ŞahaneHükümdarlara yakışacak kadar güzel, eksiksiz olan.
ŞahbanuHükümdar eşi, şah hanımı.
Şaheser1. Değerli, üstün nitelikli. 2. Kalıcı, değerli, üstün yapıt.
ŞahhanımKadınların en güzeli.
ŞahikaDağ tepesi, dağ doruğu, zirve.
ŞahmelekMelek gibi güzel olan.
Şahnisa1. Hükümdar kadın.2. Hükümdar karısı.
ŞahnurÇok güzel, çok parlak.
ŞahsınurNurlu kişi, aydınlık kimse.
Şahvarİri ve iyi cins inci.
ŞakayıkBahçelerde yetiştirilen, pembe, kırmızı, alaca çiçekler açan, çok yıllık süs bitkisi.
ŞakireŞükreden, durumundan memnun olan kimse.
Şamileİçine alan, kapsayan.
ŞanselÇok tanınmış, çok ünlü kimse.
ŞanserŞanını, yüceliğini göster anlamında kullanılan bir ad.
ŞazimentKimseye benzemeyen, farklı, tek, eşsiz.
ŞebnemHavada buğu durumundayken akşamın ve gecenin serinliğiyle yerde veya bitkilerde toplanan küçük su damlaları, çiy.
ŞebnurGecenin nuru, gecenin ışığı, aydınlığı.
ŞefikaŞefkatli, acıması olan, esirgeyici.
ŞehbalKuş kanadının en uzun tüyü.
Şehnaz1. Çok nazlı. 2. Türk müziğinin eski mürekkep makamlarından biri.
ŞehperKuş kanadının en uzun tüyü.
ŞehrazatKendi kendine yaşayan, özgür.
ŞehribanŞehrin büyüğü, ileri geleni.
ŞehrinazTürk müziğinin en eski makamlarından biri.
ŞehriyârPadişah, hükümdar.
Şehriye1. Şehirli, kentli. 2. Kibar, ince, nazik.
ŞekerŞeker kamışı, şeker pancarı, patates, havuç, mısır, buğday vb. bitkilerin sap ve köklerinin öz suyundan veya nişastasından çıkarılan, birleşiminde karbon, oksijen ve hidrojen bulunan, beyaz, suda eriyen, mayalanabilen ve çoğu tatlı olan maddelerin genel a
ŞekernazÇok nazlanan güzel.
Şekerpare1. Çok tatlı bir kayısı türü. 2. Bir tür nakış. 3. Bir tür tatlı.
ŞekibeSabırlı, dayanıklı, tahammüllü.
ŞekimeDayanma, dayanıklılık, karşı koyma.
ŞemimeGüzel kokan, güzel kokulu.
ŞeminurMum ışığı, mum aydınlığı.
ŞemsiferGüneşin aydınlığı, parlaklığı.
ŞemsinisaKadınların güneşi.
ŞemsiyeGüneşle ilgili, güneşe özgü, güneşlik.
ŞendağÇok neşeli ve sevinçli olan.
ŞendenizSevinç ve neşeye boğulan, çok neşeli.
ŞendilGüzel konuşan, tatlı dilli.
ŞengönülGönlü şen, sevinçli, mutlu kimse.
Şenözİçinde mutluluk ve sevinç bulunan.
ŞensuMıtlu, sevinçli ve su kadar temiz, berrak kimse.
ŞenyerMutlu, sevinçli, neşe dolu kimse.
ŞenyılMutlu ve neşeli bir biçimde geçen yıl.
ŞenyüzMutlu, neşeli, sevinçli yüzü olan kimse.
ŞerefnazBüyük, ulu, üstün ve nazlı kimse.
ŞerefnurBüyük, ulu, üstün ve güzel kimse.
ŞeremetÇalışkan, becerikli, eli çabuk kimse.
Şerife1. Şerefli, kutsal. 2. Soylu, temiz.
ŞermendeUtangaç, çok utanan, mahcup.
ŞetaretNeşe, şenlik, sevinç.
ŞevketfezaBüyüklüğü artıran, heybet kazandıran.
ŞevkidilGönül neşesi, gönül sevinci.
ŞevkinurSon derece aydın ve parlak.
ŞevkiyeŞevkli, neşeli, istekli.
ŞevvalHicri takvime göre yılın onuncu ayı, ilk üç günü Ramazan Bayramıdır.
ŞeydagülSevgisi dolayısıyla çılgına dönmüş güzel.
ŞeydanurSevgisi nedeniyle çılgına dönmüş güzel.
Şeyma1. Çok kıymetli,değerli.2. Vücudunda ben olan.
Şiir1. Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi.2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey.
ŞirinTatlı, sevimli, cana yakın.
ŞirinbegimSevimli, cana yakın kadın.
ŞirinbigeSevimli, cana yakın kadın.
ŞirinşahSevimli, cana yakın hükümdar.
ŞivekârNazlı, edalı, işveli.
Şükûfel. Açmamış çiçek, tomurcuk. 2. Süslemede çiçek motiflerine dayanan bir tarzın adı.