman
Parlama, parıldama.
Lemiye
Parlayan, ışıldayan.
Lerzan
Titreyen, titrek.
Lerze
Titreme, titreyiş.
Lerziş
Titreme, titreyiş.
Letafet
Güzellik, hoşluk, incelik, nezaket.
Leyan
Parlayan, parlayıcı.
Leylâ
1. Gece. 2. Saçları gece gibi simsiyah olan kadın. 3. Arabi ayların son gecesi.
Leylâgül
Saçları siyah olan güzel kadın.
Leyli
bk. Leylâ
Leylifer
Gece ışığı.
Leylüfer
bk. Leylifer
Leziz
Lezzetli, tatlı, hoşa giden.
Lezize
bk. Leziz
Limon
Turunçgillerden bir ağaç ve bu ağacın meyvesi.
Liyakat
1. İktidar, güç.2. Erdem.
Liyan
bk. Leyan
Lülü
İnci.
Lütfiye
İyilik, güzellik ve ihsanla ilgili.
Lütuf
1. İyilik, güzellik, hoşluk. 2. Bağış, ihsan.
Lütufkâr
İyilik eden.
M
Macide
Şan ve şeref sahibi kimse.
Madelet
Adalet, doğruluk.
Mağfiret
Allah’ın, kullarının günahlarını bağışlaması.
Mahbube
Sevilen, sevilmiş, sevgili.
Mahçiçek
Ayçiçeği
Mahfer
Ay aydınlığı, ay ışığı.
Mahinur
Işıklı ay.
Mahire
Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse.
Mahizar
Ayın çok olduğu gece.
Mahizer
bk. Mahizar
Mahınev
Yeni ay, ayça, hilal.
Mahmude
Övülmüş, övülmeye değer.
Mahmure
1. Sarhoşluğun verdiği sersemlik. 2. Uyku basmış göz, baygın göz.
Mahnur
bk. Mahinur
Mahpare
bk. Mehpare
Mahperi
Ay gibi, peri kadar güzel.
Mahpeyker
Ay yüzlü, güzel.
Mahru
Ay yüzlü, yüzü ay gibi olan güzel.
Mahrur
Hararetli, ateşli.
Mahsure
Kuşatılmış, sarılmış, çevrilmiş.
Mahten
Ay gibi beyaz, ışıklı, parlak teni olan.
Mahter
Yeni ay, ayça, hilal.
Maide
1. Yemek, ziyafet. 2. Üzerinde yemek bulunan sofra.3. Kur’an-ı Kerim'in bir suresinin adı.
Makbule
1. Kabul olunmuş, alınmış. 2. Beğenilen, hoş karşılanan.
Maklûbe
Ters çevrilmiş, devrilmiş.
Maksude
Ulaşılması istenen şey, istek, emel.
Maksume
Taksim edilmiş, bölünmüş.
Maksure
1. Kısaltılmış. 2. Alıkonulmuş. 3. Bir şeye ayrılmış.
Malike
Bir şeye sahip, bir şeyi olan.
Manolya
Çok iri, beyaz çiçekler açan, yaprakları almaşık, parlak yeşil renkte süs bitkisi.
Mansure
Allah’ın yardımıyla üstün gelen, galip gelen.
Marifet
Beceriklilik, el uzluğu.
Martı
Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı.
Marufe
1. Herkesçe bilinen, tanınmış, belli. 2. Ünlü.
Marziye
Hoşa giden, beğenilen.
Maşuka
Sevilen, sevilmiş kimse.
Masume
1. Günahsız, suçsuz. 2. Küçük çocuk. 3. Temiz, saf.
Mavi
Gökyüzünün rengi.
Maviş
Mavi gözlü, sarışın kız.
Mavisel
Sel gibi coşkun, coşkulu olan.
Maya
1. Asıl, öz, kendi, yaradılış. 2. İktidar, güç. 3. Bilgi. 4. Para, mal. 5. Dişi deve. 6. Uzun hava, türkü.
Mazlume
1. Sessiz, sakin, yumuşak kimse. 2. Zulüm görmüş kimse.
Mebruke
1. Kutlanacak kimse, tebriğe layık kadın.2. Kutlu.
Mebrure
Hayırlı, beğenilmiş, makbul.
Mebuse
1. Gönderilmiş, yollanmış. 2. Milletvekili.
Mecide
1. Büyük, ulu. 2. Şan ve şeref sahibi.
Medar
1. Dayanak, yardımcı. 2. Neden, sebep, vasıta.
Medide
Uzun, uzun süren.
Mediha
Övülen, beğenilen kadın.
Medine
1. Kent, şehir. 2. Hicaz’da Hz. Muhammed’in türbesinin bulunduğu şehir.
Mefharet
1. Övünme. 2. Övünmeyi gerektiren şey.
Mefkûre
Ülkü, ideal.
Meftune
1. Gönül vermiş, tutkun. 2. Hayran olmuş, şaşırmış.
Mehabet
1. Büyük ve saygıdeğer kimselere duyulan saygı. 2. Büyüklük, ululuk, yücelik.
Mehcure
1. Bırakılmış, unutulmuş. 2. Uzaklaşmış, ayrılmış.
Mehdiye
Doğru yolu bulan, hidayete eren.
Mehir
Ay.
Mehlika
Ay parçası, çok güzel kadın.
Mehpare
Ay parçası, çok güzel kadın.
Mehru
Ay yüzlü güzel.
Mehtap
1. Ay ışığı. 2. Dolunay.
Mehtiye
bk. Mehdiye
Mehveş
Ay gibi güzel kadın.
Melâhat
Güzellik, yüz güzelliği.
Melda
Çok genç, körpe.
Melek
1.Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık.2. Terbiyeli, uysal kimse.
Meleknaz
Terbiyeli, uysal, nazlı kadın.
Meleknur
Terbiyeli, uysal, güzel kadın.
Melekper
Melek kanatlı.
Melekru
Melek yüzlü.
Melekşah
Terbiyeli, uysal, güzel kadın.
Meliha
Güzel, şirin, sevimli.
Melike
1. Kadın hükümdar.2. Padişah karısı.
Melis
1. Bal, tatlı şey, sevgili, can. 2. Bal arısı. 3. Çayır, çayırlık. 4. Oğul otu.
Melisa
bk. Melis
Melissa
bk. Melis
Meliz
bk. Melis.
Melodi
Belli bir kurala göre yaratılan, kulağa hoş gelen ses dizisi.
Meltem
Yazın karadan denize doğru esen mevsim rüzgârı.
Memduha
Övülmüş, övülecek.
Memnune
1. Sevinmiş, sevinçli. 2. Razı olan, kabul eden.
Menekşe
Mor renkli, güzel kokulu çiçekler açan, çok yıllık otsu bir bitki.
Menevşe
bk. Menekşe
Mengli
Benli, beni olan.
Mengûş
Küpe.
Mensure
Saçılmış, dağılmış.
Menzure
1. Adanmış, söz verilmiş. 2. Adak olarak belirtilmiş.
Meram
İstek, niyet, amaç.
Mercan
1. Tropik ve ılık denizlerde yaşayan, geniş resifler oluşturan, mercanlar sınıfının örneği olan, kırmızı kalker iskeletli hayvan.2. Bu hayvanın iskeletinden elde edilen ve süs eşyaları yapımında kullanılan madde.3. Açık kırmızı renkte bir balık türü.
Mergube
Sevilen, beğenilen, aranılan.
Merve
1. Çakıl taşı.2. Mekke’de hacıların yedi kez gidip geldikleri kutsal dağın adı.
Meryem
1. Peygamber İsa’nın annesi. 2. Dindar kadın.3. İbr. İsyan, ayaklanma.
Merziye
bk. Marziye
Merzuka
1. Mutlu. 2. Rızkı verilmiş.
Mesadet
Mutluluk, kutluluk.
Meşale
1. Ucunda alev çıkararak yanıcı bir madde bulunan aydınlatmaya yarayan değnek. 2. Herhangi bir konuda ışık tutan kimse, önder.
Meserret
Sevinç, şenlik.
Meşkûre
1. Beğenilmiş, övülmüş. 2. Teşekkür edilmeye değer olan.
Mesrure
Sevinmiş, memnun.
Mestinaz
Çok nazlı, naz sarhoşu.
Mesture
1. Örtülü, kapalı, gizli. 2. Açık saçık gezmeyen nazlı kadın.
Mesude
Mutlu, sevinçli, bahtiyar.
Mesure
Rivayet yoluyla öğrenilmiş olan ünlü, önemli haber.
Methiye
1. Övgü. 2. Birini veya bir şeyi övmek için yazılmış şiir.
Metine
Sağlam, dayanıklı, güçlü.
Meva
Sığınacak yer, yurt, mesken.
Mevcude
1. Var olan, bulunan. 2. Hazır olan, hazır bulunan.
Mevhibe
Allah vergisi, ihsan, bağış.
Mevlide
1. Doğma, dünyaya gelme. 2. Doğulan zaman.
Mevlûde
1. Yeni doğmuş bebek. 2. Doğulan zaman veya yer.
Mevsim
Yılın, iklim koşulları bakımından farklılık gösteren dört bölümünden her biri.
Mevzune
1. Biçimli, yakışıklı.2. Güzel.
Meyil
1. Eğimli, eğiklik. 2. Sevme, tutulma. 3. Gönül akışı.
Meymune
Uğurlu, bereketli, kutlu.
Meyransa
Mihrinisa adının bozulmuş biçimi.
Meyyal
1. Çok istekli, düşkün. 2. Eğilen, meyleden.
Mezide
Ziyadeleşmiş, artmış, büyümüş.
Meziyet
Bir kişiyi benzerlerinden üstün gösteren nitelik.
Mihine
Büyük, ulu.
Mihman
Konuk, misafir.
Mihriban
Şefkatli, güler yüzlü, yumuşak huylu, dost.
Mihrimah
Güneş ile ay.
Mihrinaz
Çok nazlı güzel.
Mihrinisa
1. Kadınlığın güneşi.2. Erdemli, nitelikli kadın.
Mihrinur
Gün ışığı, güneş ışığı.
Mihrişah
Güneş gibi ışık saçan padişah.
Mihriye
Güneşle ilgili.
Mimoza
Sarı, beyaz veya menekşe renginde çiçekler açan, yaprakları akasya yaprağına benzeyen bir süs bitkisi.
Mina
1. Billur, şeffaf.2. Şarap şişesi. 3. Mine. 4. Gökyüzü. 5. Ar. Liman.
Mine
1. Metal eşya üzerine vurulan renkli cam katmanı. 2. İnce ve parlak nakış. 3. Çiçekleri başak durumunda, alacalı, mavi veya menekşe renginde, ıtırlı bir bitki.
Minnet
İyilik yapana karşı duyulan teşekkür, gönül borcu.
Mir
Baş, amir, bey.
Miray
Ay gibi ışık saçan bey.
Mirnur
Etrafına ışık saçan kadın hükümdar.
Mirrih
bk. Merih
Misal
1. Örnek. 2. Benzer, eş. 3. Rüya, düş. 4. Masal.
Misli
Mis kokulu, güzel kokan.
Miyase
Yarısı değerli taşlarla süslü bir tür taç.
Mısır
1. Bir tarım bitkisi ve taneli ürünü. 2. Afrika’da bir ülke.
Mısra
Bir şiiri oluşturan dizelerden her biri.
Morgül
Mor renkli gül.
Muadelet
Denklik, eşitlik.
Muallâ
1. Yüksek, yüce. 2. Onuru yüksek olan kimse.
Muarra
1. Çıplak, soyulmuş. 2. Arı, temizlenmiş.
Muattar
1. Itırlı, güzel kokulu. 2. Bir tür lale.
Muazzez
1. Saygı duyulan, saygı ile karşılanan. 2. Değerli, kıymetli.
Mubahat
Günah veya sevap olmayan işler.
Mübareke
1. Bereketli. 2. Uğurlu, hayırlı, kutlu.
Mübeccel
Saygı gösterilmiş, yüceltilmiş, ulu.
Müberra
Temize çıkmış, aklanmış.
Mübeyyen
Ortaya çıkarılmış, açıklanmış, açıkça bildirilmiş.
Mübine
1. İyiyi ve kötüyü ayıran. 2. Açık, besbelli.
Müceddet
Yenilenmiş.
Mücellâ
Parlatılmış, parlak, cilalı.
Mücessem
Cisim durumunda olan, cisimlenmiş, somut.
Mücevher
Değerli süs eşyası.
Mucide
Yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden.
Mucize
1. Hayran bırakan, doğaüstü sayılan olay. 2. İnsan aklının alamayacağı olay.
Müdrike
Anlama gücü.
Müeddep
1. Eğitilmiş, terbiye edilmiş, uslu. 2. Çok okumuş, bilgili.
Müfide
1. Anlatan, ifade eden, anlamlı. 2. Yararlı, faydalı.
Müge
İnci çiçeği.
Muhabbet
1. Sevgi. 2. Dostça konuşma.
Muhaddere
Kapalı, örtülü, namuslu kadın.
Müheyya
Hazır.
Muhibbe
Dost, sevgili.
Mühibe
Korku ve saygı uyandıran.
Muhlise
1. Katkısız, halis. 2. İçten, samimi, dost canlısı.
Muhsine
İyilikte, bağışta bulunan, ihsan eden.
Muine
Yardım eden, yardımcı.
Müjde
Sevindirici haber.
Müjgân
Kirpik, kirpikler.
Mukaddes
Kutsal, mübarek.
Mükâfat
1. Ödül. 2. Sevindirici haber.
Mukbile
Kutlu, mutlu.
Mükevven
Meydana getirilmiş, yaratılmış.
Mukime
Oturan, ikamet eden.
Mükrime
Konuksever, ikram eden, ağırlayan.
Mülhime
İlham veren, içe doğduran, esinlendiren.
Mümine
1. Tanımış, iman etmiş. 2. İslam dinine inanmış, Müslüman.
Mümtaze
1. Ayrı tutulmuş, üstün tutulmuş. 2. Seçkin.
Münciye
Kurtarıcı, kurtaran, önder.
Münevver
1. Aydınlatılmış, ışıklı, parlatılmış. 2. Aydın.
Münibe
1. Allah’a yönelen. 2. Güzel yağan, yararlı yağmur. 3. Bahar.
Münife
Yüksek, ulu, büyük.
Münime
Nimet veren, yedirip içiren.
Münire
Nurlandıran, ışık veren, parlak.
Munise
1. Cana yakın, sevimli. 2. Alışılan, alışmış.
Münteha
Son, sonuç.
Müride
İsteyen, arzulayan.
Mürşide
Doğru yolu gösteren, kılavuz.
Mürüvvet
İnsanlık, cömertlik, iyilikseverlik.
Musaffa
Temizlenmiş, arıtılmış.
Müsemma
1. Adlanmış, adlı, ismi olan. 2. Belirli zaman.
Müsevver
Çevresine sur, duvar çevrilmiş, korunmuş.
Müşfika
1. Sevecen, şefkatli.2. Acıyan.
Müşküle
Güç, zor, çetin.
Muslihe
İyileştiren, düzelten, ıslah eden.
Müslime
İslam dininde olan, Müslüman.
Müslüme
bk. Müslime
Müstakime
1. Doğru, düz.2. Temiz, namuslu, doğru.
Müstenire
Işık saçan, parlak.
Müstesna
Benzerlerinden farklı, üstün, ayrı tutulan.
Mutarra
1. Taze. 2. Güzel kokulu. 3. Cilalı, parlak.
Mutena
Özenle, dikkatle seçilmiş.
Mutia
1. Boyun eğen, itaat eden. 2. Bağlı, sadık. 3. Rahat.
Muvahhide
Allah’ın birliğine inanan.
Müveddet
Sevgi, muhabbet, dostluk.
Müyesser
Kolaylıkla olan, kolay yapılan.
Müzehher
Çiçekli, çiçek açmış.
Müzeyyen
Süslenmiş, bezenmiş, süslü.
N
Nabia
Yerden çıkıp fışkıran, kaynayan, akan.
Nabiye
Haberci, haber veren.
Naciye
1. Kurtulan, selamete kavuşan. 2. Cehennemden kurtulmuş, cennetlik.
Nadide
Görülmemiş, az bulunan, değerli.
Nadime
Pişmanlık duyan, pişman olan.
Nadire
Seyrek, az bulunur.
Nadiye
1. Bağıran, bağırıp çağıran, seslenen. 2. Toplantı, meclis.
Nafia
Bayındırlık, bir yeri güzelleştirmek için yapılan çalışmaların tümü.
Nafile
1. İşe yaramayan, boş. 2. Fazladan kılınan namaz veya tutulan oruç.
Nafiye
Yok eden, ortadan kaldıran, süren.
Nafize
1. Delip geçen. 2. İçe işleyen, giren. 3. Etkili, sözü geçen.
Nagehan
Ansızın, birdenbire, vakitsiz.
Nağme
Güzel ve uyumlu ses, ezgi.
Nahide
Körpe, genç kız.
Nahire
Ayın ilk günü veya son gecesi.
Naibe
Vekil, birinin yerine geçen.
Naile
Muradına eren, kazanmış, ele geçirmiş.
Naime
Nazlı büyütülmüş, güzel ve zarif.
Naire
Ateş, alev, sıcaklık.
Nakiye
1. Temiz, pak. 2. Çok ince, çok güzel, zarif.
Nakşıdil
Gönül resmi, gönül süsü.
Nalân
İnleyen, inleyici.
Name
1. Mektup. 2. Aşk mektubu. 3. Kitap, dergi.
Namiye
1. Yetişen, büyüyen, artan. 2. Güç kazanma.
Namıka
Yazıcı, yazar.
Nardan
1. Nar taneleri. 2. Gözyaşı damlası.
Nardane
Nar tanesi.
Nargül
Ateş renginde, kırmızı gül.
Narhanım
Nar tanesi gibi kırmızı yüzlü kadın.
Narin
İnce yapılı, zarif.
Nariye
1. Ateşle ilgili. 2. Cin, peri.
Narkadın
bk. Narhanım
Nasfet
İnsaf, adaletli olma.
Nasibe
1. Pay, hisse. 2. Allah’ın kısmet ettiği şey.3. Yollara nişan için dikilen tas.
Naşide
Şiir okuyan, şiir söyleyen, şiir yazan.
Nasiha
Öğüt veren.
Naşire
Dağıtan, yayan, saçan.
Nasiye
Unutan, unutmuş olan.
Nasıra
Yardımcı, yardım eden.
Natıka
1. Söz söyleyen, konuşan. 2. Düşünen. 3. Bildiren, bildirici.
Naz
Kendini beğendirmek için yapılan davranış, cilve.
Nazan
Nazlanan, nazlı, cilveli.
Nazbike
Nazlı kız.
Nazende
1. Naz eden, nazlanan, nazlı. 2. Sevgili.
Nazenin
1. Cilveli, nazlı, hoş. 2. Nazlı büyütülmüş, şımarık. 3. Yapısı ince, narin.
Nazhanım
Nazlı kız.
Nazife
1. Temiz, pak. 2. Zarif, kibar.
Nazire
Benzer, örnek, eş.
Nazıdil
Gönül nazı, gönül cilvesi.
Nazıma
1. Düzenleyen, tanzim eden. 2. Manzum yazan.
Nazlan
Naz yap, kendini beğendir, nazlı, cilveli ol anlamında kullanılan bir ad.
Nazlı
Naz yapan, kendini ağıra satan, işveli, edalı.
Nazlıcan
Nazlı kimse.
Nazlıgül
Nazlı güzel.
Nazlıhan
Nazlı hükümdar.
Nazlım
Sevdiğim, değer verdiğim, üstüne titrediğim, edalım anlamında kullanılan bir ad.
Nazmiye
1. Nazımla, sözle, şiirle ilgili. 2. Sıralı, tertipli.
Nebahat
Şan, şeref, onur.
Nebihe
Namlı, ünlü, şerefli.
Nebile
1. Yüksek nitelikli ve onurlu. 2. Akıllı, anlayışlı. 3. Bilgili, erdemli.
Nebiye
Haberci, haber veren, elçi.
Necibe
Soyu temiz, soylu.
Necile
Soyu temiz, soylu.
Neclâ
1. Çocuk, evlat. 2. Kuşak, soy, nesil. 3. Güzel gözlü kadın.
Necmiye
Yıldızlarla ilgili, yıldızlara ait.
Necve
Tümsek ve yüksek yer
Nedime
1. Sohbet arkadaşı. 2. Güzel öykü anlatan, güzel konuşan. 3. Kadın arkadaş.
Nefaset
1. Hoşluk, güzellik. 2. Değerlilik.
Nefise
Herkes tarafından beğenilen, çok güzel.
Nehir
1. Akarsu, ırmak. 2. Çok, bol, fazla.
Nehire
Çok, bol, fazla.
Nejlâ
bk. Neclâ
Neptün
Güneşe yakınlığı bakımından sekizinci olan gezegen.
Nergis
1. Çiçekleri ayrı ayrı veya bir kök sap üzerinde şemsiye durumunda, beyaz veya sarı renkte soğanlı bir süs bitkisi. 2. Güzelin gözü.
Nergise
Fil dişi veya kemikten nergis biçiminde oyulmuş tavan süsü.
Neriman
Pehlivan, yiğit, cesur.
Nermin
Yumuşak, nazik, ince.
Neşe
Sevinç, mutluluk.
Neşecan
Neşeli, sevinçli kimse.
Neşegül
Neşeli, sevinçli güzel.
Neşem
Sevincim, mutluluğum anlamında kullanılan bir ad.
Neşenur
Neşeli, sevinçli güzel.
Neşever
Mutluluk, sevinç ver anlamında kullanılan bir ad.
Nesibe
Soylu, soyu temiz.
Neşide
1. Şiir, manzume. 2. Atasözü durumuna gelmiş olan dize veya beyit.
Nesime
1. Yumuşak esinti, yel. 2. Yumuşak huylu.
Nesli
Nesligül, Neslihan, Neslişah adlarının kısaltılmış biçimi.
Nesligül
Soyu gül gibi güzel olan.
Neslihan
Han soyundan gelen, soylu.
Neslişah
Şah soyundan gelen.
Nesrin
Bir tür yaban gülü.
Nesteren
Ağustos gülü, yaban gülü.
Neşve
bk. Neşe
Netice
Sonuç.
Neva
1. Ses, ahenk, nağme. 2. Refah, mutluluk.
Neval
1. Talih, kader. 2. Bağış, ihsan.
Nevale
1. Talih, kısmet. 2. Bağış, ihsan. 3. Yiyecek, içecek şey, azık.
Nevbahar
İlkbahar.
Nevber
1. Genç, yeni yetme kız. 2. Turfanda meyve veya sebze.
Nevcan
Yeni doğmuş, küçük, genç.
Neveda
Yeni tarz, yeni biçim.
Neveser
Türk müziğinde eski bileşik bir makam.
Nevgül
Yeni açmış gül, gonca.
Nevhiz
Yeni yetişmiş, taze, körpe.
Nevide
İyi, sevinçli haber, müjde.
Nevin
Yeni, çok yeni.
Nevinur
Renk renk ışık.
Nevir
1. Parlaklık. 2. Ağaç çiçeği.
Nevnihal
Ağacın taze sürgünü, yeni, körpe fidan.
Nevra
1. Işıklı olma, parlaklık. 2. Çiçek, özellikle beyaz çiçek.
Nevreste
Yeni yetişmiş, genç, taze.
Nevriye
Işıklı, parlak.
Nevsale
Genç, taze, küçük.
Nevvare
Ağaç çiçeği.
Neyire
bk. Neyyire
Neyran
bk. Niran
Neyyire
1. Işıklı, aydınlık. 2. Işık veren cisim, cisme dönüşmüş, cisimleşmiş nur. 3. Güneş.
Nezafet
Temizlik, paklık.
Nezahat
bk. Nezahet
Nezahet
Temizlik, ahlak temizliği.
Nezaket
İncelik, kibarlık.
Nezihe
1. Temiz, lekesiz, masum. 2. Rahat ve huzur veren.3. Güzel, kibar.
Nezire
1. Kendini Tanrı'ya ve ibadete adayan. 2. Bir dilekte bulunan, adak adayan.
Nigâr
1. Resim gibi güzel, sevgili. 2. Put.3. Resim.
Nihade
Konulmuş, bırakılmış.
Nihal
1. Fidan, taze sürgün. 2. İnce ve düzgün vücutlu sevgili.
Nihan
1. Gizli, saklı. 2. Sır, giz.
Nil
1. Mavi, lacivert. 2. Mısır’dan geçip Akdeniz’e dökülen nehir.
Nilay
Ayın parlaklığı.
Nilberk
Parıltı, ışık.
Nilgûn
bk. Nilgün
Nili
Lacivert renkli.
Nilsu
Nil ve su.
Nilüfer
Yaprakları uzun saplı, çiçekleri büyük, beyaz, su yüzeyinde açan, göl ve su birikintilerinde yetişen su bitkisi
Niran
1. Ateşler. 2. Cehennem.
Nisa
1. Kadın.2. Kur'an-ı Kerim'de IV. sure.
Nisvan
Kadınlar.
Niyet
Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat.
Nuhbe
Her şeyin iyisi, seçkini.
Nükhet
Güzel koku.
Nurâlem
Evreni, âlemi aydınlatan ışık.
Nuran
Nurlu, ışıklı, aydınlık.
Nurbanu
Işık saçan, aydınlık yüzlü, nur yüzlü kadın, hanım.
Nurben
Nurluyum, ışık saçıyorum anlamında kullanılan bir ad.
Nurbige
Güzel, parlak kadın.
Nurçin
Nur toplayan, ışık derleyen.
Nurdanay
Çok ışıklı, çok parlak.
Nurdane
Nur tanesi.
Nurdide
Göz nuru, göz ışığı.
Nurdil
Nurlu gönül, ışıklı gönül.
Nurdoğdu
Nur topu gibi bir çocuk dünyaya geldi anlamında kullanılan bir ad.
Nurefşan
Işık saçan, çevresini aydınlatan.
Nurfer
Işık, aydınlık.
Nurfeza
Işığı artıran, ışık saçan.
Nurfidan
Nurlu, aydınlık genç.
Nurfide
Aydın, ışıklı genç.
Nurgök
Göğün aydınlığı, parlaklığı.
Nurgül
Aydınlı, ışık saçan güzel.
Nurgün
Güneş ışığı, aydınlığı.
Nurhanım
Aydınlık, ışık saçan hanım.
Nurhayal
Hayalleri süsleyen aydınlık, ışık.
Nurhayat
Hayat veren ışık, aydınlık.
Nurhilâl
Ay ışığı, parlaklığı.
Nurinisa
Kadınlığın nuru, ışığı.
Nuriş
Nuriye adının halk dilinde bozulmuş biçimi.
Nuriye
Işıklı, aydınlık.
Nurışık
Işık, aydınlık, parlaklık.
Nurkadın
Aydın, parlak kadın.
Nurlan
Işıklan, ışık saç anlamında kullanılan bir ad.
Nurlu
1. Işıklı, aydınlık, parlak. 2. Saygı uyandıran, temiz.
Nurmah
Ay gibi güzel ve nurlu.
Nurmelek
Melek gibi saf ve temiz güzel.
Nurnigâr
Işıklı, aydınlık sevgili.
Nurper
Işık kanatlı.
Nurperi
Işıklı, aydınlık, peri kadar güzel.
Nursabah
Işıklı, aydınlık sabah.
Nursaç
Işık saç, aydınlat anlamında kullanılan bir ad.
Nurselen
Çokça aydınlık, parlaklık.
Nurseli
bk. Nursel
Nursema
Işıklı, aydınlık gökyüzü.
Nursen
Sen nur gibi aydınlık, ışıklı, güzelsin anlamında kullanılan bir ad.
Nursenin
Aydınlık, parlaklık, ışık senindir anlamında kullanılan bir ad.
Nurser
Işık ser, çevreni aydınlat anlamında kullanılan bir ad.
Nurseren
Işık seren, aydınlık saçan.
Nursev
Işığı, aydınlığı, parlaklığı sev anlamında kullanılan bir ad.
Nurseven
Aydınlığı, ışığı seven.
Nursevil
Parlak, aydın güzelller tarafından sevil anlamında kullanılan bir ad.
Nursevim
Işık, aydınlık sevgisi.
Nursevin
Aydınlığı, ışığı, parlaklığı sevin anlamında kullanılan bir ad.
Nursim
Aydınlık ve gümüş gibi parlak.
Nursima
Işıklı, aydınlık yüz.
Nursine
Işıklı, aydınlık göğsü olan.
Nursu
Parlak ve berrak su gibi temiz ve saf olan.
Nursun
Sen ışıksın, nur gibi aydınlıksın anlamında kullanılan bir ad.
Nurtan
Işıklı, aydınlık tan.
Nurtane
Parlak ve ışıklı olan.
Nurtek
Nur gibi parlak ve aydınlık olan.
Nurten
Teni berrak, ışıklı, aydınlık olan.
Nurveren
Işık, parlaklık, aydınlık veren.
Nurzen
Nurlu, ışıklı kadın.
Nurzer
Altın gibi parlak ve değerli olan.
Nuşabe
İçene ölümsüzlük vereceğine inanılan su, bengi su, hayat suyu.
Nuşin
Tatlı, lezzetli.
Nüvide
Müjde, hayırlı haber.
O
Ogül
O, gül gibi güzeldir anlamında kullanılan bir ad.
Ö
Ömürlü
Uzun yaşayan, uzun ömürlü.
O
Ongu
1. Gönül rahatlığı, mutluluk, sağlık. 2. Bayındırlık, gelişmişlik.
Ö
Önnur
İlk çocuğa verilen bir ad.
Örengül
Yaban gülü.
Örfiye
Törelerle, âdetlerle ilgili.
Örge
1. Yükselen, yukarı çıkan. 2. Yukarı, üst. 3. Herhangi bir yapıttaki süsleyici öge.
O
Orgül
Ateş gibi kırmızı renkli gül.
Orkide
Çiçeklerinin güzelliği nedeniyle seralarda yetiştirilen değerli bir süs bitkisi.
Ortanca
1.Yaş bakımından üç kardeşin büyüğü ile küçüğü arasında bulunan.2. Büyüklük, irilik bakımından üç nesne arasında sondan veya baştan ikinci gelen. 3. Lati Taşkırangillerden, kırmızı, pembe veya mor renkli çiçeklerini yaz başında açan, gölgelik yerlerde yet
Ö
Öşme
Suyun topraktan kaynadığı yer, kaynak.
Ötleğen
Sığırcığa benzeyen ötücü bir kuş.
Övgül
Övülmeye değer, nitelikli kimse.
Övgün
bk. Övgül
Övgünç
bk. Övünç
O
Oya
1. Genellikle ipek ibrişim kullanılarak iğne, mekik, tığ veya firkete ile yapılan ince dantel. 2. İnce, güzel, nazik.
Oyaçiçek
İnce, kibar, nazik kız.
Oyalı
1. Oya ile süslenmiş. 2. Oya gibi güzel, zarif.
Ö
Öykü
1. Ayrıntılarıyla anlatılan olay.2. Hikâye
O
Oylum
İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş.
Ö
Öz
1. Bir kimsenin benliği, manevi varlığı. 2. Bir şeyin temel ögesi. 3. Kan bağı ile bağlı olan, üvey olmayan. 4. Katıksız, arı.
Özant
Yeminine bağlı kimse.
Özaytan
Sabahın ilk vakitleri gibi aydınlık ve parlak olan.
Özbaşak
Gerçek başak.
Özcanan
Gerçek sevgili olan.
Özderen
Derli toplu kimse.
Özenay
Özen gösteren kimse.
Özengül
Kendisine özen gösteren güzel kadın.
Özenir
Çaba gösteren, en iyisini yapmaya çalışan kimse.
Özenli
Kendisine özen gösteren kimse.
Özgül
Özü gül gibi olan.
Özgülay
Özü gül gibi olan güzel.
Özgülüm
Gerçekten gül gibi güzel olanım anlamında kullanılan bir ad.
Özgünel
Kendisine has becerileri olan kimse.
Özgüney
Kendisine has nitelikleri olan güzel.
Özipek
Özü ipek gibi saf ve dürüst olan kimse.
Öziş
Gerçektem eş olan kimse.
Özlem
Bir kimse veya bir şeye duyulan aşırı görme, kavuşma arzusu, hasret.
Özlenen
Özlem duyulan, kavuşmak istenilen, sevilen kimse.
Özleyiş
Özleme, özlem duygusu.
Öznil
Gerçek nil.
Özten
Teni düzgün olan.
P
Pakize
1. Temiz, lekesiz. 2. Halis, saf.
Paksu
Su gibi temiz ve saf olan kimse.
Paksüt
Temiz süt emmiş, soyu temiz kimse.
Pamuk
1. Koza biçimindeki meyvesi, üç, dört, beş dilimli olan, sıcak bölgelerde yetişen tarım bitkisi. 2. Bu bitkinin tohumlarının çevresinde oluşmuş, ince, yumuşak tellerin adı. 3. Yumuşak huylu, ince kişi.
Papatya
İlkbaharda çiçek açan, taç yaprakları beyaz, ortası sarı kömeçli bir kır çiçeği.
Parla
Işık saç, ışılda, ün kazan, tanın anlamlarında kullanılan bir ad.
Parlak
1. Parlayan, ışıldayan. 2. Temiz. 3. Çok başarılı.
Parlanur
Nur gibi parla, ışık saç anlamında kullanılan bir ad.
Parlar
Işık saçan, ışıldayan, aydınlık veren.
Payan
1. Son, nihayet. 2. Uç, kenar.
Paye
1. Aşama, rütbe, derece. 2. Basamak, merdiven basamağı. 3. İkizlerin bir yıldızı, Cevza burcu.
Payende
1. Duran, sürekli, daimî. 2. Destek, dayanak.
Payidar
1. Saygın, rütbeli. 2. Kalıcı.
Pek
1. Sert, katı. 2. Sağlam, dayanıklı. 3. Hızlı.
Pekak
Çok temiz, çok ak.
Pekay
Çok parlak, çok güzel.
Pekbal
Çok tatlı, çok sevimli.
Pekdeğer
Çok değerli, çok kıymetli.
Pekkan
Sağlam, temiz soydan gelen.
Peköz
Özü sağlam kimse.
Pekşen
Şen, neşeli, mutlu kimse.
Peksu
Çok saf ve temiz.
Pelin
Bileşikgillerden, yapraklarında acı, ıtırlı bir madde bulunan, hekimlikte ve içki yapımında kullanılan bir bitki.
Pelit
Çınar, meşe vb. ağaçların meyvesi.
Pembe
Beyaz ile kırmızının karışmasından oluşan açık renk.
Pembegül
Pembe rekli gül.
Perçem
1. Kâkül. 2. Yele. 3. Mızrak, bayrak gibi şeylerin başlarına konan püskül.
Peren
Ülker yıldızı.
Peri
1. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel dişi varlık. 2. Çok güzel, çok alımlı kadın.
Perican
Peri gibi güzel olan.
Periçehre
Peri yüzlü, peri kadar güzel.
Peride
1. Uçmuş. 2. Soluk, solmuş.
Perihan
1. Büyücü, perileri davet eden. 2. Periler hükümdarı.
Perinişan
Peri gibi, periye benzeyen.
Perinur
Nur yüzlü, peri kadar güzel.
Periru
Peri yüzlü, çok güzel.
Periveş
Peri gibi, çok güzel.
Perizat
1. Peri çocuğu. 2. Güzel, çok güzel.
Perize
1. Kırmızı altın. 2. Ateşte pişirilen ekmek.
Permun
Bezek, süs.
Perran
Uçan, uçucu.
Peruze
bk. Piruze.
Pervane
Geceleri ışık çevresinde döner küçük kelebek.
Perver
Büyüten, yetiştiren, besleyen, koruyan, eğiten.
Pervin
Ülker yıldızı, Süreyya.
Perviz
1. Üstün, galip. 2. Güzellik. 3. Cilve.
Pesen
1. Kırağı, çiy. 2. Sis. 3. İnce ince yağan kar, çisenti.
Pesent
1. Beğenen, beğenmiş. 2. Beğenme, seçme.
Petek
1. Arıların yumurtalarını bırakmak ve bal depo etmek için yaptığı bal mumu yuvacıklar. 2. Arı kovanı. 3. Topraktan, çamurdan yapılan tahıl ambarı.
Peyker
Yüz, surat.
Peyman
Yemin, ant.
Piran
Yaşlılar, ulu erenler, ermişler.
Piraye
Süs, ziynet.
Piruze
Mavi renkli, değerli bir süs taşı, firuze.
Pınar
Yerden kaynayarak çıkan su, kaynak.
Pırıl
1. Çok parlak, çok ışıklı.2. Çok temiz 3. Eksiksiz.
Pırıltı
Pırıldayan şeyin çıkardığı ışık.
Pırlanta
Değerli bir tür elmas.
Pıtırca
Koyu pembe renkli bir bahar çiçeği.
Pıtrak
1. Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışan bir ot. 2. Ağaç dallarında kuruyup dikenleşen küçük budaklar.
Prenses
Hükümdar ailesinden olan kadın.
Pullu
1. Pulla işlenmiş, pulla süslenmiş. 2. Süslü, bezenmiş.
Punar
bk. Pınar
Pürçek
1. Şakaklardan sarkan saç, zülüf. 2. Ağaç ve bitkilerin saçak gibi ince kökleri. 3. Oya, püskül, saçak.
Püren
1. Kimi ağaçlarda, yapraklardan ayrı olarak süren ince yaprak. 2. Çalılık ve sık otlu yerler. 3. Sarı, kırmızı çiçek açan ufak yapraklı, arıların çok sevdiği bir tür ot. 4. Meşe ağacı filizi.
Pürfer
Çok parlak, aydınlık.
Pürşan
Şanlı, şerefli.
Pürşen
Neşe dolu, hayat dolu.
Pütün
Olgun, yetkin.
R
Rabia
1. Dördüncü. 2. Saatteki salisenin altmışta biri. 3. Tanzimat’tan sonra memurlukta bir rütbe.
Raciye
1. Rica eden, yalvaran. 2. Umutlu.
Radife
Dinsel inanışa göre kıyamette üfürülecek surun ikincisi.
Radiye
Rıza gösteren, kabul eden, boyun eğen.
Rafia
Kaldıran, yükselten, destek olan.
Rağbet
1. İstek, arzu. 2. İstekle karşılama.
Ragibe
1. Rağbet eden, isteyen. 2. Bol hediye.
Rahile
Yolcu, sefere çıkan.
Rahime
1. Acıyan, acıyıp esirgeyen, merhametli. 2. Hafif sesli, latif sözlü kız.
Rahiye
Bal arısı.
Rahmiye
Acıyan, merhamet eden.
Rahşende
Parıldayan, parıldayıcı.
Raife
Acıyan, esirgeyen, merhametli.
Raika
Alımlı, güzel, hoş.
Rakibe
Herhangi bir alanda üstünlük sağlamaya çalışanlardan her biri.
Rakide
Durgun, sessiz, hareketsiz.
Rakime
Yazılan şey, mektup.
Rakıme
Yazan, çizen.
Ramiye
Fırlatan, atan.
Rana
Güzel, göze hoş görünen.
Raşide
Akıllı, doğru yola giden.
Rasiha
1. Köklü, kök salan 2. Bilgisi çok geniş olan.
Rasime
1. Âdet, eskiden kalma âdet. 2. Tören, merasim.
Rasiye
Büyük dağ.
Ratibe
1. Sıraya koyan, tertipleyen. 2. Görev.
Raufe
Merhametli, acıyan.
Ravza
Çimeni, ağacı bol olan yer, bahçe.
Rayiha
Güzel koku.
Raziye
Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren.
Rebia
Bir Arap kavmi adı.
Rebiyye
1. Kış sonlarında yapılan ekim. 2. Eskiden ozanların bahara girerken büyüklere sundukları kaside. 3. Baharla ilgili.
Refah
Bolluk, rahatlık.
Refahet
Bolluk, rahatlık.
Refia
Yüksek, yüce.
Refihe
Bolluk ve rahat içinde yaşayan kimse.
Refika
1. Kadın, eş. 2. Kadın arkadaş.
Refiye
bk. Refia
Reftar
Gidiş, yürüyüş.
Rekine
1. Gururlu, ağırbaşlı. 2. Saygın yüce, yüksek.
Remide
Ürkmüş, korkmuş.
Remziye
İşaretle, simgeyle ilgili, simgeli, simgesel.
Rengin
1. Renkli, parlak renkli. 2. Güzel, hoş. 3. Süslü.
Renginar
Ateş renginde olan.
Resane
Özlem, hasret.
Reside
Erişmiş, yetişmiş, olgunlaşmış.
Resmigül
Gül biçiminde, gül gibi, gül gibi güzel olan.
Resmiye
1. Devlet tarafından veya devlet adına olan. 2. Alayla, törenle olan. 3. Ciddi.
Revza
bk. Ravza
Reyhan
Güzel kokulu bir süs bitkisi, fesleğen.
Reyya
Güzel koku.
Rezan
bk. Rezzan
Rezzan
Ağır, ağırbaşlı, onurlu kimse.
Rikkat
1. İncelik, naziklik. 2. Sevecenlik, acıma duygusu.
Rindan
Dünya işini hoş görenler, alçak gönüllüler, kalenderler.
Rıfkıye
Yumuşak huylu, yavaş, ağır kimse.
Ruhan
Yanaklar.
Ruhfeza
Ruha canlılık katan.
Ruhinur
Nur yüzlü, aydınlık yüzlü.
Ruhişen
Şen ruhlu, neşeli, canlı kimse.
Ruhiye
Ruhla ilgili,ruha ait.
Ruhsal
Ruhla ilgili olan, ruhi.
Ruhsar
1. Yanak. 2. Yüz, çehre.
Ruhsare
bk. Ruhsar
Ruhsen
Sen cana can katıyorsun anlamında kullanılan bir ad.
Ruhugül
Gül yanaklı.
Ruhunur
Yanakları parlayan.
Rukiye
Büyü, sihir, efsun.
Rüksan
Firdevsi’nin Şahname”sinde geçen, XI. yüzyıl İran efsanevi prensesinin adı.
Rümeysa
1. Küçükköpek Takımyıldızı'nda en büyük yıldızın adı. 2. Oğlunu peygamberimize hizmetçi olarak veren kadın sahabelerden birinin adı.
Rüştiye
Erginlikle ilgili, erginliğe ait.
Rüveyda
Yavaş yavaş, adım adım.
Rüveyde
bk. Rüveyda
Rüveyha
İncelik, zariflik.
Rüvide
bk. Rüveyda
Rüya
1. Düş. 2. Hayal, umut.
Ruziye
Gündüze ait, gündüzle ilgili.
S
Saadet
Mutluluk, bahtiyarlık.
Sabahat
Güzellik, yüz güzelliği.
Sabahnur
Sabah ışığı, sabah aydınlığı.
Sabiha
Güzel, şirin, hoş.
Sabire
Dayanan, sabreden.
Sabite
1. Değişmeyen, kımıldamayan. 2. Kanıtlanmış, anlaşılmış.
Sabiye
Küçük kız, kız çocuğu.
Sabıka
Parlak, ışıklı.
Sabır
Katlanma, dayanma,ses çıkarmadan bekleme, tahammül etme.
Sabrinnisa
Kadınların sabırlısı.
Sabriye
Sabırlı, dayanıklı.
Sacide
Secde eden, alnını yere koyan.
Saçı
1. Düğün armağanı. 2. Gelinin başına saçılan şeker, arpa, para gibi şeyler.
Sadberk
1. Yüz yapraklı, katmerli. 2. Katmerli bir gül türü.
Sadedil
Temiz yürekli.
Sadegül
Bir gül kadar sade, temiz ve güzel olan.
Sadhezar
1. Yüz bin. 2. Çok fazla.
Sadice
Karışık olmayan, düz, yalın, saf.
Sadiye
Mutlu, uğurlu.
Sadıka
İçten bağlı, doğru, gerçek dost.
Sadriye
1. Göğüsle ilgili, göğse ait. 2. Çocuğun anasıyla olan bağı.
Ş
Şaduman
bk. Şadıman
Şafaknur
Şafak aydınlığı.
S
Safinaz
Çok nazlı, çok naz eden.
Safinur
Çok nurlu, çok aydınlık, temiz kimse.
Safir
Mavi renkli, değerli bir korindon türü, gök yakut.
Safire
1. İnce, güzel ses. 2. Islık.
Safiye
Katkısız, duru, arı.
Safiyet
Saflık, temizlik, masumluk.
Safıgül
Gül gibi, katıksız, saf, duru, temiz.
Ş
Şahane
Hükümdarlara yakışacak kadar güzel, eksiksiz olan.
S
Sahavet
Cömertlik, el açıklığı.
Sahba
1. Al, kızıl. 2. Şarap, özellikle kırmızı şarap.
Ş
Şahbanu
Hükümdar eşi, şah hanımı.
Şahdane
İri inci tanesi.
Şahende
Mutlu, memnun.
Şaheser
1. Değerli, üstün nitelikli. 2. Kalıcı, değerli, üstün yapıt.
Şahhanım
Kadınların en güzeli.
S
Sahibe
1. İye, sahip. 2. Koruyan, gözeten. 3. Bir iş yapmış olan. 4. Herhangi bir niteliği olan.
Ş
Şahika
Dağ tepesi, dağ doruğu, zirve.
S
Sahire
1. Geceleri uyumayan, uykusuz. 2. Büyücü, büyüleyici güzel.
Ş
Şahıgül
Gül dalı.
Şahmelek
Melek gibi güzel olan.
Şahnaz
Çok nazlı.
Şahnisa
1. Hükümdar kadın.2. Hükümdar karısı.
Şahnur
Çok güzel, çok parlak.
S
Sahra
Kır, ova, çöl.
Ş
Şahsınur
Nurlu kişi, aydınlık kimse.
S
Sahure
Sahur vakti doğan kız çocuklarına verilen bir ad.
Ş
Şahvar
İri ve iyi cins inci.
Şahver
bk. Şahvar
S
Saibe
1. Yanlışlık yapmayan, yanlışsız, doğru. 2. Amaca, hedefe uygun. 3. Amaca ulaşan.
Saide
1. Mutlu, uğurlu. 2. İbadet etmiş, Allah’a karşı görevlerini yapmış kimse.
Saika
1. Sevk eden, götüren. 2. Neden, sebep. 3. Yıldırım.
Saime
Oruç tutan, oruçlu kadın.
Saire
Seyreden, hareket eden, yürüyen.
Ş
Şakayık
Bahçelerde yetiştirilen, pembe, kırmızı, alaca çiçekler açan, çok yıllık süs bitkisi.
S
Sakibe
1. Döken, dökücü. 2. Dökülen.
Sakine
1. Durgun, dingin. 2. Sessiz, kendi hâlinde.
Ş
Şakire
Şükreden, durumundan memnun olan kimse.
S
Saliha
1. Elverişli, iyi, uygun, yakışır. 2. Yetkisi ve hakkı olan. 3. Dinin buyruklarına uygun harekette bulunan.
Salime
1. Sağ, sağlam. 2. Eksiksiz, kusursuz. 3. Korkusuz, emin.
Salise
Üçüncü.
Salıkbike
Tavsiye edilen, beğenilen kadın.
Salınbike
Salınan, nazlanan kadın.
Salkım
1. Üzüm gibi birçoğu bir sap üzerinde bir arada bulunan yemiş. 2. Üzerinde kısa saplı dallar bulunan çiçek topluluğu. 3. Akasya.
Saltanat
Sultanlık, hükümdarlık.
Samahat
bk. Semahat
Samanursema:nur)
Samiha
Cömert, eli açık.
Ş
Şamile
İçine alan, kapsayan.
S
Samime
Öz, asıl, iç, gönül.
Samire
Meyveli, meyve veren.
Samiye
Yüksek, yüce.
Sanavber
bk. Sanevber
Sanem
1. Put 2. Güzel kadın.
Sanemnur
Put gibi güzel ve parlak kadın.
Sanevber
1. Çam fıstığı ağacı veya kozalağı. 2. Sevgilinin boyu posu.
Sania
1. Yapan, işleyen, meydana getiren. 2. Sanat eseri yaratan.
Saniha
Çok düşünmeden doğan iyi ve güzel düşünce veya bu düşünceleri doğuran zekâ.
Saniye
1. İkinci. 2. Dakikanın altmışta biri.
Sannur
Nurlu, ışıklı, güzel olmasıyla tanınan.
Ş
Şansel
Çok tanınmış, çok ünlü kimse.
Şanser
Şanını, yüceliğini göster anlamında kullanılan bir ad.
S
Sara
Halis, katkısız, temiz.
Sare
1. Sıçrayan, atlayan. 2. İhtiyaç. 3. Susuzluk. 4. Hz. İbrahim'in eşinin adı.
Ş
Şarika
Parlayan, parlak.
S
Sarıçiçek
Sarı renkli çiçek.
Sarıgül
Sarı renkli gül.
Sarıgüzel
Sarışın güzel.
Sarıkız
Sarışın kız.
Sarmaşık
Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan tırmanıcı bir bitki.
Satıa
Yükselen, yükselip ortaya çıkan.
Satıgül
Kendisini adamış güzel.
Satıhanım
Kendisini adamış hanım.
Satu
bk. Satı
Savniye
Koruma, gözetme ile ilgili.
Sayar
Saygılı, hürmet eden.
Ş
Şayegân
Yakışır, yaraşır.
S
Saygül
Hatırı sayılan, değer verilen güzel.
Saynur
Parlak, güzel olarak kabul et anlamında kullanılan bir ad.
Sayran
Öten, cıvıldayan, şakıyan.
Ş
Şaziment
Kimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz.
Şaziye
bk. Şadiye
S
Seba
Yedi sayısı.
Sebahat
bk. Sabahat
Sebile
Allah yolunda olan, hayırlı kadın.
Seblâ
Uzun kirpikli göz.
Ş
Şebnem
Havada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları, çiy.
Şebnur
Gecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı.
S
Sebu
1. Testi. 2. Şarap kabı.
Seçgül
Seçkin, seçilmiş güzel.
Seçik
Seçilmiş, seçkin.
Seçil
Benzerlerin arasından seçil, beğenil, üstün ol, sevgi ve saygı gör anlamında kullanılan bir ad.
Seçilay
Seçilmiş, seçkin güzel.
Sedanur
Ses ve ışık, parıltı
Sedef
Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz, gök kuşağı renkli değerli madde.
Seden
Uyanık, tetikte, gözü açık olan.
Ş
Şefika
Şefkatli, acıması olan, esirgeyici.
S
Sehavet
bk. Sahavet
Ş
Şehbal
Kuş kanadının en uzun tüyü.
S
Seher
Sabahın gün doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı.
Sehergül
Tan vakti açan gül.
Sehernaz
Seher vakti nazlanan kimse.
Sehhare
Çok güzel, büyüleyici kadın.
Ş
Şehime
Akıllı ve kurnaz.
Şehnaz
1. Çok nazlı. 2. Türk müziğinin eski mürekkep makamlarından biri.
Şehper
Kuş kanadının en uzun tüyü.
Şehrazat
Kendi kendine yaşayan, özgür.
Şehriban
Şehrin büyüğü, ileri geleni.
Şehrinaz
Türk müziğinin en eski makamlarından biri.
Şehriyâr
Padişah, hükümdar.
Şehriye
1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
Şehvar
bk. Şahvar
Şeker
Şeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel a
Şekernaz
Çok nazlanan güzel.
Şekerpare
1. Çok tatlı bir kayısı türü. 2. Bir tür nakış. 3. Bir tür tatlı.
Şekibe
Sabırlı, dayanıklı, tahammüllü.
Şekime
Dayanma, dayanıklılık, karşı koyma.
S
Sekine
1. Sakin olma, dinlenme. 2. Gönül rahatlığı, huzur, erinç. 3. Din görevlerini yerine getirmekten doğan sevinç ve huzur.
Ş
Şekûre
Çok şükreden.
S
Sel
1. Sürekli yağmurlardan ve eriyen karlardan oluşan taşkın su. 2. Etki ve iz bırakan güçlü durum, davranış.
Ş
Şelâle
Büyük çağlayan.
S
Selay
Coşkulu, hareketli güzel.
Selcan
Coşkulu, taşkın yaradılışlı, hareketli olan kimse.
Selda
Bir söğüt cinsi.
Seldağ
Dağdan gelen sel gibi coşkulu, hareketli.
Selime
Sağlam, kusursuz, doğru.
Selin
1. Övün.2. Gür akan su. 3. Orta Asya’da yetişen, bodur, sürekli yeşil kalan bir bitki.
Selışıl
Işık seli, aydınlık.
Selışın
Işın seli, aydınlık.
Selma
1. Barış içinde bulunma, huzur, erinç. 2. Güzel, hoş kadın.
Selmin
Barış yanlısı, barış ve sevgi duygusuyla dolu.
Selnur
Işık seli.
Selva
1. Bıldırcın eti. 2. Tih Çölünde bulundukları sürece İsrailoğullarına Allah tarafından kudret helvasıyla birlikte, karınlarını duyurmaları için gönderildiğine inanılan kuş.
Selvet
Gönül rahatlığı.
Selvican
Selvi gibi uzun boylu olan güzel.
Selvinaz
Selvi gibi nazlı nazı salınan.
Sema
Gökyüzü.
Semagül
Göüyüzünün gülü.
Semanur
Gökyüzünün aydınlığı, ışığı.
Semen
Yasemin çiçeği.
Semiha
Cömert, eli açık.
Ş
Şemime
Güzel kokan, güzel kokulu.
S
Semin
Çok değerli.
Semine
bk. Semin
Ş
Şeminur
Mum ışığı, mum aydınlığı.
S
Semiramis
1. Mitolojide güvercinlerin hayatını kurtardığı kız çocuğunun adı. 2. Doğu mitolojisinde adı geçen, dünyanın yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçelerini kurduran Asur kraliçesi.
Semire
bk. Samire
Semiye
Aynı adı taşıyan, adları aynı olan, adaş.
Semra
Esmer.
Ş
Şemsifer
Güneşin aydınlığı, parlaklığı.
Şemsinisa
Kadınların güneşi.
Şemsiye
Güneşle ilgili, güneşe özgü, güneşlik.
S
Senal
Sen al anlamında kullanılan bir ad.
Senar
Âşık, seven kimse, yâr.
Senay
Sen aysın, ay gibi güzelsin anlamında kullanılan bir ad.
Ş
Şendağ
Çok neşeli ve sevinçli olan.
Şendeniz
Sevinç ve neşeye boğulan, çok neşeli.
Şendil
Güzel konuşan, tatlı dilli.
S
Senem
bk. Sanem
Ş
Şengönül
Gönlü şen, sevinçli, mutlu kimse.
S
Sengül
Sen gül gibi güzelsin" anlamında kullanılan bir ad.
Sengün
Sen gündüz gibi aydınlık, güneş kadar parlaksın anlamında kullanılan bir ad.
Seniha
Süs, bezek.
Seniye
Yüksek, yüce.
Sennur
Sen nur gibi güzel ve aydınlıksın anlamında kullanılan bir ad.
Ş
Şenöz
İçinde mutluluk ve sevinç bulunan.
Şensu
Mıtlu, sevinçli ve su kadar temiz, berrak kimse.
Şenyer
Mutlu, sevinçli, neşe dolu kimse.
Şenyıl
Mutlu ve neşeli bir biçimde geçen yıl.
Şenyüz
Mutlu, neşeli, sevinçli yüzü olan kimse.
S
Sera
Saray.
Seran
Işıklı, parlak.
Serap
1. Çölde uzaktan su gibi görünen ışık yanılması, ılgın. 2. Öteki dünya.
Seray
Ay gibi güzel olanların başı, önde geleni.
Ş
Şerbet
Tatlı içecek.
S
Serdil
Gönlü yüce olan kimse.
Ş
Şerefnaz
Büyük, ulu, üstün ve nazlı kimse.
Şerefnur
Büyük, ulu, üstün ve güzel kimse.
Şeremet
Çalışkan, becerikli, eli çabuk kimse.
S
Serengül
Seren, yayan, döşeyen güzel.
Serfiraz
Başını yukarı kaldıran, yükselten, benzerlerinden üstün olan.
Sergül
Güllerin, güzellerin en güzeli.
Sergün
Güzellerin önde geleni.
Ş
Şerife
1. Şerefli, kutsal. 2. Soylu, temiz.
S
Seringül
Hoşgörülü, sabırlı güzel.
Serma
Soğuk.
Sermelek
Melek kadar güzel ve iyi olanların önde geleni.
Ş
Şermende
Utangaç, çok utanan, mahcup.
S
Sermin
Güzel, kibar.
Sernaz
Çok nazlı .
Sernevaz
Baş okşayan, sevecen.
Sernur
Işık saçan güzellerin önde geleni.
Serpil
İyi geliş, büyü, güzelleş anlamında kullanılan bir ad.
Serpin
Yağmur.
Serra
Genişlik, kolaylık.
Servinaz
1. Dalları yana sarkan servi. 2. Uzun boylu sevgili.
Ş
Şetaret
Neşe, şenlik, sevinç.
S
Seval
Severek al anlamında kullanılan bir ad.
Sevda
1. Aşk, sevgi. 2. İstek, heves, arzu. 3. Aşırı sevgiden doğan bir tür hastalık.
Sevdakâr
Sevdalı, âşık.
Sevde
1. Siyahlık, esmerlik.2. Esmer güzeli.
Sevdiye
Türkçe "sevdi" sözüne yanlış olarak Arapça dişillik eki getirilerek elde edilen bir ad.
Sevenay
Seven güzel.
Sevencan
Gönülden seven kimse.
Sevengül
Sevgi duyan güzel.
Sevengün
Sevgi duyan aydın kimse.
Severcan
Yürekten seven kimse.
Sevgi
Bir şeye veya bir kimseye karşı duyulan sevme duygusu.
Sevgican
Gönülden gelen sevgi.
Sevgihan
Sevilen hükümdar.
Sevgili
Sevgi ve bağlılık duyulan, sevilen.
Sevgim
Sevdiğim, sevgilim, sevgi duyduğum anlamında kullanılan bir ad.
Sevginaz
Sevmekte nazlanan kimse.
Sevginur
Sevgisiyle ışık saçan kimse.
Sevgisun
Sevgi, dostluk göster anlamında kullanılan bir ad.
Sevgül
Güzel olanı sev anlamında kullanılan bir ad.
Sevi
Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, aşk.
Sevican
Gönülden gelen sevgi.
Sevil
Her zaman sevilen, beğenilen biri ol anlamında kullanılan bir ad.
Sevilay
Sevilen güzel.
Sevilcan
Yürekten sevil anlamında kullanılan bir ad.
Sevilen
Sevgi duyulan, beğenilen kimse.
Sevilsen
Sevil, beğenil anlamında kullanılan bir ad.
Sevim
1. Sevgi. 2. Bir kimsede bulunan ve o kimseyi başkalarına sevdiren özellik.
Sevimgül
Güzel sevgisi.
Sevinay
Güzeli sevin anlamında kullanılan bir ad.
Ş
Şevketfeza
Büyüklüğü artıran, heybet kazandıran.
Şevkidil
Gönül neşesi, gönül sevinci.
Şevkinaz
Nazlı ve neşeli.
Şevkinur
Son derece aydın ve parlak.
Şevkiye
Şevkli, neşeli, istekli.
S
Sevnaz
Nazlanarak sev anlamında kullanılan bir ad.
Sevnur
Aydınlığı, ışığı sev" anlamında kullanılan bir ad.
Sevsay
Sev ve saygı göster anlamında kullanılan bir ad.
Sevsen
Her zaman sev anlamında kullanılan bir ad.
Sevsevil
Her zaman sev ve sevil anamında kullanılan bir ad.
Sevtap
Tapılacak kadar sevilen kimse.
Ş
Şevval
Hicri takvime göre yılın onuncu ayı, ilk üç günü Ramazan Bayramıdır.
Şeydagül
Sevgisi dolayısıyla çılgına dönmüş güzel.
Şeydanur
Sevgisi nedeniyle çılgına dönmüş güzel.
S
Seyfiye
1. Kılıçla ilgili, askerliğe ait. 2. Kılıç biçiminde. 3. Asker zümresi.
Seylâp
Sel, sel suyu, taşkın.
Ş
Şeyma
1. Çok kıymetli,değerli.2. Vücudunda ben olan.
S
Seyyal
Akıcı, akan, akışkan.
Seyyare
1. Gezegen. 2. Kervan, kafile.
Seyyide
Saygın, muhterem kadın.
Seza
Uygun, yaraşır, bir şeye değer.
Sezan
Sezerek an, hatırla anlamında kullanılan bir ad.
Sezay
Güzeli sez, tanı anlamında kullanılan bir ad.
Sezel
bk. Sezal
Sibel
l. Buğday başağı. 2. Henüz yere düşmemiş yağmur damlası.
Sidre
1. Cennetteki son ağaç. 2. İnsanoğlunun bilim ve sanatta ulaşabileceği son nokta.
Ş
Şifa
İyi olma, kurtulma.
Şiir
1. Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi.2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey.
S
Sili
1. Temiz, pak.2. İffetli, erdemli.
Sim
l. Gümüş. 2. Gümüş para. 3. Gümüş gibi parlak ve beyaz.
Sima
1. Yüz, çehre, beniz. 2. Kimse, insan, tip.
Simay
Gümmüş gibi parlak güzel.
Simayişems
Yüzü güneş gibi aydınlık olan.
Simber
Gümüş gibi beyaz göğüslü.
Simden
Gümüşten yapılmış gibi, güzel ve parlak.
Simge
İşaret, sembol.
Simhan
Gümüş gibi parlak olan.
Simin
Gümüşten, gümüş gibi, gümüşe benzeyen, parlak, ışıltılı.
Simruy
Gümüş yüzlü, gümüş gibi parlak, ışıltılı yüzü olan.
Simten
Teni gümüş gibi güzel, parlak olan.
Simüzer
Altın ve gümüş gibi parlak ve değerli olan.
Sincan
1. Gülgillerden, Doğu Anadolu Bölgesinde yetişen, kırmızı veya kan kırmızısı renkte çiçekleri olan çok yıllık kokulu bir bitki. 2. Uygur Özerk Bölgesinin Çince'deki adı.
Sine
1. Göğüs. 2. Gönül, yürek. 3. İç, derinlik.
Sinem
Gönlüm, yüreğim, çok sevdiğim anlamında kullanılan bir ad.
Sirap
1. Suya kanmış. 2. Taze, körpe.
Siren
Üst tarafı kız, alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı.
Ş
Şirin
Tatlı, sevimli, cana yakın.
Şirinbegim
Sevimli, cana yakın kadın.
Şirinbige
Sevimli, cana yakın kadın.
Şirinşah
Sevimli, cana yakın hükümdar.
S
Sitare
1. Yıldız. 2. Talih, baht, kader.
Sitti
Hanım, kadın.
Siva
Başka, gayrı, özge.
Ş
Şive
Naz, eda.
Şivekâr
Nazlı, edalı, işveli.
S
Sıddıka
1. Çok doğru, yalan söylemeyen. 2. Hz. Ayşe’nin lakabı. 3. Hz. Meryem’in lakabı.
Sıdıka
bk. Sıddıka
Sıdkıye
İçi, yüreği temiz, doğru kimse.
Ş
Şıray
bk. Çıray
S
Sırga
Küpe.
Sırma
1. Altın yaldızlı veya yaldızsız ince gümüş tel. 2. Sarı ve güzel saç.
Sırmahan
Sarı ve güzel saçlı güzel.
Sırriye
Sır saklamasını bilen kimse.
Sıtkıye
bk. Sıdkıye
Sıylıkız
Sevimli, hoş kız.
Ş
Şöhret
Ün, san.
S
Solmaz
Her zaman taze, körpe ve genç olan.
Somnur
Aydınlık, nurlu.
Sonbahar
Kıştan önceki mevsim, güz.
Sonel
Son doğan çocuk.
Songül
Son doğan kız çocuk.
Sonnur
Son doğan kız çocuk.
Sonol
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Sonsen
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Sontaç
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Sonten
Artık çocuk istenilmediği durumlarda konulan bir ad.
Sonver
Son olması istenen çocuklara verilen bir ad.
Subhiye
bk. Suphiye
Sudan
Su gibi güzel, berrak olan.
Sude
1. Sürülmüş.2. Boyanmış, sürmeli.
Sudiye
Yararlı, faydalı, kazançlı.
Süeda
Kutlu, uğurlu insanlar.
Sühandan
Güzel, iyi konuşan.
Süheylâ
Yumuşak huylu, sakin kadın.
Ş
Şükriye
İyilik bilen.
Şükûfe
l. Açmamış çiçek, tomurcuk. 2. Süslemede çiçek motiflerine dayanan bir tarzın adı.
S
Sükûn
1. Erinç, huzur, rahat. 2. Durgunluk, dinginlik.
Sükût
Sessizlik, sakinlik.
Sulbiye
Birinin soyundan gelme.
Ş
Şule
Alev, ateş alevi.
S
Sulhiye
Barışa özgü, barışla ilgili, barış.
Sülün
1. Sülüngillerden, kuyruğu çok uzun, eti yenilen bir kuş.2. Uzun boylu, endamlı.
Sülünay
Uzun boylu, endamlı güzel.
Sülünbike
Uzun boylu, endamlı kadın.
Sümbül
Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi.
Sümbülveş
Sümbüle benzeyen, sümbül gibi güzel.
Sümeyra
bk. Sümeyre
Sümeyre
1. Meyve çağlası. 2. Kıvrılmış yaprak.
Sumru
Bir şeyin yüksek yeri, tepesi, üst tarafı.
Suna
1. Bir tür yaban ördeği, erkek ördek. 2. Boylu, güzel, yakışıklı.
Sünbüle
1. Başak. 2. Başak burcu. 3. Türk müziğinde bir makam.
Sündüs
Parlak renkli, çiçekli altın veya gümüş telle işlemeli, nakışlı dokunmuş ipek kumaş.
Sunu
1. Armağan, hediye. 2. Sunulan, takdim edilen şey. 3. Geline verilen armağan.
Suphiye
Sabah vaktiyle, şafak ile ilgili.
Sürmeli
1. Gözleri sürme çekilmiş gibi güzel olan kimse. 2. Bir tür buğday.
Süsen
Çiçekleri iri, güzel görünüşlü ve kokulu bir süs bitkisi.
Süslü
Süslenmiş, bezenmiş, süsleri olan, güzel.
Süveyda
Kalbin ortasında var olduğuna inanılan siyah benek.
Süveyde
bk. Süveyda
Suzan
1. Yakan, yakıcı. 2. Ateşli, coşkulu.
Suzidil
Gönül ateşi, gönül sıcaklığı.
Süzülay
Nazlan, süzül, nazlı nazlı salın anlamında kullanılan bir ad.
T
Tabende
Parlayan, ışık veren.
Taçeser
Değerli, nitelikli yapıt.
Taciser
Baş tacı, en çok sevilen, sayılan kimse.
Tacızer
Altın taç.
Taçlı
Tacı olan.
Taçlıyıldız
Taç takınmış olan, saygı duyulan ünlü, tanınmış kimse.
Taçnur
Işıktan, nurdan taç.
Tagan
Güvercin.
Tagangül
Güvercin gibi uçarcasına hareketli olan güzel.
Tahire
Temiz, pak.
Tahsine
1. Beğenme, alkışlama. 2. Güzelleştirme.
Taibe
Tövbe eden.
Takiye
Günahtan, haramdan kaçınan, dinine bağlı kimse.
Talia
Talih, şans, kısmet.
Talibe
İsteyen, istekli.
Taliha
Şans, baht.
Taliye
1. Sonradan gelen, bir şeyin arkası sıra giden. 2. Kur’an okuyan.
Tamam
Arka arkaya doğan kız çocuğundan sonra erkek çocuk olması dileğiyle konulan bir ad.
Tamgül
Gerçekten gül gibi güzel olan kimse.
Tandan
Tan vaktinde doğan kimse.
Tanegül
Gül tanesi.
Tanelgin
Şafak gibi aydınlık, gurbette yaşayan kimse.
Tangül
Şafak vakti gibi parlak olan güzel.
Tangülü
bk. Tangül
Tanhatun
Şafak vakti gibi parlak, güçlü kadın.
Tanseli
bk. Tansel
Tanses
Sesi güzel olan kimse.
Tarçın
1. Defnegillerden, genellikle Asya'nın güneyinde yetişen ve değişik türleri bulunan bir ağaç.2. Bu ağacın, içinde kokulu bir yağ bulunması dolayısıyla baharat gibi kullanılan kabuğu.
Tarımbike
Tarımla uğraşan kadın.
Tasvir
1. Resim, figür. 2. Yazıyla anlatma, betimleme.
Tatlı
1. Lezzetli. 2. Hoşa giden, şirin.
Tavus
Sülüngillerden, erkeğinin tüyleri uzun, kuyruğu parlak, güzel renkli, acı ve tiz sesli, süs hayvanı olarak beslenen bir kuş
Taya
Dadı, sütnine.
Tayyibe
1. İyi, güzel, hoş. 2. Çok temiz.
Taze
Yeni, körpe, genç.
Tazegül
Genç, körpe güzel.
Teberrük
Kutsal ve uğurlu sayma.
Tebessüm
Gülümseme.
Tekgül
Biricik güzel.
Tekmile
Ek, eklenmiş.
Teknur
Biricik, ışık saçan güzel.
Telmize
Öğrenci, talebe.
Telvin
Renk verme, boyama.
Temenni
Dileme, arzulama, dilek.
Temime
Nazarlık, nazar boncuğu.
Temre
Bir tek hurma.
Tenay
Ay gibi beyaz, parlak tenli.
Tenigül
Teni gül gibi güzel olan.
Tennur
Teni nur gibi aydınlık, berrak olan, güzel.
Tennure
Mevlevi dervişlerinin sema ayini sırasında giydikleri giysi.
Terken
1. Kraliçe. 2. Güzel kız. 3. Bir tür ok.
Teşrife
Şereflendirme, onurlandırma.
Tevfika
1. Uydurma, uygun düşürme. 2. Başarıya ulaştırma. 3. Tanrı'nın yardımına kavuşma.
Tevhide
1. Birkaç şeyi bir araya getirme, birleştirme. 2. Allah’ın birliğine inanma.
Tevrat
Dört kutsal kitaptan, Hz. Musa’ya indirilen, Allah’ın emirlerini kapsayan kitap.
Tezgül
Aceleci güzel.
Ticen
Taçlar.
Tijen
bk. Ticen
Tilbe
Abdal, derviş, gezginci ozan.
Tiraje
Gökkuşağı.
Tıflıgül
Gül tomurcuğu.
Tolunbike
Ayın on dördü gibi parlak ve güzel olan kadın.
Tomris
Peçenek Türklerinden bir kadın kahraman. Tarihte, Pers Kralı II. Keyhusrev’le savaşmış olan Massagetlerin ünlü kraliçesi. “Tomur veya temir, demir” kelimeleriyle ilgi kuranlar vardır.
Tomurcuk
Bir bitkinin üzerinde bulunan ve ileride sap, çiçek veya yaprak verecek olan filiz.
Topaz
Alüminyum silikatı ve florinden oluşan, kahverengi veya soluk sarı renkte değerli taş.
Tuba
1. Güzellik, iyilik, hoşluk. 2. Cennette bulunduğuna inanılan, kökü yukarıda, dalları aşağıda büyük bir ağaç.
Tuğba
bk. Tuba
Tuğçe
Küçük tuğ.
Tülay
İnce ruhlu güzel.
Tulca
1. Tül kadar ince olan. 2. Hayalden de güzel olan.
Tülcan
İnce ruhlu insan.
Tülen
İlk kez çocuk doğuran genç kadın.
Tülin
1. Kimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale. 2. Ayna.
Tülinay
Kimi kez ayın çevresinde oluşan dairesel hale
Tülün
bk. Tülin
Tün
Gece.
Tüngür
Peri.
Turfa
Az bulunur, nadir, değerli.
Turhatun
Kız çocuk doğumuna son vermek için konulan bir ad.
Türkân
1. Kraliçe . 2. Güzel kız.
Türkine
Türk gibi güzel.
Türkiye
Türkiye Cumhuriyeti’nin yer aldığı ülke.
Türknur
Aydın olan Türk.
Türkü
Hece ölçüsüyle yazılmış ve halk ezgileriyle bestelenmiş koşuk.
Turna
Turnagillerden, Avrupa ve Kuzey Afrika'da toplu olarak yaşayan, göçebe, iri bir kuş
Tuti
1. Papağan. 2. Konuşmayı seven, konuşkan.
Tüzenur
Adaletiyle ışık saçan.
U
Ubeyde
bk. Übeyde
Ü
Übük
1. İbibik kuşu. 2. İbik.
Üçgül
Yaban yoncası.
Üftade
1. Tutkun, âşık, sevdalı.2. Düşmüş, düşkün.
U
Uğanbike
Güçlü, kuvvetli kadın.
Uğurser
Uğur dağıt anlamında kullanılan bir ad.
Ü
Ülgür
bk. Ülker
Ülke
1. Bir devletin egemenliği altında bulunan toprakların tümü.2. Devlet.
Ülkem
Yurdum, vatanım anlamında kullanılan bir ad..
Ülkenur
Yurdu aydınlatan ışık.
Ülkü
Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey.
Ülkühan
Bir ülküsü, amacı olan hükümdar.
Ülküm
Amacım, ulaşmak istediğim şey anlamında kullanılan bir ad.
Ülküye
Ülkü adına yanlış olarak Arapça dişillik getirilerek elde edilmiş bir ad.
U
Ulufer
Saygın ve aydın olan kimse.
Ulviye
Yüksek, yüce.
Ulya
Çok yüce, en yüce.
Umay
1. Orhun Yazıtları´nda geçen, çocukları ve hayvan yavrularını koruduğuna inanılan kadın Tanrı. 2. Devlet kuşu.
Ü
Ümmiye
Anneye ait, anneyle ilgili olan.
Ümmühan
Hükümdar anası.
U
Umnise
Ana kadın, kadınana.
Ü
Ümniye
1. Umut. 2. İstek, arzu. 3. Niyet.
Ünsay
Ünlen, adın duyulsun anlamında kullanılan bir ad.
Ünsel
Çok ünlü, çok meşhur.
Ünsiye
1. Alışmış, sokulgan. 2. Arkadaş, dost.
Ünzile
İndirilmiş, inzal olunmuş.
Ürmegül
Sarmaşık.
Ürpek
1. Ürperen, ürpermiş. 2. Mazı ağaçlarının üstündeki tüylü nesne.
Ürper
Titreme, titreyiş.
Ürünay
Çok parlak, çok aydınlık olan.
U
Usun
Hüzün.
Usunbike
Hüzünlü kadın.
V
Vacibe
Yapılması gerekli olan.
Vacide
1. Meydana getirici, yaratıcı. 2. Varlıklı, zengin.
Vahibe
Bağışlayan, bağışlayıcı.
Vahide
Tek, bir, yalnız.
Valide
Anne.
Vamıka
Seven, âşık.
Vasfiye
Nitelikli.
Vasıla
Erişen, ulaşan, kavuşan.
Vecahet
1. Güzel yüzlülük, gösterişlilik, güzel yüz. 2. Saygınlık.
Vechiye
Yüze ait, yüzle ilgili.
Vecibe
Ödev, boyun borcu, vazife.
Veciha
bk. Vecihe
Vecihe
Güzel, hoş.
Veda
Sevilen birinden veya yerden ayrılma.
Vedia
Saklanılması, korunması için birine veya bir yere bırakılan emanet.
Vedide
Dost, arkadaş.
Vefakâr
Sevgisi geçici olmayan, vefalı.
Vefia
1. Vefalı, bağlı. 2. Tam, mükemmel, eksiksiz.
Vefika
Arkadaş, yoldaş, aynı fikirde olan.
Vehbiye
Tanrı bağışı olan.
Velide
1. Yeni doğmuş çocuk. 2. Köle, kul, cariye.
Veliye
Ermiş kadın.
Venüs
Merkür’den sonra Güneş’e en yakın olan gezegen, Çoban Yıldızı.
Verda
Gül.
Verdinaz
Nazlanan güzel.
Vildan
1. Yeni doğmuş çocuklar. 2. Kullar, köleler.
Vuslat
1. Ulaşma, yetişme. 2. Kavuşma, sevgiliye kavuşma.
Y
Yağış
Yağmur, kar, dolunun yağması.
Yağmanaz
Gönülleri çalan, yağma eden güzel.
Yalaza
Alev.
Yaldız
Bir şeye altın veya gümüş görünümü vermek için kullanılan sıvı veya yaprak durumundaki altın, gümüş veya bunların benzeri madde.
Yapıncak
Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm.
Yaprak
Bitkilerin solunumunu sağlayan, çoğunlukla yeşil ve türlü biçimlerdeki bölümü.
Yâr
1. Sevilen, sevgili. 2. Dost, arkadaş. 3. Yardım eden, destekleyen.
Yârcan
Çok sevilen, sevgili.
Yârıdil
Gönül dostu, sevgili.
Yarpuz
Nane türünden, güzel kokulu bir bitki.
Yasemin
Beyaz, kırmızı veya sarı renkli, kokulu çiçekler açan bir ağaççık.
Yaşıl
Yeşil.
Yaşıyan
Işıldayan, parlayan.
Yaylagül
Yaylada oturan güzel.
Yazgül
bk. Yazgülü
Yazgülü
Baharın ilk günlerinde doğan kız çocuğuna verilen bir ad.
Yediveren
Yılda birkaç kez çiçek açan gül.
Yegâh
1. Bir, tek. 2. Türk müziğinde makam adı.
Yegâne
Biricik, tek.
Yelda
Yılın en uzun gecesi.
Yeliz
Güzel, aydınlık, havadar.
Yenigül
Yeni açan gül.
Yepelek
İnce yapılı, zarif, narin.
Yeşim
Açık yeşil ve pembe renkli, kolay işlenen, değerli bir taş.
Yeterkız
Arka arkaya doğan kız çocuklarından sonra erkek çocuk olması dileğiyle verilen bir ad.
Yipek
bk. İpek
Yılay
Yıl ve ay.
Yıldanur
Yılın en parlak, güzel kızı.
Yıldıku
Yıldız.
Yıldız
1. Gökyüzündeki ışıklı gök cisimlerinin her biri. 2. Baht, talih, yazı.
Yılgül
Yılın en güzel gülü.
Yılgün
Yıl ve gün.
Yılşen
Yılın en şen insanı.
Yonca
Başak durumundaki çiçekleri kırmızı veya mor renkli, çayır bitkisi.
Yosma
1. Zarif, kıymetli. 2. Edalı, işveli. 3. Şen, güzel.
Yücenur
Aydınlık saçan yüce kimse.
Yükselen
Yükseklere çıkan, yücelen, ilerleyen.
Yümniye
Uğurlu, kutlu.
Yumuk
1. Açılmamış çiçek, gül goncası. 2. Uysal, sessiz, ağırbaşlı.
Yurdaal
Yurda kabul et anlamında kullanılan bir ad.
Yurdagül
Yurduna güzellik katan kimse.
Yurdal;Türkçe;Erkek;Yurdal;Kendine yurt edin"" anlamında kullanılan bir ad."
Yurdaser
Vatana önder, lider olan kimse.
Yurdatap
Yurduna hizmet et anlamında kullanılan bir ad.
Yurday
bk. Yurdaay
Yurdum
Ülkem, memleketim anlamında kullanılan bir ad.
Yurtsay
Yurduna değer ver anlamında kullanılan bir ad.
Yurtsevil
Ülkendekiler tarafından sevil anlamında kullanılan bir ad.
Yurtsevin
Ülkenizi sevin anlamında kullanılan bir ad.
Z
Zafire
Zafer kazanan, üstün gelen.
Zahide
Dinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu.
Zahire
1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.
Zaide
Artan, artıran.
Zaika
Tat alan, tadıcı, tat alan.
Zakire
Zikreden, anan.
Zambak
Güzel ve iri çiçekli bir süs bitkisi.
Zamire
1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır.
Zarife
Güzel, şık, ince.
Zatinur
Aydınlık, nurlu kişi.
Zatiye
Kendiyle ilgili, kendine ait, özel.
Zebercet
Zümrütten daha açık yeşil olan, zümrüt kadar değerli olmayan bir süs taşı.
Zehra
Yüzü pek beyaz ve parlak olan kimse.
Zekâvet
Zekâ, zekilik.
Zekire
Belleği güçlü olan, unutmayan.
Zekiye
Anlayışlı, kavrayışlı, zekâ sahibi.
Zeliha
bk. Züleyha
Zemzem
Kâbe çevresindeki ünlü kuyu ve bu kuyunun Müslümanlarca kutsal sayılan suyu.
Zennişan
Ünlü, tanınmış kadın.
Zennur
bk. Zinnur
Zerafet
İncelik, güzellik, zariflik.
Zerefşan
1. Altın saçan, altın saçıcı. 2. Altın kakmalı. 3. Bir lale türü.
Zergûn
Altın renkli.
Zeria
Vesile, bahane, sebep, fırsat.
Zernişan
Kılıç, kalemtıraş gibi şeylerin üzerine kakma altınla yapılan işleme süs.
Zerrin
1. Altından yapılmış. 2. Altın gibi sarı, parlak. 3. Fulya.
Zerrinkâr
Altınla süslenmiş.
Zerrintaç
Altın taç.
Zerrişte
Altın tel, sırma.
Zeynep
Değerli taşlar, mücevherler.
Zeyniye
Süslü.
Zeyno
Zeynep adının bozulmuş biçimi.
Ziba
Güzel.
Zican
Canlı, cana yakın, candan.
Zihniye
Zihinle, akılla ilgili.
Zinet
Süs, bezek.
Zinnure
Nurlu, ışıklı, aydınlık.
Ziyafet
Yemekli toplantı.
Ziynet
bk. Zinet
Ziyneti
Süslü.
Zübeyde
Öz, asıl, cevher.
Zuhal
bk. Zühal
Zühre
Çulpan, Çoban yıldızı, Venüs.
Zühtiye
Her türlü zevke karşı koyarak kendini ibadete veren.
Zülâl
Saf, tatlı, hafif, güzel, soğuk su.
Züleyha
Su perisi.
Zülfibar
bk. Zülfübar
Zülfiyar
bk. Zülfüyar
Zülfiye
bk. Zülfüye
Zülfizar
bk. Zülfüzar
Zülfübar
Dağılmış, saçılmış saç.
Zülfüyar
Sevgilinin zülfü, saçı.
Zülfüye
Sevgilinin saçı.
Zülfüzar
Saçı gür, bol saçlı.
Zümrüt
Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam, değerli bir süs taşı.