Merve Hanım’ın Doğum Hikayesi
Hikayem aslında ense kalınlığımız 3.2 ve 3.5 ölçüldüğü zaman başladı. İkili testimiz de 50’de 1’den fazla çıkmıştı yani 40’da 5 anneden biri de olabilirdim. Burun kemiği olduğu söylenmişti. Bunları duyduğum hafta büyük bir şok yaşadım.
Çok okudum, hep down sendromlu denmiş ama öyle olmamış hikayeler vardı. Rafa kaldırdım her şeyi. Ayrıntılı ultrasona gittim, kolayca ince bağırsağında daralma ve kalpte delik olduğu, aynı zamanda da bacakta kısalık tespit edildiği söylendi. O an anladım, aslında kızım koşa koşa “Ben down geliyorum anne” dedi. Amniyosentez yaptırmama kararı aldım. Bazı doktorlar, mühendis olmamı ve akıl sahibi olmamı görmezden gelerek “Neden Bilime ayak uydurmuyorsun, mutlaka baktır.” dedi. Biliyordum ki eğer o an baktırıp, genetik bozukluğu var sonucunu alsaydık, ben bu haftalara hiçbir şekilde gelemezdim.
Hamileliğim de hiç kolay geçmiyordu. Hiçbir muayenemizde bebeğin güzel, normal yanları hatta kilosu bile konuşulmadı. Hep güzel bir cümle bekledim doktorun ağzından. Bir kere bir doktor “Ay bu çok sevimli.” demişti. Bu cümleyi duyduğum zaman ise başlamıştım ağlamaya. İlk kez birisi kızım için normal bir cümle kurmuştu.
Hamileliğimde yaşadıklarım benim için çok zordu. Daha 2.haftadan kasık ağrısı ile hastaneye gittim. Resmen ölüyorum sanmıştım, doktor bile vücudumun bu kadar erken bir belirti göstermesine şaşırmıştı. Daha sonra mide bulantısı, yanma, adet sancısı, kasık ağrısı ve bunlara eşlik eden pek çok ağlama krizleri yaşadım.
Bebeğimin bağırsağında sıkıntı olduğu için, bende de su fazlalığı vardı. Bu 2 litre su fazlalığı daha sert bir karnım olmasına ve kalp sıkışmalarıma neden oluyordu. Doktor “39’a kadar götürebilirsek iyi. Yazık ameliyat geçirecek, hele de down ise bebek daha da zorlanır. O nedenle 1 gün bile kar dedi.” Ancak maalesef bebeğim duramadı.
35+2’de saat 3’te suyum geldi. Yataktan 100 kez lavabo için kalkmalarından biri sanmıştım. Ayağa kalkınca pijamam ve yer hafif su oldu ama ben sakindim. Elika ve kitaplardan çok okumuştum, vaktimiz vardı. Çantam hazır olduğu için hızlıca toparlandık. Hastaneye geldik, 1 cm açıklık olduğu tespit edildi. Yenidoğan cerrahına haber verildi hemen, bebeğin bağırsağına müdahale gerekirse diye hazırlıklar yapıldı.
10’da sezaryene alındım. Garipti, titrememi hiç unutmayacağım. Sevmedim ama hiç, her yerini açıyorsun, zor geldi. İnsan bir garip hissediyor ama doktorum ve etrafımdakiler harikaydı. Göremedik bebeği, sadece yanak yanağa verip götürdüler. Keşke göğüs üzerine koyma işlemini yapsalar diye düşündüm. Sonuçta bana alışkındı, sekiz aydır benimleydi. Şimdi ise bambaşka bir dünyada.
Sesini duyduğum o an çok güzeldi. Neyse ki çok sağlıklı, birkaç gün sonra bağırsak ameliyatına alınacak. Doktorum, kalp doktoru ve çocuk doktoru beni görmeye geldiler. Kızımın güçlü olduğunu söylediler bana.
Ve evet, yüzü ve çoğu yeri down bebeği temsil ediyormuş. Kan testini gönderdik. Sonucun 1 aya ancak çıkacağını ama kesinleştirmek için yaptıklarını söylediler. Bebeğimiz down sendromlu. Ben rahattım, altı ay boyunca riskler, down ve hatta belki başka pek çok hastalık söylendi kontrollerimde. Her kontrolüm sonrası ağladım ama üzüldüğüm için değil normal bir cümle duyamadığım için.
Eşimle hazırdık. Bebeğimiz nasıl gelirse gelsin bizimdi. Elika’da da risklileri hep takip etmiştim, umudumu kaybetmedim ve hep dua ettim. Down sendromlu olduğunu duyduğum zaman ise evet zaten biliyorduk diye düşündüm. Hamileliğimdeki gibi bir burukluk olmadı. İyi ki baştan beri biliyordum. Bilmesem daha çok şoka girerdik. İyi ki 2’li testi yaptırdım ve ayrıntılı ultrasona gittim. Üzülsem de riskimizi bilerek geldik.
Normal doğum için uğraştım ama böyle olması gerekiyormuş. Daha fazla risk almadı doktorum. “Yorulur bebek zaten çatın dar.” dedi. Hep bu dünyaya ne için geldiğimizi sorgular, Allah’a boş gitmek istemediğimi söylerdim. Eşimle sosyal projelerde aktif olalım, Ahirete iyiliklerimizle gidelim derdim. Çam, fidan dikelim, otizm vakfına bağış yapalım, yetim bulalım, yardım edelim derdim. Nasıl dua edersek cidden Allah öyle hayat veriyor. Demek ki kızımla farkındalık yaratacakmışız :) Elika’dan çok şey öğrendim ve hepsini uyguladım. Allah hepinizden razı olsun.
Bunlar da İlgini Çekebilir
Merve Hanım’ın Doğum Hikayesi
Hikayem aslında ense kalınlığımız 3.2 ve 3.5 ölçüldüğü zaman başladı. İkili testimiz de 50’de 1’den fazla çıkmıştı yani 40’da 5 anneden biri de olabilirdim. Burun kemiği olduğu söylenmişti. Bunları duyduğum hafta büyük bir şok yaşadım.
Çok okudum, hep down sendromlu denmiş ama öyle olmamış hikayeler vardı. Rafa kaldırdım her şeyi. Ayrıntılı ultrasona gittim, kolayca ince bağırsağında daralma ve kalpte delik olduğu, aynı zamanda da bacakta kısalık tespit edildiği söylendi. O an anladım, aslında kızım koşa koşa “Ben down geliyorum anne” dedi. Amniyosentez yaptırmama kararı aldım. Bazı doktorlar, mühendis olmamı ve akıl sahibi olmamı görmezden gelerek “Neden Bilime ayak uydurmuyorsun, mutlaka baktır.” dedi. Biliyordum ki eğer o an baktırıp, genetik bozukluğu var sonucunu alsaydık, ben bu haftalara hiçbir şekilde gelemezdim.
Hamileliğim de hiç kolay geçmiyordu. Hiçbir muayenemizde bebeğin güzel, normal yanları hatta kilosu bile konuşulmadı. Hep güzel bir cümle bekledim doktorun ağzından. Bir kere bir doktor “Ay bu çok sevimli.” demişti. Bu cümleyi duyduğum zaman ise başlamıştım ağlamaya. İlk kez birisi kızım için normal bir cümle kurmuştu.
Hamileliğimde yaşadıklarım benim için çok zordu. Daha 2.haftadan kasık ağrısı ile hastaneye gittim. Resmen ölüyorum sanmıştım, doktor bile vücudumun bu kadar erken bir belirti göstermesine şaşırmıştı. Daha sonra mide bulantısı, yanma, adet sancısı, kasık ağrısı ve bunlara eşlik eden pek çok ağlama krizleri yaşadım.
Bebeğimin bağırsağında sıkıntı olduğu için, bende de su fazlalığı vardı. Bu 2 litre su fazlalığı daha sert bir karnım olmasına ve kalp sıkışmalarıma neden oluyordu. Doktor “39’a kadar götürebilirsek iyi. Yazık ameliyat geçirecek, hele de down ise bebek daha da zorlanır. O nedenle 1 gün bile kar dedi.” Ancak maalesef bebeğim duramadı.
35+2’de saat 3’te suyum geldi. Yataktan 100 kez lavabo için kalkmalarından biri sanmıştım. Ayağa kalkınca pijamam ve yer hafif su oldu ama ben sakindim. Elika ve kitaplardan çok okumuştum, vaktimiz vardı. Çantam hazır olduğu için hızlıca toparlandık. Hastaneye geldik, 1 cm açıklık olduğu tespit edildi. Yenidoğan cerrahına haber verildi hemen, bebeğin bağırsağına müdahale gerekirse diye hazırlıklar yapıldı.
10’da sezaryene alındım. Garipti, titrememi hiç unutmayacağım. Sevmedim ama hiç, her yerini açıyorsun, zor geldi. İnsan bir garip hissediyor ama doktorum ve etrafımdakiler harikaydı. Göremedik bebeği, sadece yanak yanağa verip götürdüler. Keşke göğüs üzerine koyma işlemini yapsalar diye düşündüm. Sonuçta bana alışkındı, sekiz aydır benimleydi. Şimdi ise bambaşka bir dünyada.
Sesini duyduğum o an çok güzeldi. Neyse ki çok sağlıklı, birkaç gün sonra bağırsak ameliyatına alınacak. Doktorum, kalp doktoru ve çocuk doktoru beni görmeye geldiler. Kızımın güçlü olduğunu söylediler bana.
Ve evet, yüzü ve çoğu yeri down bebeği temsil ediyormuş. Kan testini gönderdik. Sonucun 1 aya ancak çıkacağını ama kesinleştirmek için yaptıklarını söylediler. Bebeğimiz down sendromlu. Ben rahattım, altı ay boyunca riskler, down ve hatta belki başka pek çok hastalık söylendi kontrollerimde. Her kontrolüm sonrası ağladım ama üzüldüğüm için değil normal bir cümle duyamadığım için.
Eşimle hazırdık. Bebeğimiz nasıl gelirse gelsin bizimdi. Elika’da da risklileri hep takip etmiştim, umudumu kaybetmedim ve hep dua ettim. Down sendromlu olduğunu duyduğum zaman ise evet zaten biliyorduk diye düşündüm. Hamileliğimdeki gibi bir burukluk olmadı. İyi ki baştan beri biliyordum. Bilmesem daha çok şoka girerdik. İyi ki 2’li testi yaptırdım ve ayrıntılı ultrasona gittim. Üzülsem de riskimizi bilerek geldik.
Normal doğum için uğraştım ama böyle olması gerekiyormuş. Daha fazla risk almadı doktorum. “Yorulur bebek zaten çatın dar.” dedi. Hep bu dünyaya ne için geldiğimizi sorgular, Allah’a boş gitmek istemediğimi söylerdim. Eşimle sosyal projelerde aktif olalım, Ahirete iyiliklerimizle gidelim derdim. Çam, fidan dikelim, otizm vakfına bağış yapalım, yetim bulalım, yardım edelim derdim. Nasıl dua edersek cidden Allah öyle hayat veriyor. Demek ki kızımla farkındalık yaratacakmışız :) Elika’dan çok şey öğrendim ve hepsini uyguladım. Allah hepinizden razı olsun.
Bunlar da İlgini Çekebilir
Gün Gün Hamilelik Takibi İçin Hemen İndir
Elika Hamile
Hamilelik Takip Uygulaması
Bunun gibi yüzlerce içeriğin yanı sıra, hamilelik sürecin boyunca sana özel gün gün hamilelik takibi yapabileceğin, bilgilendirici ve eğlendirici içeriklere de ulaşabilirsin. Bunun için tek yapmak gereken Elika Hamile uygulamasını indirmen.
Elika Hamile’yi hemen şimdi indir,
- İçerikleri alanında deneyimli uzmanlar tarafından özenle hazırlanmış,
- Sohbet (forum) bölümü senin gibi hamile annelerin özel duygu ve sorunları için oluşturulmuş,
- Arkadaşlarını takip edebileceğin ve arkadaşlarınla özel sohbet edebileceğin,
- Eğlen & Kazan bölümünde sürpriz hediyelerin seni beklediği
bir uygulamaya sahip ol.
Elika Hamile ile
- Gün gün gebelik takibi
- Gebelik hesaplama
- Hamilelik takvimi
- Gün gün gebelik gibi bir çok başlıkta bambaşka bir hamilelik uygulaması deneyimi yaşa.
Gün Gün Hamilelik Takibi İçin Hemen İndir
Elika Hamile
Hamilelik Takip Uygulaması
Bunun gibi yüzlerce içeriğin yanı sıra, hamilelik sürecin boyunca sana özel gün gün hamilelik takibi yapabileceğin, bilgilendirici ve eğlendirici içeriklere de ulaşabilirsin. Bunun için tek yapmak gereken Elika Hamile uygulamasını indirmen.
Elika Hamile’yi hemen şimdi indir,
- İçerikleri alanında deneyimli uzmanlar tarafından özenle hazırlanmış,
- Sohbet (forum) bölümü senin gibi hamile annelerin özel duygu ve sorunları için oluşturulmuş,
- Arkadaşlarını takip edebileceğin ve arkadaşlarınla özel sohbet edebileceğin,
- Eğlen & Kazan bölümünde sürpriz hediyelerin seni beklediği
bir uygulamaya sahip ol.
Elika Hamile ile
- Gün gün gebelik takibi
- Gebelik hesaplama
- Hamilelik takvimi
- Gün gün gebelik gibi bir çok başlıkta bambaşka bir hamilelik uygulaması deneyimi yaşa.